Çığlık
Bir sessizlik olmuştu o gece evde.Herkes susmuştu.Ben merdivenlerden aşağı inerken merdivenlerin gıcırtısı daha çok artmıştı.Bu sessizlikte bir çığlık duyuldu.Bu çığlık dışarıdan gelmişti,hemen dışarıya çıktım.Bağıran hiametçimiz Martina'ydı.Hemen erkek kardeşim Jossehp'i çağırdım.Ona olayı anlattım.Bana Martina'nın eski sevgilisinin bir katil olduğunu söyledi vermiş eski sevgilisinin adının Gabriel olduğunu söyledi.Hemen bahçeye çıktık.Hiçbir yerde bir iz yoktu.Acaba kim Martina'ya ne yapmıştı?
Bahçeye çıkıp biraz ilerledik,yerde kan izleri vardı.Kanın Martina'ya ait olduğundan emindik.Bunu Gabriel mi yapmıştı? Martina yaralanmışmıydı,yoksa ölmüşmüydü?Biz bu soruları düşünürken birden çalıların arkasından bir ses geldi.Oraya doğru gittik.Bu bahçıvanımız Freedy idi.Bizi çok korkutmuştu.
-Çocuklar sizin burada ne işiniz var?
Biz öylece bakakalmıştık.
-Lusy bana neden böyle bakıyorsunuz?
Freedy'nin elinde bir bahçeye makası vardı ve eli kanlıydı.Biz eline bakarken:
-Ne oldu hiç elini bahçe makasıyla kesen bir bahçıvan görmediniz mi?
Biz bu rastlantıyı düsünürken.Çok uykumuzun geldiğinini farkettik.Odamıza gittik.Yatağa yattık.Buldugumuz ipuçları şunlardı:
Martina'nın çığlığı
Martina'nın eski sevgilisi Gabriel'in bir katil olduğu
Bahçede ki kan
Freedy'nin bahçede eli kanlı bir şekilde gece yarısı bahçede dolaşması
