Çalan alarmın sesiyle irkilerek uyandı.Uyku sersemi bir halde yatağından kalkamaya çalıştı.Gözlerini ovalayarak ayağa kalkmaya çalıştı.İkinci denemesinde kalktı.
"Saat kaç acaba?"
diye içinden geçirirken yerde duran telefonunu alıp saate baktı."06.18"
Yavaş adımlarla banyoya doğru ilerledi.Aynadan kendine baktı.
"Bu saçları ne yapacağım ben"
diye söylenerek ellerini ve yüzünü yıkadı.Yüzüne gelen her su darbesi biraz daha uyanmasını sağlıyor ama aynı zamanda üşümesine sebep oluyordu.Dışarıdaki soğuk hava içeriyi de soğutuyordu.Hafif bir titremeyle mutfağa doğru yürümeye başladı.İçeriden gelen süt kokusu hoşuna gitti.Masaya doğru geldiğinde annesi kardeşine tost yapıyordu.Sabahları tost sevmediği için annesi ona kek ve süt hazırlamıştı.Masaya oturduğunda annesi ona döndü.
"Uyandın mı oğlum?"
Sütünden bir yudum alıp."Sanırım evet"
Kekini yerken birkaç ay öncesine ait bir gazete gördü.Annesi yer kirlenmesin diye koymuştu.Masadan yavaş yavaş kalkarken ayağını sandalyeye çarptı.Kalktıktan sonra sessizce odasına doğru ilerlemeye başladı.Odasının kapısını araladı.Abisi yatağında yatıyordu.Her zamanki gibi üstündeki yorgan yere düşmüştü.Yorganı yavaşça kaldırıp abisinin üzerine koydu.Bilgisayar masasının yanındaki çantasını eline aldı.En büyük kısmının fermuarını açtı.Kitaplarını kontrol etmeye başladı.Kontrol bittikten sonra çantasını kapattı.Yavaşça ayağa kalktı.Yerdeki çantasını hızlı ve sessiz bir hamleyle aldı.Sırtındaki ağırlık
sendelemesine sebep oldu.Dengesini sağlayıp kapıya doğru ilerledi.Odadan çıktı.Hızlı adımlarla karanlık holden dış kapısına doğru ilerledi.Kapıya gelince yerdeki ayakkabılarını giymeye koyuldu.Giydikten sonra yanında duran su şişesini çantasına koydu.Mutfaktaki annesine doğru döndü."Ben çıkıyorum."
"Kendine dikkat et.Akşamda gecikme"
"Tamam"
Kapıyı kapatıp hızlıca merdivenlerden inmeye başladı.Sabahın bu erken saatinde loş koridor çok daha kötü görünüyordu.Binanın kapısına geldiğinde dışarıdan geçen birini gördü.Onun biraz ilerlemesini bekledi ve kapıyı açtı.Gri kapının kolu dışarısı kadar soğuktu.Hızlıca dışarı çıktı.Kalan son basamaklardan indi.Sitenin kapısına doğru yürümeye başladı.Soğuk hava ve rüzgara karşı koyarak yürürken bir yandan da otobüsün ne zaman geleceğini kontrol etti.Otobüsün gelmesine 3 dakika kaldığını görünce adımlarını hızlandırdı.Sitenin kapısından çıkıp durağa doğru yürümeye başladı.Ana yolun kenarında olan durağa yürürken sinir bozucu araçların sesinden kurtulmak için kulaklığını taktı.Birkaç adım sonra durağa vardı.Kısa bir süre sonra otobüsü durağa geldi.Birkaç insanla birlikte otobüse bindi.Kartını makineye okuttuktan sonra yavaş ve dikkatli adımlarla arka tarafa doğru ilerledi.Bir süre sonra durduğu yerdeki demirden tutundu.Telefonunu çıkarıp sessize aldıktan sonra bir şarkı açıp dinlemeye başladı.Bir yandan şarkıyı dinlerken bir yandan da dışarıyı izledi.Her gün aynı yerleri görüyor olmasına rağmen her otobüse bindiğinde dışarıyı izlerdi.Belki farklı bir şey görme umuduyla.Duraklar hızla geçerken kendi durağına yaklaştığını gördü.Hızlı bir şekilde kapıya doğru ilerledi.Durağına gelince otobüs durdu.Otobüsten inip kendini soğuk havaya teslim etti.Yolun karşısına geçmek için üst geçidi kullandı.Karşıya geçtikten sonra bir an önce okula varmak için hızlı adımlarla yürümeye başladı.Birkaç sokak geçtikten sonra artık okulu görünüyordu.Sabahın ilk ışıkları okulun pencerelerinden yansıyordu.Yürümeye devam etti.Bir süre sonra okulun kapısına ulaştı.Kapıdan içeri girdi.Bahçede bekleyen insanlara baktı.Bazıları arkadaşlarını bekliyordu.Kalanlar ise ya sohbet ediyor ya da oturmuş etraflarını seyrediyorlardı.Okulda bu saatlerde ölüm sessizliği hakimdi.Uykularından yeni kalkmış insanlar ve hala sınıfında uyumaya çalışanlar bu sessizliği sağlıyordu.Biraz yürüdükten sonra okulun kapısından içeri girdi.İnsanlarla birlikte merdivenleri çıkmaya başladı.Her basamak yaşam enerjisini biraz daha azaltıyordu.Kendi katına geldiğinde sınıfına doğru yürüdü.İçeride az insan vardı.Bazıları ödev yapıyor bazıları ise uyuyordu.Çantasını sırasına koydu.Montunu astı.Sırasına oturup dersin başlamasını beklemeye başladı. Sınıfın yavaş yavaş dolması ve zilin çalmasıyla ders başladı.Yoklamanın ardından öğretmen anlatmaya başladı.Göz kapakları ağırlaşıyordu.Uyumak istiyordu ama ders dinlemesi gerekiyordu.Bu şekilde tüm gün bitti.Çıkış zilinin çalması ile rahatlayan öğrenciler hızlıca okulu boşalttı.Haftanın son gününün bitmesiyle Batuhan'ın tek düşündüğü şey ise "OYUN" oynamaktı.Hızlı adımlarla hatta koşarcasına otobüs durağına gitti.Otobüsü gelir gelmez bindi.Trafik olmadığı için kısa süren yolculuğun ardından otobüsten indi.Yine hızlı adımlarla evine doğru yöneldi.Binanın kapısına kadar koştu.Binadan içeri girip merdivenleri hızlıca çıktı.Evin kapısına geldiğinde zili çaldı.Kimse kapıyı açmayınca anahtarı ile kapıyı açıp içeriye girdi.Hemen odasına geçti.Çantasını yatağına fırlattı ve ardından bilgisayarın başına geçti.Ekranda bir not vardı.
"Oğlum ben üst komşudayım.Fırında börek var ısıtıp ye."
Notu okuduktan sonra mutfağa gidip böreğin ısınması için fırını çalıştırdı.Kısa bir süre sonra fırından gelen zil sesiyle böreği alıp bilgisayarın başına geçti.Ekranda bir e-posta bildirimi vardı.Bildirime tıkladı.Karşısına çıkan ekranda şunlar yazıyordu.
"SAYIN MR.p1X3L
REAL GAMES ŞİRKETİ OLARAK OYUNUMUZDAKİ ÜST SEVİYE OYUNCULARIN TOPLANDIĞI BİR TURNUVA DÜZENLEMEKTEYİZ.SİZİ ARAMIZDA GÖRMEKTEN ONUR DUYARIZ.
TURNUVA YERİ--GAME AREA 78
TARİH-SAAT--12 ŞUBAT 2020 14.30
REAL GAMES"
Mesajı okuduktan sonra bilgisayarı bir anda kapandı.Ne olduğunu anlayamayan Batuhan bilgisayarı tekrar açtı.E-postalarına baktı ama o e-postayı bir türlü bulamadı.Aramaya devam ederken bir e-posta daha geldi.Bu e-posta oyun arkadaşı Mert'ten geliyordu ve sadece şunlar yazıyordu.
"SANADA OLDU MU?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN
Science FictionOrtalama bir lise öğrencisi olan Batuhan gündelik hayatında oyun oynamayı seven bir öğrenciydi.Mahalleden arkadaşı mert ve oyunda tanıştığı insanlarla oynarken gelen bir e -posta tüm hayatını mahvetti. Bir oyun her zaman sadece bir oyun degildir.