Bitmek tükenmek bilmeyen arsız gecelerin borozandan çıkan; yorgun, uzun hücum şarkısı. Kulakları sağır eder, uykumuzu açar, yüreğimizi coşturur, aklımızı dondurur. KArşı siperdeki düşmanı ise korkutur.
Neye bastığımı, ne tuttuğumu, ne taşıdığımı bilmeden koşuyorum. Hayır ! Uykusuz olmama rağmen yorgun değilim. Topuklarımdaki nasırlar çatlamış kanıyor lakin hissetmiyorum. Evet. Ben yere . ayak basmıyorum. Kanatlandım uçuyorum. Tüğ gibi hafif. Üzerimde giysi yok. Çırıl çıplak düşmana koşuyorum. Her adımımda bir ağırlık hissediyorum. Düşman siperine kadar her adımım ağırlaştı ve sipere geldiğimde ise yerimden kımıldayamadım. Yere düştüm...
Geldiğim yola baktım; çiçekler bitmiş ta bizim siperden düşman siperine kadar. Havaya baktım bulut yeşillenmiş, güneş olduğundan sararmış. Rüzgarı kokladım güzel bir kadın kokusu, toprağı avuçladım yumuşak, kuş tüğüyle yorgan. Ve vücuduma baktım !
Kan gölü, irili ufaklı çukurlarla dolu. Sanki bütün makinalının kurşunları vücudumda. Çevreme, geldiğim yola baktım; bombalara, kurşunlara mağruz kalmadan hüzum eden tüğsüz askerler. Bir tüğsüz geldi elimdeki silahı aldı.
Bende kalktım ! Peşinden koştum ! Peşinden koştum lakin ona sıkılan bütün kurşunları kendi vücumda hissettim, acısını çektim. Ta ki İzmir'e girip yanan güzel şehrimi göresiye kadar ölmedim !
Sonra gözlerimi gökyüzünde raks eden bayrağıma çevirerek kapattım. Çünkü bu düşmanın kurşunundan değilde; düşmanın toğrağıma ve insanıma yaptıklarını gördüğümde kahrımdan öldüm !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASENA VE BOZKURTLAR
RandomHayranı olduğum ve bunu söylerken de gururlandığım TÜRK ASKERİ ve TÜRK POLİSİ nin resimleri, sözleri ve arada birde olsa hikayelerini sizlere sunacağım UMARIM HOŞUNUZA GİDER