Babam Yaşıyor mu ?

298 15 8
                                    

Güzel yorumlarınız sayesinde çok büyük bir istekle yazdım ve yazmaya devam edeceğim. Tekrar çok teşekkür ediyorum ve desteğinizi hep bekliyorum ! :) İYİ OKUMALAR !!

Başım o kadar çok ağrıyordu ki. Bir dakika nerdeyim ben !?!  Gözlerimi  yavaşca aralayıp, birkaç kez kırpıştırdıktan sonra nihayet doğrulabilmiştim. Burası koyu renklerin hakim olduğu bir odaydı. En son hatırladığım şey siyah  bir araç ve iki adamdı. Yataktan hızlıca kalktım ve kapıya doğru yöneldim. Dengesizlikten ne yaptığımı bilmiyordum. Kapıya yaklaştım , tam açacakken bir el belimi sarıp beni duvara doğru itti. Birkaç saniye durumun verdiği şaşkınlıkla aptal aptal durdum.

- " Sen kimsin ? Ben nerdeyim ? Nolu .. " derken birden eliyle ağzımı kapatıp beni susturdu.

- " Şiiştt. Sakin ol . "

Elini hızlıca çekip " Burak beni !! " diye bağırdım. Onu ittirdim ama dengesi bile bozulmadı. Beni daha sıkı duvara yapıştırıp , üzerime geldi. Dudaklarını kulağıma değdirerek ;

- " Şimdi seninle küçük bir oyun oynayacağız . " dedikten sonra boynuma bir iğne batırdı. Ağzımdan iniltiyle karışık bir çığlık çıktı . Canım yanmıştı . Yavaş yavaş gücüm kesiliyordu. Gözlerimde bir ağırlık.. Ne oluyordu böyle ? Her yerde siyah cisimler uçuşuyordu.

" - Böyle daha iyi ". dedikten sonra ellerini belimden çekti . Başım çok dönüyordu.  Ellerini çektiği anda tam tekrar düşecekken beni yeniden tuttu. Bu sefer kucağına alarak  beni yatağa oturttu. Kendi de hemen karşısındaki tekli koltuğa oturduktan sonra ;

- " Sen kimsin ? "  Sesim o kadar kısık ve güçsüz çıkmıştı ki. İğneden elimi bile kıpırdatacak gücüm yoktu.

- " Ben Levent  ERTAŞ.  Belki tanıyorsundur. Gazetelerden falan.  Ve sen Nehir GÜNGÖR. Kemal GÜNGÖR ' ün  biricik kızı.

- " Ne ? Babamı nerden .. " Gene konuşmama izin vermemişti. Zaten bıraksalar 40 saat uyurdum herhalde. O kadar bitkinim ki.

- " Beni iyi dinle . Çünkü bir daha  bu konuşmayı yapmayacağım. Baban yıllardır bizim yanımızda çalıştı. Kara para atlamada , Yurt dışında hesap açmaya , kaçak mal ticaretine , kısacası tüm kirli işlerimize baktı

Bunları gözümün içine bakarak soğuk ve ifadesiz bir şekilde söylüyordu.

- " Sonra Nehir GÜNGÖR , baban bize ihanet edip bütün foyamızı ortaya çıkardı. Tabi sonra çok yüklü bir miktar parayla yurt dışına kaçtı. Babam onu yıllardır arıyor. İntikam için. Ve sen küçük kız babanın nerede saklandığını söyleyeceksin.

Ben olanları idrak etmeye çalışıyordum. Babamla en son 9 yaşımdayken , telefonla görüşmüştük. Bana ; kendime iyi bakmamı ve beni herşeyden çok sevdiğini söyleyip bir miktar para göndermişti. Babam yaşıyormuydu ? Bir yerlerde nefes alıyormuydu ? İçimde bir umut ve nedensiz mutluluk beliriverdi. Ama bunu dışarı vurmayacak kadar halsiz ve ifadesizdim.

-" Babamın nerde olduğunu bilmiyorum. Senelerdir görmedim onu. "

- " Yalan söyleme. En son 7 ay önce konuşmuşsunuz."

- "Ne ? . Bak benim bu olanlardan , hiçbirinden haberim yok. Belki annemle konuşmuştur. Bilmiyorum tamam mı ? "

Konuşmaya gücüm kalmamıştı , ağzım kurumuştu artık.

- " Annen mi ? " diye sordu aynı ifadesizlikle.

Ben nerdeyim böyle ? Bu adam neden böyle davranıyor ? Babam yaşıyor mu ? Aklımdaki sorular yeniden bir zincir oluşturarak düşünmemi engelliyordu.

-" Evet . Onu  6  ay önce kaybettim. Belki en son onunla konuşmuştur. Hiçbir şey bilmiyorum. Yemin ederim bilmiyorum. "

Sadece gözlerime bakıp , yalan söyleyip , söylemediğimi anlamaya çalışıyordu galiba. Bir süre sessizliğin ardından ,

-" Babamı bulursanız , ona ne yapacaksınız ?"

- " Hiiç. Sadece cezasını vereceğiz."

Gerizekalı. Babamın yerini bilsem bile söylermiyim sana ?!

- " Madem babanın nerde olduğunu bilmiyorsun , o zaman bizde seninle oyalanırız. " Yüzüme gelen saçı geriye atarken bağırmamak için kendimi zor tuttum.  Çok ani bir hareketle kapıyı açıp kaçtım . Merdivenleri ikişer üçer atlayarak indim. Sanırım salona gelmiştim. Etrafımı inceleyecek vaktim yoktu. Arkama baktığımda yavaşça cool cool merdivenlerden iniyordu. En fazla 25 - 26 yaşlarında olmalıydı. Üzerinde kısa kollu bir tişört ve bir kot pantolon vardı. Resmen kaslarını belli etmek için üretilmişti adeta. Benden 10 cm daha uzundu. Yeşil gözleri siyah - kahve arası saçları vardı. Elleri cebinde ;

-" Bir kahve içseydik ? Nereye böyle alelacele ? " Pis pis sırıtışı yok mu  , sinir oldum.

Gitgide yaklaşıyordu. Dış kapıyı açmamla kapamam bir oldu. Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim. Kapıda üç tane maşallah pehlivan gibi adam dikilmiş bekliyor. Sanırım korumaydı. Hemen başka bir çıkış aramam gerekiyordu.  Hayıır. Çok geç.. Çaresizce koşmaya başladığımda kolumdan sertçe tutup yere attı. Yere düşmenin etkisiyle sarsıldım. Canımı bu sefer fena yakmıştı.

- " Ne yaptığını sanıyorsun sen gerizekalı ? ! "

Tekrar sertçe kolumdan tutup kaldırdığında aramızda 4 -5 cm vardı.

- " Eğer bu olanları bir kişiye bile anlatırsan seni buna pişman ederim. Birine anlatsan , ben  bunu duyarım. Şimdilik gidebilirsin Nehir Güngör. Seni istediğimde tekrar bulurum .

Kapıyı açıp gidecekken ;

- " Ve eğer bana bir daha gerizekalı deyip , ha birde sesini yükseltirsen , Seni şu odaya tıkarım . Rapunzel gibi yaşarsın.

İçimden küfürler edip kendimi hiç bilmediğim sokaklara attım. Bir taksi çevirip eve gittim. Kendimi yatağa attım . Hala kolum ve başım çok ağrıyordu. Sersem gibiydim.

"Yarın ne olacak acaba ?"

İlk defa , hayatımda ilk defa kendime bu soruyu sordum. O kadar yorgunum ki kendimi hemen uykunun kollarına burakacaktım. Ama yapamadım . Bugün yaşadığım onca atraksiyondan sonra, babamın yaşadığını bildikten sonra uyuyamadım.

Arkadaşlar ; bu bölümde Levent 'i biraz olsun tanıdınız . Umarım beğendiniiğiniz bir bölüm olmuştur. Sizce nasıldı ? :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 18, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Söz VeriyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin