Tabi o zaman gerçekleri bilmiyordum. Alper ablama ihanet etti diye biliyordum. Aldattı diye. Sabah olduğunda Alper ile karşılaştık.
Alper : Günaydın.
Cevap vermek istemedim ama konuşmadan ablamın intikamını nasıl alacaktım ?
Ben : Günaydin.
Alper : Nasıl güzel mi buralar ? Beğendin mi ?
Ben : Evet çok güzel . Istanbul gibi değil . Orada trafikten hiçbir şeye yetişemiyorsun. Bu arada sen hiç Istanbul'a gittin mi ?
Mutsuzdu . Acaba yüzündeki pişmanlık mıydı ?
Kendine gel açımak yok .
Alper : Gittim. Zaten köye yeni geldim.
Ben : Peki neden geldin ?
Alper : Rüzgarı hep acı dolu. Oysaki Istanbul güzel derler.
Ben : Bence Istanbul'u kötüleştiren kalpsiz insanlar. Aslında insan Istanbul'dan değil hatıralarından kaçar.
Alper : Ailen nerede yaşıyor ?
Ben : Benim ailem yok . Trafik kazasında kaybetim. Onları hiç görmedim. Sadece ablam vardı . Onu da bir hastalıktan kaybettim.