Geçmişi anımsadı Ada. Çektiği acılar geldi aklına.. Ama şimdi hepsinin hesabını sormak için dönüyordu Türkiye'ye. Herkesden teker teker hesap soracaktı İntikamını alacaktı. Abisinden, Yengesinden ve yengesinin kardeşinden!.. Arkadaşlarını unutmamalıydı onlarda sırtından vurmamışlar mıydı Ada'yı, ya nişanlısı onun böyle bir şeyi yaptığına inanamıyordu nasıl yapardı bunu oysa ki onun yanında olmalıydı. Haksızsın, saçmalıyorsun.. diyerek çekip gitmemiş miydi? Ama hepsinin hesabını soracaktı!
Uçaktan indiğinde Havayı soludu. Ülkesini özlemişti. 5 yıl sonra döneceğini hele ki hesap sormak için hiç aklından geçmemişti. İngiltere'ye gittiğinde 20 yaşındaydı şimdi ise 25 idi. Zaman ne çabuk geçmişti...
'Ada hanıımm' Birinin ona seslendiğini duyunca düşüncelerinden uzaklaştı Ada. Bu sağ kolu Cenkti. Cenk'e doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı bir an önce buradan gitmeliydi. Türkiye'ye adım atar atmaz birisinin onu görmesini istemezdi. 'Geldim Cenk.' 'Arabanız kapıda bekliyor Ada hanım' 'Öyleyse hemen gidelim Cenk Birisi görür falan değil mi?' dedi masumca gülümseyerek Ada. 'Bir de Cenk, bana Hanım demeyi kes! biliyorsun ki hiç hoşlanmıyorum bundan biz seninle arkadaş gibiyiz' Cenk meydan okurcasına kaşını kaldırarak 'Diğer çalışanlarınız diyor ama bende bir çalışanınızım öyle değil mi?' 'Arkadaş kelimesini kaç kere vurgulamalıyım Cenk! Nerede bu araba' 'Peki Ada, şu taraftan' diyerek samimice güldü Cenk.
Evi tamda istediği gibi mükemmeldi odasınıda çok beğenmeşti Ada. Şimdi biraz dinlenmeliydi akşama daha çok vardı nasıl olsa diye düşünerek uykunun kollarına bıraktı kendini.