Berzana mı kızmalıyım kendime mi yoksa dilana mı ?

49 9 3
                                    

Dilan istanbul bağcılarda fakir bir aile  kızıydı. Daha okula yeni başlamışken babasını kaybetti. Dilanın babası salih amcanın böbrek hastalığı  varmış tedavi olabilcek ne durumu varmış nede  yardım edecek bir hayırsever. Salih amca sürekli işe gidemezmiş rahatsızmış. Bazen eve geldiğinde öyle bitkin düşüyormuşki ,eşi  elif teyze çocuklarının yanında ağlamamak için kendini
zor tutuyormuş hatta tutamıyormuş kendini odaya kapatıp iyice ağlıyormuş. Hem kocası  için, hem de çocukları için salih amca çocuklarına eşine bakabilmek için hastalığına rağmen gece gündüz demeden iş arıyormuş fakat kimse hasta birini işe almak istemiyormuş.
Sen yapamazsın iş yetişmez hatta bazıları  çok kırıcı olup  hadi başka kapıya diyorlarmış. Birçok işe girmiş ama ya kısa süreli işlermiş yada
Yeteri kadar çalışamadığı için çıkışı verilirmiş. Elif teyze çok ısrar etmiş "ben çalışaym sen kal evde yorma kendini hastasın" demiş ama o' okadar gururlu ve ailesini okadar çok seviyormuşki eşi ne yaptıysada buna razı gelmemiş ,  gelememiş.Bir gün yine iş aramak için çıkmış dışarı. Eski bir arkadaşıyla karşılaşmış, oturup çay içmişler, uzun uzun sohbet etmişler. Fakat  böbrek hastalığından bahsetmemiş arkadaşına. Ona iş aradığını söylemiş. Arkadaşı'da bir inşaatta işçi olarak çalışıyormuş. Arkadaşı: Ben patronla konuşurum zaten eleman lazımdı, hallederim ben demiş. Salih amca'nın pek umudu olmasa'da gülümsemiş arkadaşına: Allah razı olsun kardeşim bu iyiliğini hiç unutmicam deyip tekrar tokalaşıp ayrılmışlar oradan. Aradan bir gün iki gün üç  gün geçmiş ve Salih amca ümidi kesmiş arkadaşından. Heralde kabul etmemişler diye kendi kendine düşüncelere dalıyormuş'ki o sıra telefonları çalmış. Arayan arkadaşı: Ağabey  senin iş oldu yarın başlıyorsun demiş. Salih amca'nın o mutluluğunu Dilan anlatırken gözlerim dolmuştu. Ağlamamak için kendimi zor tutmuştum. Ne yazıkki mutlulukları çok sürmedi. Eşi kocasının hasta haliyle işe gidip çalışmasını istemiyormuş ama çocuklarınında açlıktan gözleri önünde eriyip gitmesini istemiyormuş.Dilan bütün bu olayları hatırlıyor. Fakat ozamanlar daha çocuk olduğu için, anne'sinin ve baba'sının neler çektiğini anlamamış. Daha doğrusu çocuklarından hep gizlemişler. sorunlarını onların yanında konuşmazlarmış. Ertesi gün Salih amca işe gitmek üzere evden çıkmış. Sanki hissetmiş gibi çocuklarını birdaha göremeyecekmiş gibi, hepsini teker teker öpmüş koklamış ve işin yolunu almış. İşe vardığında patron, elinde sigara bir o yana bir bu yana gidip geliyormuş. İçeri giren adama dik dik bakmış : Salih senmisin, demiş : evet efendim benim : Gel bakalım diyip birlikte inşaatın merdivenlerinden yukarı doğru çıkmışlar, dördüncü kata vardıklarında durmuşlar. Patron: sen bugunlük burada Hasan'a yardım et daha sonra ben senin ne iş yapacağına karar vereceğim.

KAYBOLMUŞ HAYALLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin