Bu ilk hikayem. Birinci bölüm olduğu için çok kısa oldu. Umarım beğenirsiniz.
Şu lanet olasıca alarm bir susmadı.Oha!!Çok geç kalmışım!Hemen kalktım.Şu tipime bak.Elime gelen ilk kıyafetleri giydim. Saçımı topuz yaptım. Babamin hazırladığı kahvaltıyı görünce bir kaç lokma ağzıma soktum ve çıktım. Bugün okulun ilk günü. Okulda kimseyi tanımıyorum. Çünkü herkes ayrı liseye dağıldı. Bu arada adım Masal. Annemle babam ayrı. Annem babamdan sonra biriyle evlendiği için bende babamla kalıyorum. Miğdemi bulanmokula geldim. 9-A,9-A,9-A ner bu sınıf?Sonunda buldum. Of her yer dolu. Bir tek en arkada oturan taş çocuğun yanı boş. Mecbur oraya oturuyorum. Çocuk bana baktı ve gülümsedi. Gülümseyince çok tatlı olduyor. Umarım bir konu açarda konuşabiliriz. "Adın ne?" dedi içimi ısıtan bir gülümsemeyle birlikte."Masal. Senin?" dedim. "Tan"dedi yine aynı gülümsemeyle.Bende gülümsedim. Sınıfa bir kız girdi. Giyinişi,tarzı, yürüyüşü tam bir sürtük gibiydi. Kızı görünce istemsizce gülümsedim. Tan bunu fark etmiş olucakki "O kız eskiden bizim okuldaydı. Okulun sürtüğüydü. Herkesle çıkar, herkese asılırdı. Hatta son zamanlarda erkeklerin altınada girmeye başlamıştı. Belalı bir kızdır. Uzak dur bence." dedi hızlıca. "Her okulda vardır öyle kızlar." diye yanıtladım. Öğretmen sınıfa girdi. Kendini tanıttı ve bir sürü saçma saçma şeyler söyledi. En sonunda beklediğim şeyi yani "serbestsiniz." dedi. Artık en yakın arkadaşımla yani müzikle başbaşa kalmıştım. Zil çaldı. Kualklığımla müzik dinlemeye devam etmeye karar vermiştimki Tan'ın "Birlikte bahçeye inelim mi?" demesiyle kararın değişti. Kafamı evet anlamında sallamakla yetindim. Bahçeye indik. Tüm kızların gözleri Tan'ın üstündeydi. Hiç şaşırmadı doğrusu sonuçta okulun en yakışıklısı. Biz bir şeyler konuşurken ayağım burkuldu ve yere düştüm. Kendi kendime küfür ediyordum rezil oldum diye. Sürtük olan o kız ve arkadaşları bana gülüyorlardı. Tan beni kucağına aldı. Buna şaşırmıştım ama Tan beni dahada şaşırtmaya kararlıydı sanırım. Birden bağırmaya başladı. "Ne gülüyorsunuz. Gülmeyi kesin. Helede sen sürtük. Sen bu gülüşlerini erkeklerin altındaki zamanlara dakla dedi. Kız bozulmuştu. Bense dünyanın en mutlu kızıydım sanki. Okulun koridorunda ilerliyorduk. O bal rengi gözleri , diliyle ıslattı dudakları beni benden alıyordu. Ben ona büyünlemiş bir şekilde bakarken bana "İyi misin? Bileğin çok acıyor mu meleğim." Dedi. Tam ağzımı açmış cevap verecektimki babam beni aradı. Akşam iş yemeğine gideceğini ve geç döneceğini söyledi. Tan tüm konuşmayı duymuştu ve sırıtıyordu. "Ne sırıtıyosun şapşal?"dedim. "Akşamki partiye geliyorsun demek oluyor bu dedi. Gülümseyip "Tabii."dedim. Okul zorda olsa bitti. Hemen eve gittim. İlk olarak duşa girdim. Banyodan çıktıktan sonra dolabimi açtım. Acaba ne giysem? Dolabi biraz karıştırdıktan sonra bir şeler buldum. Mini, krem çok şeker bir elbise buldum. Üstünede kısa kot yeleğimi giydim. Sıra saçlarıma gelmişti. Onlara ne yapıcaktım? İlk olarak kurutsam mantıklı olur. Saçlarımı su dalgası yaptım kahküllerimi düzleştirdim yanlardan biraz parça alıp arkada tutturdum. Birazcık makyaj yaptım. Aynaya baktım. Kendimi ilk defa birazcıkta olsa güzel hissetmiştim. Bu duygu beni gülümsetmişti. Hemen aşağı indim. Dışarı çıkıp bir taksi çağırdım. Taksiciye adresi verdim. Gelmiştim. Parayı ödeyip taksiden indim. Ev kocamandı. Acaba bu partiyi kim veriyordu? Eve girdim. Herkes öküzün trene baktığı gibi bana bakıyor ve aralasında fısıldaşıyorlardı. Bu biraz rahatsız ediciydi ama birazcıkta güzeldi. Gözlerim Tan'ı aradı. Etrafa baktım ve gördüm. Keşke görmeseydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz Aşkım
ChickLitBir kızın gerçek aşkı bir dengesiz olursa başına gelebilecekler...