Ellerini kaplamış olan kırmızı boya
bana kötü şeyler hatırlatıyor,
onu neredeyse kaydedeceğim zamanı.
o kazamızı hatırlıyorum,
benim aldığım hasarlar önemli değildi
çünkü onu öyle görmek en büyük hasardı
benim için.
sadece kırmızı boyayı kullanıyordu,
sanki kendi ile alakalı bir nokta bulmuş gibi
sadece kırmızı.
Pencereden dışarı baktım,
çaprazımızdaki eve Chan ve Hansol taşınmıştı.
onları terasta görüyordum,ikiside bilgisayarlarıyla uğraşıyordu,büyük ihtimalle oyun oynuyorlardı.
gülümsedim,onları izlemeyi severken
en çok izlemeyi sevdiğim çiçek geldi aklıma
gözlerimin odak noktasını yine
ona çevirdim,
benim güzel adamıma.
Bir şarkı mırıldanıyor gibiydi,
keşke onu duyabilseydim.