Multi: Sarışın vampir
GECE
" bu aramıza yeni katıldı. Sen biraz bahsetsen iyi olur. En azından şimdilik bizleri tanıştıracakmışsın Samara'dan emir geldi fazla işe yarar." Odaya bizden daha genç görünen esmer bir kız girdi. Gülümseyerek "Hoşgeldin aramıza" dedim biraz utangac değilde korkak biri olduğunu gözlerine bakınca hissetmiştim. "Hoşbuldum.. yani sağolun." Odaya giren Su güzelimsi gözleri ve sıcağımsı ses tonu ile "otursana."diyerek koltukları gösterdi. Kızla beraber Mercan'da koltuğa otururdu. Üzerindeki kot şortu içinden beyaz bir çorap giymişti. Mevsim elindeki kahvesi ile karşımızdaki kıza bakarak "az sonra hava soğuyacak hava durumuna bakmadın mı?" Konuştu. Kızın gülümseyip geçeceğini veya utanacağını düşünüyordum ama o "hava durumları günün ortalamasından bahseder ama şu saatte nasıl olacak diye soracağım bir uygulama yok" kendini zekice savundu ama Mevsim övünen ifadesi ile "öyle bir uygulama olmasam bile şuan bulunduğumuz durumun 1 saat sonrasını hissedebiliyorum. Adım da Mevsim zaten" kısa bir kahkaha atarak arkasına yaslandı yeni gelen kız şaşırmışcasına gülümseyerek. "Hep ismimize uygun özeliklerimiz var bu düşmanlarınıza kariı sizi tehlike sokmaz mı?" Fazlaca zeki olduğunu düşünmeye başlamıştım. Bu sefer Mercan "hepimizin değil. Mesela ismimi tarif eden tek şey gözlerim ama ismime uygun bir özelliğim yok ama gece görüşüm göz rengim sayesinde daha iyi oluyor. Ve göz rengi değişmeyen nadir Hayvanuslardanım." Herkes kendine özel bir ego ile dolaşıyordu. Ve sanırım ismini sormayı unutmuştuk. "Peki ya ismin ne?" Bakışlarını mercanın gözlerinden çekip bana döndü. gülümsemesi soldu ve iyice düşen ses tonu ile "Çığlık" dedi.
Tek kaşım kalkarken "ismini neden sevmiyorsun?" Diye sordum bu sefer. O ise "Kendi sesimden bile çok korkuyorum ve kendimden korkmamdan dolayı sizden de korkmama sebeb oluyor. Ayrıca sevmiyorum çünkü dalga konusu oluyorum okulda." Klasik çocuk sıkıntısıydı bu genel olarak herkesle dalga geçen o iğrenç yaratıktan her okulda vardı. "Beni gören herkes gündüz diye dalga geçerdi. Gece gündüz oynu oynarken hoca Gece diyince herkes bana bakardı. Tabi çıkışta yarısını döverdim ama akıllanmıyorlar. Onlara elektrik vermemek için zor tutrardım kendimi." Su aklına bişey gelmiş gibi kahkaha attı. Amao iğrenç zamanlara dönmemek için ne olduğunu sormadım. Çığlık bana bakarak rahatlamış gibi nefes verdi ve ardından parıldayan gözlerle "Elektrik gücün mü var yaanii" kafa sallayarak gülümsedim. "Sadece elektrik gücü yok birden çok var ama en güzellerinden biri kalkan. Kendine özel kalkanı var yani koruma gücü çok güzel değil mi?" Benden bahsetmeye başladıkları zaman konuyu değiştirdim. Hemen öğrenmesi kalbe zarar. "Sana kısa ve öz bir kaç bilgi vereceğim. Öncelikle düşmanımız olmasada bizler için çok tehlikeli canavarlar var. Vampirler. Onları gördüğün an uzaklaş çünkü biz fazla güzel kokarız ve kanımız diğerlerinden dhaa fazla hissedilir. Bize bulaşmayan vampirlere bulaşmayız. İnsanların bizleri öğrenmesi tehlikeli onun için öğrenmiyeceği yerler tavsiye ederim sizlere. Vampirler savaşan cinsler bizlerin özel gücleri olsada senin gibi yeniler veya güçlerinin işe yaraması için 4-5 özel hayvanusla savaşacak kişiler vampirlerden daha çok kormalı. Ondan bizden hızlı olabilirler ancak bizler daha zekiyiz çünkü irademiz onlardan daha güçlü. Onlar kanı görünce zihinleri bulanırken bizim zayıf noktalarımız haricinde hiç bir şey zora düşürmez. Ve ne olursa olsun zayıf noktalarımızı kimseyle en önemlisi de Düşmanımızdan da kötü olan vampirlerle paylaşmamalıyız sonra sorun oluyorlar." Son iğnelemelerimle birlikte odadaki baya kişi Suya baktığında o ise kafasını eğerek "kaç kere özür dileyeyim." Dedi.
Gözlerimi devirirdim. Ve elimde olan bardaktan yudum aldım ama ikinci yudumu alamadan su üzerime döküldü. Normalde souk olan su kaynamış gibiydi. "Gözlerini devirme ciddiyim." Diyerek ayaklarını topladı. Bacağımdaki yanma hissine karşın sinir basan vücudum ile dik dik ona baktım. Bana kaç kere sıcak suyla ilgili bişiy yapmamısını söylemişti. Bir çığlık sesi duymam ile Çığlığa baktım ama o nolduğunu anlamaya çalışır gibi bize bakıyordu. Hemen yanımda oturan Mevsime baktım oydu acılı yüz ifadesi ile ayağa kalkmış kıcına bakıyordu. " Elektiriğinden çok korkuyorum artık canım çok yandı." Diye korkmuş bir ses ile baktı bana. "Göz rengin Gece mavisi oldu bi ara" heyecanlı bir şekilde baktı bana Çığlık. Hiç birine cevap vermeden "bana şunu yapma artık sinirimi kontrol edemeye bilirim anlamıyor musun sen?" Ayağa kalkmış Suya bağırıyordum. Üzerimdeki yanma hissi buharlaşıp yok olduğunu hissettim. Ve ardından sakinleştirici bir şekilde "hallettim bile" dedi Mevsim. Allahtan havayla ilgilenen biri vardı ama hala aynı ses tonumla. "Gerçekler acıtabilir ama ben daha da acıtırım Su!" Diye tehtit ederken Pis pis sırıttım. Ve elimi göstererek elektiriğimin akımını gösterdim fazla ciddi olamam ile birlikte su parmakları ile kalp şekli çizdi su ile. Ardından "çisim geldi" diyerek odayı terketti. "Ben dövüşürsünüz sanıyordum. "Çığlığa döndüm ve "alışırsın bizim gibi düşünmeye-.." sözümü kesmek zordunda kalkdığım bir koku aldım. Yalan söylemek istemiyorum ama bir vampir bu kadar güzel kokardı. Tuaf şekilde nefret etmedim ilk defa bu kokudan.