Söz Veriyorum

643 14 9
                                    

Yazmak insanı ayakta tutan birşey. Hikayemi yazarken " acaba nasıl yapsam okuyucularım beğenir " sorusunu kendime 100 defa sorduğumu hatırlıyorum . Lütfen iyi veya kötü fikirlerinizi , duygularınızı yazın. Umarımm beğenirsiniz !! Çok heyecanlıyım şu anda. Sizi çok seviyorum ve hikayemi beğenmeniz dileğiyle kocaman öpüyorum :) Keyifli okumalar !!..

Hiç çok mutlu bir hayatım olmamıştı  benim. Her sabah aynı hikaye. Hayatımın değişmesini istiyordum. Biraz heyecan , biraz mutluluk ve belki de birazcık da aşk..  Annemi kaybedeli yaklaşık 6-7 ay olmuştu. Alışmadım , unutmadım . İnsan nasıl en değerlisini unutur ? Nasıl yokluğuna alışır ? Henüz 17 yaşımdayım . İsmim Nehir. Bazı zamanlar geliyor ki , ben bile kendimi tanıyamıyorum. Özellikle geceleri tam kalbimin en kuytu köşelerine, bir hüzün çöküyor . Yılların acısı, öfkesi .yalnızlığı gözlerimden fışkırıyor.  İşte tam böyle zamanlarda insan birine ihtiyaç duyuyor. Ama üzgünüm , yanımda kimse yok . Bu arada okula bir süre ara vermiştim. Nasıl gidebilirdim ki ?

Yeşim. Canımdan çok sevdiğim , kardeşimden öte insan. Belkide hep yanımda olan tek varlığım demeliydim.

Eğer babamı soracak olursanız ; Bilmiyorum .. Hiç görmedim kendisini . Yaşıyor mu ? Onu da bilmiyorum.  Yani ne annem ne de babam ikiside yanımda değil.  Babamın elimde sadeece bir fotoğrafı var. Ona öylece bakıp saatlerce durduğumu hatırlıyorum. Zaman herşeyin ilacıdır, derler ya.. Öyle bir tabir yok .. Zaman yalnızca akıyor ve o aktıkça , sen tükeniyorsun..

Pazartesi sabahı. Yataktan tedirgin bir şekilde kalkıp , perdeleri araladım . Yüzümü yıkadım ve kocaman evde tek başıma kahvaltımı ettim.  Saat henüz  06:00 . Okula gitmeme 1 saate aşkın süre var.  Saçlarım uzun ve dalgalı olduğu için kabarıyor. Onlarla uğraşmam yarım saatimi aldı . Uzun zamandır dolabımın bir köşesinde öylece asılı duran üniformamı giydim. Okul evime çok uzak değildi.. Biraz yürüdüm sonra Yeşim boynuma atlayarak ;

" Naber güzellik ? 2 gündür görüşemedik , çok özledim seni. "

" Bende !. Eee hadi okulumu özledim ben !! . "   İkimizde bunun yalan olduğunu bildiğimiz için kıkır kıkır güldük . Aslında çok azıcık özlemiştim okulu. Kafamı dağıtmam gerekiyor. Tüm gün evde hatıralarla boğuşmaktan iyidir diye düşündüm. Attığım ilk adımdan itibaren sanki  " uzaylıymışım " gibi  herkes bana baktı. Ahh. Çok kötü bir durumdu. "İnşallah düşüp falan rezil olmam" diye geçirdim içimden. Sınıfa çıktığımda birkaç kişi baş sağlığı dileyip nasıl olduğumu sordu. " İYİYİM ". Hepimizin asıl cevabından kaçtığı soru. İyileşmem lazım . Hayatımı yeniden düzene koymam lazım. Yeniden nefes almam lazım.

Sonunda derse giriş zili çalmıştı .

- Bune böyle ! Zilin sesi aynı çan sesine benziyor. Ne zaman değişti bu lanet şey ? diyerek kulaklarımı bitene kadar tıkadım. Gerçekten iğlençti.  Yeşim ;

Sen yokken daha neler neler oldu Doğa. Bir öğrensen çıldırırsın.

- Ne olmuş ? demeye  kalmadan edebiyat öğretmeni içeri girdi. Hepimiz ( ilkokul çocuğu gibii !!) ayağa kalktık. Tabi hoca beni görünce ;

- "Hoşgeldiniz Doğa hanım ! ( o alaycı ses !! ) . Nerdesin kızım sen bir aydır. ? Herkesten beklerdim senden beklemezdim . Umarım raporun , bişeyin vardır. Okuldan atılmazsan iyi. Bir daha böyle birşey yaptığını görmeyeyim. "

O kadar alaycı , kızgın ve kendini bilmez bir şekilde söylemişti ki bunları , tüm sınıf bana baktı. Annemi kaybettiğimden haberi yoktu galiba. Bilseydi böyle konuşmazdı ama , en azından nedenini sorsaydı bu kadar şoka girmezdim. Herkes oturduktan sonra bir tek ben ayakta kalmıştım. Hoca gözlüklerinin üstünden sert  sert bakınca içinde olduğum durumun farkına vardım . Lanet olsun ki bu Harry Potter tipli hoca bizim sınıf öğretmenimizdi . Yani iyi geçinmek zorundaydım. Ne kadar sevmediğim biri olsa da.

Zil çalınca Yeşim yanıma geldi ;

- " Neden söylemedin ? "

- Neyi ? cevabını bildiğim halde sordum.

- " Okula neden gelemediğini . Sebebini bilseydi sana bu kadar kızamazdı . Gerizekalı keltoş !

- " Tamam sakin ol.. "

- " Hadi gel kantine gidelim , sana olayları anlatacağım , dedi Yeşim.

Yeşim benden biraz kısa, uzun ince ve çok güzel bir kızdı. Erkek arkadaşından yeni ayrılmıştı ama o ne bileyim, farklıydı. Yaşama sevinciyle dolu bir insan.

Zaman nasıl  geçti bilmiyorum , çıkış zili çaldı. Zaten dersi falan da dinlemedim . Çantamı alıp Yeşimi öptükten sonra eve doğru yürüdüm. Okulun ilk günü de böylece bitmiş oldu. Bir aksilik olmadan bitti ya , şükür. İçimden bunları geçirirken kulaklığımı çıkarıp soluma baktım.

Siyah ve oldukça lüks bir araba tam olduğum yerde durdu ve içinden siyah takım elbiseli iki adam kollarımdan tutarak zorla arabaya bindirmeye çalıştı. Ne yapacağımı , ne yapmam gerektiğini bilmiyordum . En son gözlerim karardı ve güçsüz vucüdumu bıraktığımı hatırlıyorum ...

Söz VeriyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin