Salih amca Hasanla iyi anlaşmış. Zorlandığı zaman Hasan: sen otur ağabey ben hallederim desede Salih amca oturmazmış. Hasta haliyle inşaatın balkonunda sıkı bir şekilde çalışıyormuş. Saatler geçmiş ve işleri bitmek üzreymiş. O sırada Hasan, Salih amca'nın nefes almakta zorlandığını görmüş. Bayılmak üzereyken Hasan koşmuş ama ne yazıkki yetişememiş. Salih amca dördüncü katın balkonundan yere düşmüş. Aşağı indiklerinde ölmüştü bile. Peki neydi sebebi, böbrek hastalığından mı yoksa inşaattan düştüğü için mi öldü. Salih amca bir gün bu böbrek hastalığından ölücem ben diyip duruyormuş. Kadere bak sen, neyi tahmin edersin neyi çıkarır karşına. Salih amca öldü, geriye bir dul karısı ve üç yetimi bıraktı. Haberi ailesine Salih amcanın arkadaşı verdi. Elif teyze duyduğunda onun ağlamaklı çığlıklarını belkide bütün istanbul duymuştur. O kadar acı bir durumdu ki hala hatırlıyorum. Dilanların mahallesine yeni taşınmıştık o zaman 10 yaşındaydım Dilan bana: Devran ağabey babam öldü biliyormusun dediğinde, dilim tutulmuş konuşmakta zorlanmıştım. Sarıldım Dilana geri gelicek baban demiştim. Benimki de çocukluk işte söylediğime hem onu inandırıyordum hem de kendim inanıyordum. O ağlamasın üzülmesin diye hep şaklabanlık yapardık arkadaşlarla. Ben ile Dilan'ı Salih amca tanıştırmıştı. Okullar yeni açılmıştı Dilan birinci sınıfa başlıyacaktı. Salih amca o zamanlar geçici bir işte çalışıyordu. Elif teyzeninde o zamanlar iki tane ufak çocuğu vardı. Dört yaşındaki Osman ve iki yaşındaki Şeyma. Elif teyze onları evde bırakıp dışarı çıkamadığı için Salih amca Dilanı okula götürüp getirmemi istemişti benden. Beraber gider beraber gelirsiniz demişti.Elif teyze kocası vefat ettikten sonra bir tekstil firmasında işe girdi yarım gün çalışırmış çünkü Osman ve Şeymayı komşularına bırakırmış akşama kadar kalırlarsa komşular rahatsız olabilir düşüncesinden. Dilanla evden beraber çıkıyorlardı ben Dilanı bekliyordum hep beraber okula giderdik. Daha sonra Osman ve Şeyma büyüyüp okula başlayınca Dilan kardeşleriyle okula gidermş annesi de tam gün çalışmaya başlamış Dilan okuldan dönünce annesinin dünden yaptığı yemeklerden hazırlıyıp kardeşleriyle yermiş. Aradan yıllar geçmş Dilan büyümüş 14 yaşına gelmiş kendiside büyüdüğünün farkına varmış annesinin artık çalışmasını istemiyomuş elif teyze okumasını istemiş Dilan'ın ama ne yazıkki Dilan okula gitmemiş çok ta çalışkan bir öğrenciydi Dilan annesine : anne artık okulu da bıraktm lütfen sen evde kal kardeşlerimle ilgilen ben çalışayım diyip duruyormuş. Zor da olsa ne yapmış ne etmiş Elif teyzeyi buna ikna etmiş. Dilanamı kızmalıyım kendimemi yoksa berzana mı ? Berzan la lisede tanıştık zengin bir aile cocuğu fakat parası onu şımartmamıştı birbirimize benzer yönlerimiz vardı mesela ikimizide çok komik bulurdu arkadaş ve öğretmenlerimz tiyatro kulubüne yazdırmşlardı bizi hemde bizden habersiz oyunculuğumuzda iyiydi doğrusunu söylemek gerekirse. Gün geçtikçe Berzanla çok iyi arkadaş olmaya başladık. Sürekli birlikte takılırdık okuldan beraber çıkardık akşama kadar eve uğramazdık. Bir gün yine okuldan beraber çıkarken lise son sınıflardan iki kişinin bi çocuğu tehtit ederken gördük çocuk küçüktü taş patlasa 12 yaşındaydı ne yapmış olabilrdi ki. Berzanla bi süre izledik olayı çözmeye çalıştık o sıra iki kişiden biri çocuğu duvara yapıştırıp tekmeledi Berzanla vicdanımız sızladı bu olaya sessiz kalamazdık. Olay yerine gittiğimde gözlerim fal taşı gibi açıldı şok olmuş durumdaydım bu çocuk Dilanın kardeşi Osman, nasıl tanıyamadım onu gittikçe öfekm daha da arttı artık kimse tutamazdı beni.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLMUŞ HAYALLER
Short StoryBu hikayede Devran'ın kaybettiği hayallerinden bahseder yıllarca süren aşkların bir anda yok olmasının sebebi iki arkadaşın arasındaki samimiyetten geçer Dilanın kararsızlığı aslında iki arkadaşın birbirine eskisi gibi bağlı olmasını engellesede bi...