''Yeter artık ne zaman evleneceksin sen? Komşumuz torunu aldı alacak sen hala koca bulamadın, evde kaldın sen evdee...'' diye yakınıyordu Asiye hanım.
Erva bu sözlere dayanamayıp söze girişti ''anne yeter artık ben sana demedim mi, bu tür işler HA denince olmuyor''
Asiye hanım kızına laf yetiştiremeyeceğini anlamış ve konuyu değiştirmişti ''tamam, tamam her neyse sen git de...'' Asiye hanım sözünü tamamlamadan kapı çalıvermişti.
Erva kapıya bakmak için yerinden fırlamıştı. Kapıyı açtığında babası üzgün bir yüz ifadesiyle karşısına çıkmıştı. Erva babasının bu suratını anlamıştı her zaman ki gibi babası at yarışın da kaybetmişti.
Erva babasının bu surat ifadesine dayanamayıp ''merak etme borçlarımızı ödüyeceğiz ama önce şu at yarışlarını bırakmalısın''.
Babası onu aldırmıyor gibiydi ''annen yine çok kızacak''
''Merak etme ben onu ikna ederim'' demişti kİ Asiye hanım kapıda belirivermişti,yüzünde çok sinirli bir ifade vardı ve bu ifade az sonra çok kötü şeylerin olucağının habercisiydi.
***
Asım Hotelden yeni çıkmıştı rabasını beklerken telefonu çaldı arayan dedesi Mahmut beydi ona hemen gelmesini söylemişti.
Asım eve geldiğinde dedesinin oda da olduğunu tahmin etmişti ve dedesinin odasısna doğru gitmişti, kapıyı çalıp içeri girdiğinde dedesi koltuğunda otuturuyordu ve bir kutu ile uğraşıyordu. Asım bu kutuyu en son çok küçükken görmüştü ve içinde ne olduğunu hatırlayamıyordu.
Dedesi ona içeri gelip oturmasını söyledl. Asım içeri girdi ve bir koltuşa oturdu.
Dedesi direk konuyu açtı ''bak asım eminim bu kutuda ne olduğunu bilmiyorsundur. Bu kutuda bir yüzük var bu yüzük senin yüzüğün bunun aynısından bir de senin beşikkentmenin var''
Asım şaşkın gözlerle ''beşikkkentmesi mi? bundan daha önce bahsetmiştin ama ban sadece şaka felan sanıyordum''.
''Bu güne kadar öyleydi. Aslında bu konuya açmayacaktım ama senin evlilik konusun da bir yapacağın yok bu yüzden yarın iki adam gönderip beşikkentmenin nasıl bir kız olduğuna bakacağım''
''Ben kabul etsem bile o kişi bunu kabul etmeyecektir.''
''Göreceğiz Asım göreceğiz.''
