•28

759 110 33
                                    

Jihoon çömezlerin arasında dolanırken kafasındaki listeye uygun birini bulmaya çalışıyordu. Ama pek başarılı olduğu söylenemezdi.

Yeni nesil neden böyleydi hiçbir fikri yoktu. Hepsi hormonlu şeyler yemekten boyları kapıların kirişlerine çarpacak kadar uzundu.

Saçları boyalı olanları direkt elemişti, kısa boylu olanları da. Şimdi elinde sadece 28 kişi kalmıştı, kriterlerine uygun.

O 28 kişiden biri olduğuna emindi ama ona nasıl ulaşacağına dair bir fikri yoktu. Sahi ona nasıl ulaşacaktı?

"AH!" Jihoon kendisine çarparak tökezleyen çocuğun koluna sarılmış, çocuk ise dengede kalabilmek için kolunu onun beline sarmıştı.

"Afedersiniz!" Çocuğun kolları belinden ayrılırken yaşadığı dejavu hissini bir kenara bırakamamıştı.

Bu kollar kusarken kendisini tutan kollarla birebirdi. Ya da bu ses tonu. O konuşan çocuğun ses tonuna sahipti.

Usulca başını yana çevirip kendisinden ayrılan çocuğa döndü. Göz göze geldiklerinde ise bedeninin boşluğa savrulduğunu hissetti.

Uzun boylu ve okul üniforması giyen bir genç, nasıl olur da bu kadar yakışıklı olabilirdi?

Doğal olduğu belli olan kuzgun siyahı dağınık saçları, bembeyaz teni, geniş omuzları, çene hattı henüz oluşmamış masum yüzü, yüzüne oranlanmış kan kırmızı dudakları ve iri siyah gözleriyle adeta geleceğin en kusursuz mankeni olacağını bas bas bağırıyordu.

"Üzgünüm." Çocuk önünde belli bir açıyla eğilip gidecekken kendine gelmiş ve arkasından seslenmişti.

"Hey, sen! Bekle!" Jihoon çocuğun kolunu yakalamış ve sol göğsünde yer alan yaka kartındaki ismi okumuştu.

"Lai Kuan Lin." Diyip bakışlarını çocuğun yüzüne çevirmişti.

"Daha önce karşılaştık mı?" Şüpheyle kıstığı gözlerini çocuğun üzerinde gezdirdi.

Tuttuğu çocuk ise yalnızca gülümsemiş ve sağ bileğini kavrayan minik ele, kemikli ince sol elini sarmıştı.

"Sen beni görmedin ama ben seni gördüm." Çocuğun gülümsemesi genişlerken Jihoon'un kaşları şaşkınlıkla yukarıya doğru kıvrılmıştı.

"Nasıl yani?" Jihoon karşısındaki çocuğun bileğinden elini yavaş yavaş çekerken ondan bir yanıt beklemeye başladı.

"Birlikte yemek yiyelim mi hyung?"

Let's Eat Together || PanWinkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin