SENİ SEVİYORUM SEVGİLİM

1.5K 100 16
                                    

Sabaha gözlerini ilk açan Leon olmuştu. Dün gece yaşadıkları özel an zihnini yokladığında uykulu gözlerle gülümsedi. Kolları arasında uyuyakalan sevgilisinin varlığı, yeni uyanmanın verdiği tatlı sersemliği üzerinden atmasını sağladı. Boşta kalan kolu ile Hilal'in bedenini incitmekten korkarcasına ölümcül bir yavaşlıkla sardı. Bedenlerinin birbirine değmesi, Hilal'e dokunabilmesi, Hilal'in ona dokunabilmesi ne büyük mutluluktu! 

En büyük mutluluktu.

Mutluluğunu taçlandırmak istercesine yüzünün tüm ayrıntılarını incelemeye başladı Leon. Günün ilk ışıkları odayı doldurmuş, Hilal'in omuzlarına dökülen saçlarına ve masum bir ifade takınan yüzüne yansıyordu. Çıplak bedenini örten ince örtü, Hilal'in duru ve yalın güzelliğine şahitlik ediyordu. Kapalı gözlerinin ardında mutluluğun, tutkunun ve dokunma telaşının olduğuna emindi. Saçları dağılmıştı ve bir kısmı Hilal'in yüzünü örtüyordu. Dudaklarındaki şişlik dün geceden yadigârdı. Aralanan dudakları, bembeyaz teniyle işbirliğine gidiyor ve sanki Leon'u çağırıyordu. 

Leon, kollarının altındaki genç kadının yüz hatlarını defalarca izledikten sonra gözlerini boynuna indirdi. Kırmızı ve mor lekeleri gördüğünde dudaklarını usulca gezdirdi boynunda. Her bir ize öpücük bahşetti. Genç kadının tenine değen bıyıkları kıpırdanmasına ve gözlerini kıpraştırmasına sebebiyet verdi. Hilal'in hareketlenmesi duraksadığında yüzünü Hilal'in saçlarına gömdü Leon. Kokusunu içine çekip şükretti varlığına ve sabahın ilk saatlerinde kolları arasında oluşuna. İçinde bulunduğu anın hiçbir zaman bozulmamasını diledi.

Bugüne kadar umudu hiç eksiltmedi genç adam. Varlığını hem kendisine hem de sevdasına birçok kez hatırlattı. Umuda, umuduna tutundu. Tek bir duyguyu yaşamak zorunda kalsaydı umudu seçerdi. Hilal'i parmaklıkların ardında gördüğü ilk günden beri, Hilal umut demekti.

Hilal gözlerini yavaş yavaş aralamaya başladığında Leon'un yüzündeki tebessüm büyüdü. Hilal'i günün her saatinde mütemadiyen izleyebilirdi. Gözlerini hala açamamış olması, gözkapaklarının ağırlığını taşımak için gösterdiği bu çocuksu çaba Leon'u içten içe güldürdü.

Hilal ellerinin tersiyle gözlerini ovalayıp uyanmaya çalışırken yüzüyle Hilal'in yüzüne gölge düşürdü. Çocuksu haline son kez baktığında inanamayarak iki yana salladı başını mutlulukla. Uyanabilmesi için yardım etmek istercesine yavaşça eğilip küçük bir buseyle suladı genç kadının dudaklarını. Gözlerini hâlâ açamayışına sığındı ve dudaklarını dudaklarına bastırarak uzun soluklu öptü zevcesini.

Hilal'in yüzüne gülümsemesi yayılırken gözlerini ovaladığı ellerini yüzünden çekip uzun uzun baktı karşısındaki adama. Aşkı ve tutkuyu gördü davetkâr gözlerinde. Bakışları gittikçe derinleşti. 

Elleri arasına aldığı Leon'un yüzünü kendine yaklaştırdı. Tebessümüne tebessümle karşılık verdikten sonra gözlerini dudaklarına indirdi. Titreyen dudaklarını genç adamın dudaklarıyla buluşturduğunda tereddütle öptü sevdasını.

Kendini ilk kez özgür hissediyordu Hilal. Sokaklarda eşinin elinden tutup gezebileceği, beline sarılarak kendini Leon'un huzur veren kollarına bırakabileceği fikri ilk kez uğramıştı zihnine. İlk kez sorgusuz ve suâlsizdi kendini genç adama adayışı. Leon özgürlük demekti.

"Günaydın sevgilim." dediğinde sesindeki bilememezliğin Leon'u bulmamasını diledi Hilal. Ne olacağını, nasıl olacağını bilememenin verdiği telaş vardı üzerinde. İstemsizce hareketlerine yansıtıyordu bu bilememezliği. Utangaçlığını üzerinden tümüyle atmak istiyor, bu isteği gerçekleştiğinde Leon ile oynacağı türlü oyunları hayaline düşürebiliyordu. 

"Günaydın sevgilim." diye karşılık verdi Leon. Uyandığı sabahların hiçbiri, bu sabahın verdiği mutluluğu verememişti genç adama. Hilal'in ona "sevgilim" diye hitap edişini birçok kez hayal etmişti ve hayalleri gerçeğe bürünüyordu şimdi.

Kendisine uzun uzun bakan gözler, yüzüne tatlı bir utangaçlığın yayılmasına neden oldu. Leon'un göğsüne bıraktığı tırnak izlerini fark ettiğinde bedenlerini örten ince örtüye sarılıp yüzüne doğru çekti. Çocuksu bir ifadeyle gözlerini büyütmüş, yaramazlık yapıp cezasını bekleyen bir çocuk misali dişlerini dudaklarına geçirmişti. "Hamamı hazırlayayım ben.''

Leon gülümseyerek başını sallamakla yetindi. Dün gece yaşadıkları mutluluğu birlikte paylaşıyorlardı ve buna dair bir şüphesi yoktu genç adamın. Hilal'i anlıyor ve tavırlarının altında yatan sebebi tahmin edebiliyordu. Hilal'i bulan utangaçlık duygusunun genç kadını özel ve güzel kıldığını düşünüyor ve bu hâliyle mutluluk duyuyordu. Gözlerindeki yansıma Hilal'i eleveriyordu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 01, 2018 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

DEMWhere stories live. Discover now