5.Bölüm; "Onu Benim Kadar Sevmiyorsun."

209 14 0
                                    

Merdivenlerden çıktım, ilk ders Ingiliz Edebiyatı'ydı, geç kalmıştım. Sınıfa girdiğimde Bayan Roald öğüt veriyordu. Sinirliydi ve sanırım onu ilk defa bu kadar kırmızı görüyordum. Sınıfa girdiğim anda "erkencisıniz leydim?" dedi sinirle. Pis egoist. Kapıyı çarparak sınıftan çıktım, cevap vermeden. Kantinde oturmuş müzik dinliyordum. Omuzumu dürttü biri, Jessie'ydi. "Jess?" dedim, sesim titriyordu. "nasılsın leydim?" dedi. Tanrım! bu insanlar hiç çekilmiyor. "çok iyiyim." dedim suratımda pis bir gülümsemeyle. "iyi! oturabilir miyim?"

"ben kalkıyordum. sen otur, sonra görüşürüz." dedim. Anlam verememişti. Kalktım, biraz ilerledikten sonra geri dönüp cebir kitabını masaya bıraktım. "işimi gördü, sınava hazırım. teşekkürler." dedim ve gittim. Ne düşüneceğimi bilmiyordum. Konuşmamak en iyisiydi cunkü onunla konuşurken sesim titriyor, kendimi zor tutuyordum. Bilmiyormuş gibi yapmak en iyisiydi. Sınıfa çıktım ve kafamı çantama gömerek uyudum. Tüm ders boyunca.

Sınıftan çıkmak istemiyordum. Kendimi iyi hissetmiyordum cunkü. Dostum dediğim insan, benden bir şeyler saklıyordu. Dostumun benden birşey saklaması neydi ki, sakladığı şey daha berbattı.

Okuldan çıkınca gidip konuşmak, tüm gerginliğimi atmak istedim. Ama ortam bağırmak için uygun değildi. Servis Jessie'nin evinin önünde durdu, Jess indi. Dayanamadım, servisi durdurup indim. "Bekle" dedim. Yine suratında o anlamsız ifadeyle bana baktı. "Neden sakladın? Neden dostmusuz gibi davrandın? Neden benle dalga geçer gibi arkadaşlığını sürdürdün? Ben bizi yakın sanıyordum. Sevdiğin insanı bana neden anlatmadın? Neden anlatma ihtiyacı duymadın? Arkadaşlığımıza verdiğin değer bu mu?" Biraz duraksadim. Ses tonumu düzelttim. Ve devam ettim. "Onu seviyorsun değil mi, Niall'ı."

"Ne var bunda Amy? Neden buna bu kadar sinirlendin? Tamam arkadaşız, fakat seni sinirlendiren şeyin sadece benim senden hoşlandığım çocuğu saklamam olmadığından adım gibi eminim. Evet sakladım cunkü senin 'O sana bakmaz.' veya ona benzer cümlelerini duymak istemedim." Haklıydı. Sadece birşey saklaması bu kadar sinirlendirmezdi. Ama benim deli gibi aşık olduğum çocuk! Söz konusu benim aşık olduğum çocuk. Kitabın arasında bulduğum Niall fotoğrafı üzerindeki kalpler, güzel kelimeler beni çılgına çevirmek için yeterliydi. Bir başkası onun için birşey hissedemez, hissetmemeli. Cunkü o benim. Sadece benim olsun istiyorum. "ona aşık misin?" dedim kısık bir sesle. "Bunu neden merak ettiğini biliyorum Amy. Ama bu konuda konuşmak istemiyorum, lütfen. Yeter. Yapabileceğim birşey var mi diye soracak olursan -ki hiç sanmıyorum- en yakın zamanda yakınlasmamizı dileyebilirsin." dedi. Insanın en yakın arkadaşından böyle bir cümle duyması, bilemiyorum, acı.

"Onu benim kadar sevmiyorsun." dedim. Bu söylediğim yüzünden pişman olmam uzun sürmedi. Bana şaşkınlıkla bakıyordu. Bense ona nefretle.

Döndüm, ve evin yolunu tuttum.

Nasıl bu kadar aptalca konuşabildi? Nasıl arkadaşlığımizi hiçe saydı?

Aslında bunların hiçbirini düşünmek istemiyordum. 

LOVE WITH NIALLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin