Çikolata Beyinli

348 8 6
                                    

Okulun ikinci günüydü.Berra rküş olmadan ,süslü kalabilmeyi başaran, güzel kızımız, Nar çiçeği rengindeki elbisesini giymiş, saçlarını omzuna kadar salmıştı.

Berra ,babasının ,Berra için eski yıllarda açtığı banka hesabında birikmiş parasıyla, aldığı arabasına bindi arabası normal standartlarda siyah bir arabaydı.

"Ah  tanrım. Biri bana bunun bir şaka olduğunu söyleyebilir mi ? " Berra okula vardığında kendini bir araba galersinde bulmuştu.

Çalışa çalışa alın teriyle kazandığı üniversitenin bahçesince ,kendi arabasının yirmi kat daha pahalı ve güzelleri boy boy ,renk renk dizilmişti. "Bunu burdan geçirebilirim,hadi seni küçük iğrenç döküntü eveett başarabilirim" o küçük arabasına yer bulamadığına şaşırırken, bir yandan da arabasını ilerletmeye çalışıyordu...

KÜTT !

"Lanet olsun ! Bu neden bir şaka değil ki ?"
Arabasını vurmuştu... En kötüsünü arabasını başkasının arabasına vurmuştu. Daha da kötüsü arabasıyla, arabasına çarptığı kişi zengin züppenin tekiydi.

Adını bile tam hatırlayamadığı, fiyatında sıfırların çok olduğu kırmızı bir arabaya çarpmıştı "Tanrımm ! Çarpacak başka bir araba kalmadımı ? "

Söylenirken. Arabanın içinden çoktan inmiş olan genç, yüzünde bir gram mimik olmaksızın ,Berra'nın camına yaklaşıp camı açması için iki kere cama tıklattı. Berra arabadan indi. Olabildiğince samimi olmaya çalışacaktı.

"Gerçekte özür dilerim. İsterseniz ödeyebilirim - arabanın yanına yalaşıp çarptığı yere baktı- çok kötü olmamış zaten. Çok üzg" adını bilmediği çocuk parmaklarını Berra 'nın dudağına yaklaştırdı ve susmasını istediğini gayet sert bir şekilde ifade etti

"Sen ve bunun parasını ödemek ? İlk önce üstüne düzgün bir şeyler al , Bu araba senden pahalı. Çömezlerden nefret ederim ! Sakar çömezlerden ise bin kat daha da nefret ederim."

Berra böyle bir tepkiyi beklemiyordu , yüzünde anlamsız bir ifadeyle karşısındaki züppeye verilebilecek en akıllıca cevabı düşünürken . Çocuk çoktan Berra'nın yanından uzaklaşmıştı.

iki-üç dakka geçmeden ,tekrar Berra'nın yanına gelen çocuk,Berra'nın kolunu tuttu, kendine doğru çevirdi "Sen ne halt ettiğini sanıyorsun !" sesi gereğinden yüksek çıkmıştı.

Berra karşılık vermek istercesine ağzını açacaktı ki, Çocuk Berra'nın kolundan tutup kızı çekiştirmeye başladı.

Anlaşılan çocuk bagajdan bir şey almak isterken Berra ona çarpmıştı , bu da bagajdaki resim malzemelerinin dökülmesine sebep olmuştu.
Berra yere dökülen boyalara boş boş bakarak.

"Eveet! yere dökülen boyalar. Harika artık gidebilir miyim ? "
"Yere dökülen boyalar , ve onları döken kişide tam karşımda duruyor. Tam karşımda duran kim ! Dur bi düşüneyim...SEN !"

Bu fazla ukalaca cevap Berra'nın sinirlerini iyice germişti. Bu kadarını kaldıramazdı.
"Peki." Berra eğilip yerden aldığı boya kutularını bagaja yerleştirmeye başladı bir-iki derken ,Karşısındaki ukalanın ona "ben kazandım" bakışını daha fazla çekemeyeceğini anladı, bir an duraksadı...

"Neden duruyorsun devam et çömez" diye ekledi ukala çocuk.

Berra sinirine hakim olmaya çalışarak. Tepkisizce çocuğun yüzüne bakmaya devam etti.

Çocuk bir adım daha Berra ya yaklaşıp kulağına fısıldadı

"Lafımı ikilememi istemezsin"

Berra elinde tuttuğu boya kutularından birini Çocuğun kafasından aşağıya boşalttı...
Bahçedeki bütün herkes gülüyordu. Hem Çocuğa olanlara, hem de Berra'nın ileride yaşayacağı şeylere, çünkü çocuğun bunu , ona fazlasıyla ödeteceğini biliyorlardı.
Çocuk gözlerini ağzını ışık hızıyla temizledi. Gözlerini kırpıştırdı, "AAĞĞH" acıyla inledi .
"Bunu sana fazlasıyla ödeticem sürtük !"

Bu sefer konuşan Berra'nın özgüveni oldu ;

"Ooo.Bu ukala çocuğu ilk günden ağlarken görmek ne kötü !"

Arabasına binip , arabasını bir metre öteye koydu. Ve kendinden emin adımlarla okula yöneldi. Herkesin bakışlarını üstünde hissedebiliyordu.

Kantine geçip oturdu, zilin çalmasına yaklaşık on veya on beş dakika vardı. Ortalarda bir yerde zar zor bulduğu masaya yerleşti. Bir kaç dakika bile geçmeden yanına ,

Kumral uzun saçlı, mavi gözlü,gözünün  altına bolca , hatta baya aşırıya kaçılacak biçimde sürülmüş göz kalemi, soluk teni, üstünde , Golden model bir jean ve siyah bol bir t-shirt olan bir kız yanaştı. Epey asosyal bir tip olduğu , anlına yazılmış gibi belli olacak cinsteydi. Göğüs hizasında tuttuğu kitaplarıyla Berra'nın yanına oturdu.

"Meraba " diye karşıladı Berra kızı.
Kız kısık bir ses tonuyla cevap verdi "

Az önce yaptıklarını gördüm" hızlı ve tonsuz bir biçimde konuşmuştu.

Berra hafif bir tebessümle cevap verdi "Arabamı çarpıp rezil oluşumu mu ? yoksa, O ukala çocuğu alt edişimi mi ?"

Kız gözlerini devirerek tonsuz konuşmasına devam etti "İkisinide"
Konuşmalarını kısa ve hızlı yapıyordu.

"Adın ne ? " dedi kız.
"Berra . Senin"
"Ada"
"Memnun old" Berra sözünü tamamlayamadan kız , zar zor ağzını oynatıp suratına kondurduğu hafif tebessümle masadan uzaklaştı.

Berra bir-iki saniye duraksadı bugün de neydi böyle hep sözü yarıda kalıyordu. sözü bir kez daha yarıda kalırsa kendini asabilirdi . Bu tiplerle dört yıl geçireceğine ilk günden pişman olmuştu. Kafasını önündeki kitabına gömüp derin bir nefes aldı...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 25, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Çikolata BeyinliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin