1.Bölüm

10 0 0
                                    

Soğuktu... Herkese karşı, hatta kendine bile. Geçmişi pek aydınlık değildi ama bunca acı fazlaydı Araf'a. Gülmeyi unutacak haldeydi. Kimse onu kaç yıldır mutlu görmemişti. Şimdide Ölen sevgilisinin acısını çekiyordu, Melisayı öldüren adamı bulup öldürmek isterken aniden çıkmıştı karşısına Derin... Tuhaf bir şekilde Melisaya benziyordu, bu Araf'ı şaşırtmıştı hatta onun Melisa olduğunu sanmıştı.  Ama Melisa gibi değildi. Melisa en az Araf kadar karanlık ken Derin masumdu. Tek ortak noktaları ikiside saf değildi. Ama Derin aptallık etmiş ve Araf'a aşık olmuştu. Şimdide Araf'ın kendisine değer vermesi için Melisa gibi davranmaya çalışıyordu. Melisanın en yakın arkadaşı olan Elif Derin'i Melisalaştırmaya çalışıp hem Derini hemde Araf'ı mutlu etmek istiyordu...

İşte tüm bu olaylar o sahilde başladı...

                          *     *     *
"Ama neden?"dedim umut kırıklığıyla.
Telefonun karşısındaki ses, "Üzgünüm Derin gelemeyeceğim sen hemen bir araba çağır ve eve git geç saatlerde kalma dışarıda."beni boşuna gecenin 2 sinde sahile çağırmıştı ve bu sinirlenilmeyecek bir şey değildi. Ama kendini kötü hissettiğini bildiğim için uzatmadım ve tamam ben giderim eve dedim Mirza ya. Ardından bankta duran sırt çantamı alıp telefonumu çantama yerleştirdim ve sırt çantamı omuza takıp taksi durdurabileceğim
Bir yere geçip taksinin gelmesini beklemeye başladım.

Uzun beklememin ardından ne gelen vardı nede geçen. İşte yine çok şanslıydım. Sıkıntıdan parmaklarımla oynarken, omzumda hissettiğim el beni kendime getirdi. Bütün vücudumla dönüp bakışlarımı arkamda dikilen iki adama diktim. İkiside sigara kokuyordu ve sarhoş gibiydiler.  Şimdi korkabilirdim.

"Melisa!" ağzını yaya yaya konuşan adam beni birine benzetmişti, ellerini omzuma koyup hafifçe sarstı, "Melisa?" ondan biraz uzaklaşıp, "Beni rahat bırak!" diye bağırdım.  Tam o anda diğer adam kolumu tuttu korkum gitgide artarken kalbim göğüs kafesine sığmayacak derecede artıyordu.  Beni bırakmalarını ve bir an önce eve gitmeyi istiyordum.

"Sen yaşıyorsun?" bu adam neden bahsediyordu?

"Batu Melisa yaşıyor?"dedi adam sorarcasına ardından bakışlarını Batu isimli çocuğa çevirdi. Batu isimli çocuk birkaç saniye bana baktıktan sonra kollarını iki yana açıp beni kucakladı saçlarımı öperken votka kokusu burnuma dolmuştu."Kardeşim."diğe fısıldadı kulağıma. Bu adam bana kardeşim mi demişti az evvel yoksa benim kulaklarım korkudan yanlış mı duyuyordu. İşte tam o sırada bana kardeşim diyen çocuğun kollarından ayrılıp koşmaya başladım kara cadde olarak bilinen caddeye girdiğimde kendimi ilk cafeye attım ama unuttuğum yada fark etmediğim birşey vardı burası cafe değil bardı ve ben Kara caddenin sarmaşık sokağındaydım! Asansör e binip en üst kata bastım ve asansör hareket ettiğinde kendimce asansör bozulmasın! Diye dualar ediyordum sonunda asansör durdu ve kendimi dışarı attım ve ilk kapıdan içeri girdim. Etrafıma merakla bakarken geri geri yürüdüğümün farkında değildim, ve an itibariyle yerdeki basamağı fark edemeyip geriye doğru düşmeye başladım. Tam yeri boylayacağım sırada biri beni tutup kendine çevirmişti.  Başım karşımdaki çocuğun omzuna değdiğinde ellerimi göğsüne koymuştum. Başımı kaldırdığımda siyah saçları kahve rengi gözleri ve çarpıcı yakışıklılığıyla karşımda bir çocuk duruyordu. Birkaç saniye yüzüme baktı ve dudaklarını araladı, "Melisa?"

Bana yine melisa diyen biri! Bu arkadaşlarımın şakası filan mıydı? Çünkü artık korkuyordum!

"Ben Melisa de-- " çümlemi tamamlayamamamın nedeni kesilen ışıklardı. Korkuyla karşımdaki çocuğa sarıldığımda nefes alamadığımı hissetmiştim. Karanlıktı her yer!

"Melisa?" karşımdaki çocuk bana sarıldığında onu ittirdim ama korkuyordum ve bu tekrar ona sarılmama neden oldu. Titremeye başladığımda karşımdaki çocuğun duyabileceği şekilde fısıldadım, " korkuyorum." aniden telefonunun ışığını yakıp yüzüme tuttu. Bu beni rahatlamıştı.

"Melisa sen nasıl?"

"Korkuyorum!"dedim tekrar, ellerini belime sardı ve fısıldadım Melisa sen yaşıyorsun! "demesiyle ışıklar yandı ve susmuş olan müzik sesi tekrar kulaklarımı doldurdu. Önümde ki çocuktan uzaklaşıp bardan çıktım ve geldiğim asansöre bindim sıfıra basıp kapının kapanmasını izlerken, az evvelki çocuk ayağını uzattı ve kapı açılınca içeri girdi. Kapı tekrar kapanıp aşağı hareket ettiğinde bakışlarımı çocuğa çevirdim.

"Melisa?"

"Ben Melisa değilim!"dedim tekrar "Ben "Derin'im! Artık yeter!"

Aniden kolumu tuttuğunda sert bir şekilde konuştu. " Bana bağırma!" aniden çıkan sert sesi beni korkutmuştu hemde fazlasıyla aramızdaki mesafeyi kapatıp biraz daha yaklaştığında bir adım geri atmıştım o tekrar geldi ve dudakları kulağıma değecek şekilde fısıldadı. "Sen kimsin? Sen Melisa değilsin! " dedi ellerini belime yerleştirirken asansör'ün diğer tarafına gittim. Tam o sırada asansör durdu ve an itibariyle elektirik kesildi.  Korku bütün bedenimi ele geçirirken olduğum yere çöktüm. Korkuyordum burada oksijen yoktu.  Karanlıktı,korkunçtu ve sessizdi.

"korkuyorum! "dedim fısıltıyla. Aniden belimde hissettiğim ellerle çığlık attım."Sakin ol!Buradayım... " kollarımı boynuna dolayıp sıkıca sarıldım nefes alamıyordum az evvelki gibi tekrar yere çöktüm ama o artık bana sarılıyordu ve onu göremiyordum.

"Nerdesin?" ses çıkmayınca daha da çok korktum burada olmalıydı. Elimi etrafı yollayarak gezdirdiğimde onu bulmuştum. "Korkuyorum! " dedim tekrar, ama konuşmuyordu halbuki buradaydı. "Şey nerdesin?"

"Kes sesini seninle uğraşamam!" az evvel bana sarılıyordu halbuki. "Lütfen bayılacağım. " dedim gözlerim kararırken.  Artık nefes alamıyordum.  Ölüyordum. Başımın döndüğünü hissettiğimde yere sertçe düşmüştüm ve gözlerim yavaşca istemsiz olarak kapanıyordu ama o birşey yapmıyordu...

                       *        *       *

Üzerimde hissettiğim ağırlık artınca birinin üzerimde olduğunu hissettim. Gözlerimi açtığımda.  Üzerimdeki şeyin bir bacak ve koldan ibaret olduğunu Anladım. o çocuk resmen yarı üzerimde yatıyordu! Kolunu üzerimden aldığımda kıpırdamadı, tam bacağını da alıyordum ki kolunu tekrar sarıp uyumaya devam etti şu an çok kötü bir durumdaydım. Ve bu kötü hissettiriyordu. Bu kez ben kalkmaya Çalıştığımda beni kendine çekip üzerine düşmeme neden oldu benim kalbim delice atarken onun kalbi gayet normaldi. Şu an çok garip bir haldeydim! Tekrar kalkmayı denediğimde hazla kıpırdandığım için  o uyanmıştı. Ve bana umursamaz bir bakış attı. Böyle bir durumda böyle bir bakış?

"Gece boyunca burada mı uyudun?"

"Hayır " dediğinde rahatlamıştım taki tekrar konuşana kadar."Sen benimle uyudun! "bu çocuk beni sinirlendirmek mi istiyordu? Evet.

Üzerinden kalkıp üzerimi düzelttim ve bakışlarımı ona diktim.  Şu adını bilmediğim çocuğa.

"Adın ne?"

"Siktiğimin çocuğu! "

"Ne?" az evvel adının Siktiğimin çocuğu olduğunu mu demişti. Bu lakap olmalıydı? "Şey... Siktiğimin çocuğu. Dün ne oldu?"

"Adım bu değil! "adı Adım bu değil miydi bu lakap mıydı? Ne tuhaf isim!

"O zaman Adım bu değil dün ne oldu neden burdayım?" bana sinirle baktığında gözlerinden çıkan lazerlerle yüzümü çizdiğini düşündüm elimi yüzümde gezdirdiğimde bir şey yoktu.

"Adım Araf... kes su şakayı! "ama şaka yapmıyordum ki?"Ben lakabını sanmıştım. "dediğimde kaşlarını çattı."Sen kesinlikle Melisa değilsin!"
Biyorum zaten ben dünü merak ediyordum.

"Artık git!"

"Ama?"

"Defolup git!"

Arkamı dönüp gideceğim sırada tekrar döndüm ona ve kendimi tutamayıp konuştum.  "Ben Melisa için üzgünüm... Araf. Yani...!"

"Şu an aklımdan geçeni bilsen buradan koşarak uzaklaşırdın!"






Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 13, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

soğukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin