1.Bölüm - Kader

746 45 110
                                    




İyi okumalar...




Karanlık ve ıssız mahzende 'o gün' den beri bağırışlar bitmiyordu.

"Sus dedim sana seni küçük ucube!"

Konuşan yeşil canavarın sesi kadar çirkin bir yüzü vardı.

"Öyle mi?" dedi zümrüt yeşili gözlü genç zoraki bir gülümsemeyle. Yüzü eski hali gibi güçlü ve sağlıklı değildi. Solmuştu. Zayıf bedeni yakında kemiklerini ortaya çıkaracaktı. Yırtık kıyafetler içindeydi. Kurumuş kan lekeleri her yerini kirletmişti, en son ne zaman sıcak bir duş aldığını hatırlamıyordu bile.

"Evet öyle!" Yeşil canavarın sabrı artık taşmak üzereydi. Yıllardır onun sözü üzerine söz söylenmeyen bu mahzende bu genç geldikten sonra her şey değişmişti. Bu genç herkesi örgütlüyordu, yediği tüm işkencelerin sonunda zevk almış gibi gülümsüyordu ve kelime oyunları yaparak canavarı delirtiyordu. Eğer efendisi ona bu gencin kim olduğunu söyleseydi o zaman onun hakkında araştırma yapar ve her şey lehine olabilirdi ama kendisine gelen emir sadece işkence uygulamaları üzerineydi.

"Peki, susacağım." dedi genç.

"Ne?" Afallamıştı. "Susacak mısın?!"

"Evet yaşlı canavar bugün benim için özel bir gün tüm vaktimi sana harcayamam! Ama hey, istersen yarın iki katı konuşurum?" Arkasına yaslandı genç.

Gencin işkence yemek dışındaki günlük rutini canavarları delirtmek için durmadan konuşmak ve kafalarını karıştırmaktı. Bundaki tek amacı hiçbir şey yapamasa bile elinden geldiğince rahatsız etmekti.

"Ne özel günü... Her neyse! Yeter ki sus seni ucube! Yarın ben sana iki katı işkence yapayımda gör bakalım!" Diyerek diğer esirleri kontrol etmek için uzaklaştı.

Bu mahzen tabii ki de 'Kim olduğunu bilirsin sen'  in şahsi yeriydi. Onu dinlemeyen güçsüz seherbazları ve ölümyiyenleri hapsettiği yerdi. Yasa dışı da olsa burası hiç de güvenliksiz bir yer değildi. Bulunmaz bir kale ve onun en dip ucu mahzen. Burası çıkışı olmayan bir hapishane gözüyle bakılıyordu.

Zümrüt yeşili gözlü genç, canavarı çıldırtmak için sırıttığı yüzünü serbest bırakarak somurttu. Yırtık cebinden canavardan yürüttüğü saati çıkarttı.

23.58

Karanlık yerdeki tek ışık alan küçük oyuğa baktı, bu oyukta bile parmaklıklar olmasına rağmen yinede çok az bir ay ışığı alıyordu. O günü düşündü. Buraya getirildiği o günü...

"Voldemort burada!"

Harry yatağından hızlıca fırlamıştı. Etrafına bakındı. Yatakhane bomboştu. Dengesini bir an kaybetti, gördüğü rüyayı hatırlamaya çalıştı. O kırmızı gözler.. O kahkaha.. O bakış...

kendine geldiğinde aklına birden kime haber vermesi gerektiği dank etti ve bir çırpıda üstündekileri önüne ilk gelen şeyle değiştirip ahşap kapıyı kırarcasına açtı. Koridorlar.. onlar da bomboştu.

Rüyanın etkisi sanki narkoz yemiş gibiydi, ayakta zor duruyordu. Boş koridorlarda duvarlara tutunarak koşmaya çalıştı. Dumbledore'un odasına geldiğinde kendini içeri zor atmıştı. Ama... orada da kimse yoktu.

Herkesin zihnine kazınırcasına duyulan o iğrenç kahkaha...

Harry gözlerini kapatıp bir kısmını hatırladığı anılarından kendini nefes nefese aldı. Kalbinde fiziksel acı dışında bir sızı oluşmuştu. Kafasını kendine gelmek için salladı ve tozlu elleriyle kirlettiği satte tekrar baktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 18, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

[Harry Potter] - Yasak Aşk "2" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin