Şu anda 13 yaşındayım. Fakat 18 gibi hissediyorum. Acılarınızla olgunlaştınız mı hiç ?
Ankara'da hayatını geçiren gayet mutlu birisiydim. Çok güzel bir okulum. O kadar güzel olmasada en azından sevdiğim bir okuldu. Aydın'da çok güzel bir iş bulduğun Babam u ve oraya taşınmamız gerektiğini söyledi. Ben deliye döndüm tabii. Bizim tüm akrabalarımız Ankara'da . Sınıf arkadaşlarım , erkek arkadaşım hepsini bırakmak zorundaydım. Babam ilk gitti . Bizim okulumuz bitsin diyeymiş. İyi bari onu düşünebilmiş. Ardından annem ve sonrada sömestra girincede biz. Köy gibi bir yerdi. Bana dokunsalar ağlayacaktım. O kadar bunalmıstım ki. Eve geldik ev sahibimızle altlı üstlü oturuyorduk. Bina 2 katlıydı. 8
katlı bir binadan buraya gelmek fazlasıyla tuhaf olmuştu.
Sonra sömestr bitti. Annemler okul araştırıyordu. Sanki fazla seçenek varmış gibi. İki okul vardı . Biri tarihten kalmaydı. Zaten ötekine gitmek zorundaydım. Ama keske o eski okula gitseydim. Az sonra anlayacaksınız. İlk gün okula bizim işyerinde çalışan birinin kızıyla gidiyodum. Bana yolu öğretecekmiş. Yav he ya. Eski okuluma servisle gidiyodum ben. Okula geldik. Bütün okul mu tuhaftı ? Herkes bana bakıyor , yanındakine bisiler fısıldıyordu. Benim boyum yaşıma göre fazlasıyla uzundu. Ama bunu sorun etmiyordum. 2 tane sınıf vardı. İkisindede fazlasıyla tuhaf kisiler vardı. O an "A" sınıfını seçesim geldi . Oraya girdim. Ders Fen Bilimleriydi. bana boş bir yere oturmamı söyledi. Zaten bir tane vardı. Şişman birisiydi. Hoşgeldin bile demedi. Hatta ders boyunca iletişimimiz sadece bana "Biraz daha toplu otursana" deyişiydi. Halbuki sıradan düşecektim ve sonra zil çaldı.