Gossip Girl

935 19 4
                                    

Serena'nın Ağzından;

 Artık geçmişini unuttuğumu düşündüğüm için geri dönme kararı almıştım. Eğer şimdi geri dönersem belki insanlar beni yargılamadan kabul ederdi... En azından ben böyle düşünüyordum.

 Bavulumu ve biletimi aldığım gibi okuldan çıktım ve bir taksiye atladım.

Serena Wan der Woodsen için artık daha fazla Connecticut olmayacak.

Kafamı taksinin camına yaslayıp sadece buraya geldiğim günü hayal ettim. Kaçmıştım. Kaçmam gerekmişti çünkü herkese ihanet etmiştim.  Herşey biteli bir yıl olmuştu değil mi? Bence herşey henüz yeni başlıyor. Manhattan.. Üst Doğu Yakası.. Annem.. Eric... Blair... ve Nate... Umarım beni affetmişsinizdir.

Tren garına yaptığımız kısa yolculuk sonrası nihayet kendimi trene atabilmiştim. Telefonumu çıkarıp eski fotoğraflarımıza baktım. Yatılı okul beni değiştirebildiyse eğer herşey daha kolay olacaktır. Bu fotoğtaflardaki dostluk geri dönecektir. Değil mi? Bu düşüncelerle uykuya daldım..

 Ani fren yaparak duran trenden inip bavulumla cebelleşe cebelleşe durağa adım attım. İki yana inen merdivenlerin korkuluğuna bir süre yaslanıp aşağıdaki insanları izledim. Bazıları telaşlıydı. Bazıları aceleci.. Bazılarının ise hayat umurlarında değildi. Daha bu yaşımda otuz yaşında bir ruha sahip olmak benim için bu noktada zorlaşıyordu işte. Bütün bunları kenara atarak nihayet şoförümüz  Micheal'ı gördüm.

 Yavaşça ve büyük bir dikkatle bavulumu aşağı indiğrdim ve Micheal'a teslim ederek kendimi arabanın içine attım.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

  Günaydın üst doğu yakası sakinleri ! Bilin bakalım hangi yaramaz kız evine döndü? Bir tane yaramaz kız var öyle değil mi? SERENA WAN DER WOODSEN! Evet..Doğru.1 yıl sonra sarışın güzelimiz yuvasına geri döndü. Peki ya dahala eskisi gibi bar bar dolaşan bir kaltak mı? Yoksa kendini affettirmeye çalışan bir melek mi? Bunun cevabını kendisi vericek.Blair? Kulaklarını ve Gözlerini iyi aç tatlım.Kuşlar sana birşeyler söyliyebilir..ÇOK ÇOK ÖPTÜM..DEDİKODUCU KIZ.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 Bir yıl aradan sonra Blair'ın evinin önünde olmak bile yeterince gerilmeme sebep olmuştu. Derin bir nefes aldıktan sonra asansöre bindim ve hızlı adımlarla partiye girdim. Herkesin kafasının bir anda bana dönmesiye fısıltıular da başlamış bulunuyordu. Etrafıma baktığımda ilk önce annemi gördüm. Ona doğru yaklaştım ve omuzuna dokundum.

''Anne.. Anne..'' diye seslendim önce. Beni duymasıyla bana doğru dönmesi bir oldu. Yüzündeki kocaman gülümsemesiyle bana sarıldı. ''Serena tatlım! Dönmüşsün...'' diyerek mırıldandı. Çok oyalanmayıp asıl meseleye girdim. ''O nerede?' Annem elini sus anlamında dudaklarına götürdü.

Sinirden hızlı konuşmaya başladım. ''Neden onu saklıyorsun? Herkes onu tatilde sanıyor ve sen de yılın annesi olamamaktan korkuyorsun değil mi!?'' diyerek çıkıştım. Kolumu tuttu ve beni kendime çekti. ''Serena. Sen gitmiştin. Kiminle yattığın belli değildi ve kimseyi aramıyordun bend-'' 

Elimle susmasını işaret ettim. ''Bak anne. Sana yatılı okulun öyle biryer olmadığını söyledim değil mi?!'' Tanrıya şükür sadece birbirimizi duyabiliyorduk. Tartışmamızı kesen bana doğru gelen Blair oldu.

''Serena!!! Döndün..'' diyerek sarıldı bana. Birbirimizi ne kadar özlediğimizden bahsettik. Ama şuan sadece tek istediğim Onu görmekti. Yavaşça ona veda ettim ve partiden hızla ayrıldım...

Blair'in Ağzından

Başarılı Olduğum yapmacık tavırlarımla ona sarıldım. Dönmüştü. Ama şimdi dönmesinin bana hiç bir katkısı yoktu.En zor zamanlarımda bana veda bile etmeden yatılı okula gitmişti ve tamamen yalnız kalmıştım.Babamın gay olduğunu öğrenmiştim ve çöküş dönemine girmiştim.En çok ihtiyacım olduğum sıralarda beni aramamıştı bile.Isabella yanıma gelip ''Geliceğinden haberin varmıydı B?''diye sordu. Ya tabi vardı.Sonuçta o benim en iyi arkadaşımdı öyle değil mi (!) ''Evet! Tabikii Vardı(!)'' dedim bozmadan.

Artık Sadece Nate'i Serena'dan uzak tutmalıydım.Aksi Takdirde Çıldırabilirdim Bu yüzden en kısa zamanda kendimi Nate'e sahip ettirmeliyim.ŞİMDİ.ŞİMDİ.ŞİMDİ. Nate'in yanına gittim.Yanında bir kaç devlet adamı ve babası vardı. ''Nate?Seni birazcık ödünç alabilir miyim?'' Şaşırmış surat ifadesiyle ''Iıı..Tabii..kii..İzninizle''dedi. Yatak Odamın kapısını açıp onu kendime çektim ve; 'Nate..ŞİMDİ..' diye fısıldadım.

Nate kendini hafiften geri çekip 'Ne? Şimdi mi? Blair?' Ona yaklaştım ve 'Evet.Şimdi' dedim. Bir kaç küçük öpücüğün ardından. 'Blair sana bir şeyi söylemem lazım'dedi.Küçük öpücüklerden bakirelik bozulmuyordu maalesef. 'Sonra söylesen (?)' diye sordum. Dudağına yaklaşmıştım fakat kendini geri çekmişti. YİNE...

'Şimdi söylemem gerek B.' Kendimi ikna etmeyi başarıp ondan ayrıldım. 'DİNLİYORUM (!)'  Derin bir nefes aldı ve 'Ben..' dedi. Gözlerimi büyülterek; 'Sen...Evet?'dedim.  Kafasını mahçup bir şekilde eğerek 'Sheperd ların düğününde..S..sE..re..na..SERENA.. ile..öpüşmeye başladı..k.k.

Her şeyin iyi tarafından bakmaya çalışıyordum fakat kafam dönüyordu.. 'Sadece öpüş..tü..nü.z öyle değil mi?' diye sordum. Gözlerim doluyordu ve zorla da olsa gülmeyye çalışıyordum.Nate kafasını hafiften Hayır anlamında salladı.Ona sadece bağırıp; 'Sana inanamıyorum! Defol git! Herşey bitti!' dediğimi hatırlıyorum..Gerisi Karanlık..Derin ve zifiri..

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Zavallı Blair... En yakın arkadaşından ve anaokulundan beri çıktığın çocuktan kazık yemek böyle olsa gerek. Eh Serena.. Senden de bu beklenirdi. Böylece her soru açıklığa kavuşmuş oldu. Nate... Sen ne yapmayı düşünüyorsun? Benim şuan tek bildiğim Serena'nın tek başına içki içtiği... Reşit olmayanlara ne zamandır servis yapılıyor? 

 Peki sana dönelim S. Neden bu kadar susadın? Güneş mi çarptı? Yoksa gerçekler mi? *Fotoğraf için Melanie91'e teşekkürler. Çok çok öptüm... DEDİKODUCU KIZ.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Nate'in ağızından

Bunu açıkladığım için bir yandan rahatlamış Bir yandan da Blair'ı kırdığım için üzgündüm.Serena'yı özledim ve ona gerçekten ihtiyacım var.Palas'a gidip onunla konuşmalıyım.

Söylediklerimden sonra kendimi haklı bulup yakın olduğum otele yürümeye başladım. İçim içimi yemeye başladığında da koşmaya tabii. Otelin önüne geldiğimde Chuck'ın da aynı hızla çıktığını gördüm. ''Sorunlarını halletmişsin..'' dedi sırıtarak. Ben de aynı yüz ifadesiyle ''Kafes artık açık Chuck..'' diyerek onayladım. O anda anladım ki ben sadece Blair'ı çok yakın görüyorum. Kardeş gibi.. İnsan kardeşiyle yatamaz değil mi?

 Otelden içeri girdiğimde hızla bara doğru ilerledim. Serena tek başına oturuyordu... Hayatıma ne yaptığını anlayamadığım sarışın.. ''Serenaa...'' diye mırıldandım. Kafasını bana doğru çevirdi. Sanırım alev alacağım.. ''Nate.. Seni buraya atan nedir?'' Sorusuyla ben de aynı şeyi düşündüm. Gerçi onu izlerken pek mümkün olmuyordu. Bu yüzden konuyu değiştirdim. ''Chuck ne zamandır burada bize içki servisini onayladı acaba.. Daha fazla içmemelisin.'' dedim ve oturduğu yerden kaldırdım. Minik bir düşme polemiği yaşadıktan sonra aç olduğunu düşündüm ve onu otelin mutfağına çıkardım.

''Şef Gusta, bu gece erken kapatıyoruz.. Teşekkürler.'' dedim ve cebine biraz para sıkıştırdım. Bu gece uzun olacak.. ''Serena.. Ben de tam sana seni ne kadar özlediğimi gösterecektim.'' dedim ve ona yaklaşmaya başladım..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 01, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gossip GirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin