Kutudaki Son Kibrit Çöpü Kitabından
Nazan seslendi. Perdeler takılacakmış, eşinin acil çıkması lazımmış. Onun da boyu yetişemiyormuş muş muş muş...
Başında bir tülbent, uzun dar bir etek, koca göğüslerini fırlayacakmış gibi gösteren bir tişört vardı üstünde.
Aklımdan en ufak bir falso geçmiyordu. Ya da bir ibnelik. Genelde kafamın çalışmadığı zamanlarda böyle şeyler başıma gelirdi
Hava çok sıcaktı, mutfakta oturmuş sigara içiyorduk Nazan'la.
Nazan terlemişti, üstündeki tişört vücuduna yapışmıştı. Göğüs uçları belli oluyordu. Sigaradan nefes çektikçe göğüsleri kabarıyordu. Karşımda oturuyor, manzarayı bana izlettiriyordu.
Nazan arada ayağa kalkıp iş yapma bahanesi ile önümde eğiliyor, sürekli frikik veriyordu. Arada eğiliyor, külot izinin belli olduğu dar eteğinden kalçaları belli oluyordu. Otobüste ford çektiğim kadın önümde domalıyor ve göğüslerini bana gösteriyordu.
Belinden kavrayıp sertçe öpmeye başladım. Tecrübeliydim artık; tutuk, acemi hallerimden kurtulmuştum. Ani başlayan bir yağmur gibi etkiliydim. Biraz öpüştük. Dolgun ve sert kalçaları avuçlarıma sığmıyordu. Diri bir vücuda sahipti.
Mutfak masasına doğru domalttım Nazan'ı. Yavaş ol, dese de benim hiç öyle bir niyetim yoktu. Daracık eteğini belinden yukarı çekiştirdim. Külotunu çektim, koparttım. Canı yanmıştı ama bu yaptıklarım daha hiçbir şeydi
Şimdiden orospu cilve yapıyordu. İstediği yarağı ona verecektim
Yarağımı çıkartıp amına sürtmeye başladım. Amının sularını hissediyordum.
Yarağımın başı Nazanın suyu ile iyice ıslanmıştı.
Yarağım deliği bulduğu anda Nazanın içine hepsini soktum.
Amına köklemiştim
Nazan çığlık atarak, "Yavaş," diye bağırsa da aldırmadım.
Sertçe ve bütün gücümle sikiyordum. Yarağımı her defasında kocası tarafından çok sikilmeyen amını sikiyordum. Zevkten bağrıyordu. İçine tamamen girdiğimde nefesi kesiliyordu. Sertçe sikiyordum Nazan'ı.
Nazana yarağımın hepsini ne zaman soksam derin bir ohh çekiyordu
Daracık amını domaltıp sikerken zevkten gözüm dönmüştü Nazan'ın bembeyaz olan kalçaları kızarmıştı. Kalçalarından ve belinden tuttuğum Nazan'ın, doğum yaparken bile bu kadar hırpalandığını sanmıyorum.
Nazan aylardır yarak yüzü görmüyordu sanırım. Kaç defa boşaldı bilmiyorum. Domalmış olsa da ayakta daha fazla duracak dermanı kalmamıştı. Yarağımın Amına verdiği zevkten dolayı ayakları boşalıyordu.
Yere yatırdım ve üstüne geldim. Sertleşmiş yarağımı amına sokup çıkartıyordum. Derin bir oh çekiyordu yarağımı amından çıkardığım her an, tekrar soktuğumda ise inlemeye başlıyordu.
Amından doyasıya sikerken onu artık yorulmuştum. Dermanım kalmamıştı. Kucağıma gel diye emrettim. Öyle güzel sikiyordum ki , hiç bir lafıma itiraz edemiyordu.
Kucağıma geldi. Eli ile yarağımı dikleştirdi ve hepsini bir anda içine aldı. Derin bir oh çekti. Dolgun göğüslerini izliyordum. Harika bir andı. Amına kaçıncı kez giriyordum bilmiyorum. Kocacığım aşkım çok kuvvetlisin harika sikiyorsun beni diyordu kısık kısık sesi ile.
Gelmek üzereydim. Daha fazla dayanamazdım. Geliyorum dediğim an. Sakın boşalma dedi ve üstümden kalktı. Eli ile yarağımı avuçladı. Elleri ile boşaltıyordu beni Orospu.
Ne kadar meni çıktı hiç bakmadım ama şimdiye kadar çıkanların en dolusuydu. Fışkırdı resmen. Nasıl dolduysam.
Yanıma yattı. Kocamın yarağı seninkinin yarısı diyerek eğildi ve yarağımı bir sevgiliyi öper gibi öptü.
Kutudaki Son Kibrit Çöpü Adlı Kitap
Yazarı : Şehrin Delikanlısı
Yayın Evi : Dokuz Yayınları
