seni arıyorum, çocukluğumun ölüsünün üstünde dolaşan parazitlerin minik kabuklarında. seni arıyorum, karnımı yararak yeşermek üzere olan bir otu bekler gibi arıyorum. kıyamet ağacım. dönüşün kıyametim olacak, biliyorum. ben sadece seni bekliyorum. geceden oturup kıçına yüzlerce kıymık batarken yüzünü güneşe dönmek istersin ya bir an önce, benim güneşim sensin. sabahı bekliyorum. odanın köşesinde aptal bir kız aptal bir aşk şarkısı söylüyorken elindeki tirbuşonu kırk tur döndürür, ucundaki kauçuktan şarabı koklamaya çalışırsın ya, sen arka fondan eksik olmayan o aptal şarkısın. dilime takılıyorsun. aroman çok şeker, çok gençsin. ağzımın içinde turluyorsun. turluyor, turluyor ve turluyorsun. kafamda baloncuk etkisi yaratıyorsun, tüm baloncuklar sensin. hepsi bir bir patlıyor ve içlerindeki ince deterjan tabakası jelatin lobuma yayılıyor, yakıyor. etkin yakıyor ve ağrıtıyor. çok ağırsın. koşarsın ya hani. bu öyle bir koşu olmalı ki bir anlığına durakladığında yer hala altından kaymalı ve kalbin ağzından dışarı çıkmalı, ciğerlerin göğüs kafesini çıtırdatmalı.
bu öyle bir koşmak olmalı ki,
durursan ölmelisin.
sana koşmak.
sonunda ise,
beni duymak istemiyordun.
beni duymak zorundasın çünkü ben
sadece ve sadece
senin için koşuyorum!
diye bağırdığımda,
beni duymak istemiyordun.
dünyama kulak ver.
o senin için
ölüyor!
diye bağırdığımda,
beni duymak istemiyordun.
ve yemin edebilirim, üzülmedim.
zaten sana anlatacağım dünyadan
bir sik anlamazdın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
is everything okay in you world? (because in mine, not at all.) / / SPAM
Diversossenin dünyanda her şey yolunda mı?
