🍫 Fan Meeting🍫

34 3 3
                                    

Sonunda Kore'ye ayak basmıştım. Türkiye'den bu yolu sırf BTS'in fan meetingi için gelmiştim. Gelmeyi hep istemiştim zaten. Ekrandan görmekle olmuyordu. Habire hayal kurup duruyordum.

Ailemin durumu iyiydi. Aslında benim bir ailem bile yoktu. Annemi yakın zamanda kaybetmiştim ve buraya gelmek için babamla tartışmıtım ama yakında barışıcağımızdan eminim. Hem zaten o da benim kendimi toparlamamı ve yeni bir hayata başlamamı istiyordu. Tacize uğramıştım ve uzun bir süre toparlanamamıştım. Sadece gittiğim için özlüyordu.

Suga'yla dertleşmek en büyük hayallerim arasında. Sonuçta o da geçmişinde zor bir hayat yaşamıştı.

Havaalanından çıkıp bir taksiye bindim. Daha önce internetten tuttuğum eve geldim. Üzerimi değiştirdikten sonra tekrar taksiye binip fan meeting alanına geldim.

Sanırım biraz gecikmiştim ve kapılar kapanmak üzereydi. Sıranın sonundaydım ama beklemeye değerdi. Yaklaşık yarım saat sonra fanmeeting de çok az kişi kalmıştı. Zaten yavaş yavaş onlarda çıkıyordu.

Taehyung'un karşısına geçtiğimde albümü imzalattım. Bana döndü "ismin ne?" diyerek samimi bir şekilde sordu. Gülümseyerek "Ceyda" dedim. Şaşırdı ve Türkiye hakkında bir çok soru sordu.

Sonra Jin'e albümü imzalattım. Bana türk yemekleri hakkında sorular sordu. Gerçekten çok tatlıydı.

Jin'in yanında oturan Namjoon'un karşısına geçtim ve albümü imzalattım. Bana Türk ARMY'leri sevdiğini ve yakın zamanda geleceklerini söyledi.

Jungkook'a da albümü imzalattım. Karşısında 'oppa' dememeye çalıştım. Çocuk kızıyor ne yapalım?

Sıradaki kişi olarak Jimin'in karşısına geçtim. Açıkcası Suga en sondaydı ve ona yaklaştıkça kalp atışlarım hızlanıyordu. Jimin albümü imzalayıp bana döndü. "Grupta en seksi kim?" diye sorduğunda gülerek "sensin" dedim. Aslında Suga bence ama onun karşısında da 'Suga' diyemezdim.

Bir üyeden daha sonra Suga'nın karşısında olucaktım. Hoseok'un karşısına geçtim ve aynı şekilde önce albümü imzalattım. Hoseok da Türkiye'yi merak ediyormuş. En çok da dilimizi öğrenmek istediğini söyledi.

Sıra Suga'nın karşısına geldiğimde hiç beklemediğim bir şekilde gözlerim dolmuştu. Noluyordu bana böyle? Hadi ama. Sanırım annem aklıma geliyor. Onun şarkılarıyle kendimi ayakta tutmuştum hep.

Suga albümü imzaladıktan sonra bana baktı ve gözümden bir damla yaş düştü. Suga biraz suratıma baktıktan sonra "sarılmak ister misin?" diye sordu. Cevabım zaten evet olurdu ama cevabımı beklemeden ayağa kalktı ve masanın arkasında dikelmeye başladı. Yavaş adımlarla yanına gittim ve ona sarıldım. O da ellerini sırtıma koyup okşadı.

Teselli etmeye çalışıyor gibiydi. Sanki yaşadıklarımı biliyormuş ve bana destek oluyormuş gibi hissettiriyordu. Cidden bu o kadar güzeldi ki yıllardır ekrandan fotoğraflarına baktığım kişi şu an yanımdaydı ve ona sarılıyordum.

Yavaşça ondan ayrıldığım da başıma giren ağrıyla başım döndü ve gözlerim etrafı ikili görmeye başladı, dayanamayıp gözüm karardığında kendimi boşlukta gibi hissettiğim an biri beni kucağına aldı. En yakınımdaki Suga'ydı.
Sanırım şu an Suga'nın kucağındayım.

Bölüm biraz kısa oldu. Hatalarım varsa kusura bakmayın. İlk kağıt üzerindeki hikâyemdi. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere~

AURORA•MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin