Annem öldükten sonra Fransaya taşınmıştık. Evimiz kocamandı odaları teker teker dolaşıyordum. Odamın karşısında kocaman beyaz bir ev vardı. O eve bir süre baktıktan sonra odamı düzenlemeye başlamıştım. Justin Bieber posterlerimi asmaya çalışıyordum. Perdem açık kalmıştı.Pencerde Justine benzeyen biri vardı. Sonra aşağıdan babam çağırdı, fazla bakmaya vaktim olmamıştı. Koşa koşa aşağıya inmiştim. Babam biraz bahçede gezmek istermisin diye sormuştu;
-"Hemen geiyorum babacığım." dedim
Tekrar odama çıktım. Dolabımdaki şortumu ve badimi giymiştim. Bahçeyi gezmek için o kadar heycanlıydım ki hızlı hızlı aşağıya indim. Bahçede baba baba diye seslenmeye başladım. Arka bahçeye doğru yürüdüm. Dikkatimi yine beyaz büyük bir ev çekti. Sonra ilerlemeye başladım. Bahçeyi sulayan adam hortumu açık bırakmıştı. Sular çukur bir yere dolmuştu. Hiç farketmemiştim. Büyük beyaz eve doğru yürümeye başladıktan sonra bir ayağım çamurun içine girdi. Arkadan biri beni tutarak çıkarmaya çalışıyordu. Aman Tanrım buda kim ?? Bu Justin Bieber her gün hayalini kurduğum adam. Onu görünce çığlıklara boğuldum. Sen Justin Bieber'sın inanamıyorum. Diye bağırmaya başladım. Justin ne yapacağını şaşırmıştı. Sakin olmamı söyledi. Ona nasıl sakin olabilirim demiştim. Aradan 1 saat geçtikten sonra duş alıp temiz kıyafetlerimi giyip salona doğru ilerledim. Justin orda oturmuş beni bekliyordu. Bana hazırmısın dediğinde "Yıllardır bunun için hazırdım" Justin'in yüzünde küçük bir gülümseme oluşmuştu. "Hadi o zaman benimle gel" demişti. Kalbim nerdeyse yerinden çıkacaktı.
