kalbimin garip anlamlı sancısıyla uyandım ve merhaba dedim yine bir sabaha.
kalbimin ,aklımın ,yalnızlığımın ve senin anlamsız zamanını yaşamak bir acı veriyor bana...
göz yaşlarımın yalnızsınız çığlıkları kulğımda çalkalnıyor...
sen beni ve kalbimi yalnız bırakan çocuk , sen ellerimi en çok tutan baba,ve sen beni hep kucaklayan anne nerdesiniz? şimdi yalnızım bu yaşam savaşında ...
beni bırakıp gidemezsin ANNE , BABA…ben hastanede belki en kuytu köşelerinde bakıma muhtaç , ölüme aç yaşıyorum...
yalnız kalmaz insan demiştin ya hani beni en son gördüğünde anne...
hep bi seveni vardır..yok,hani yok?
Şimdi ben varım yalnız,ölümsüz ama her an ölen hayat..
Sen yalnız savaşmazsın,hep silahların vardır bize karşı ama benim yok..ben yalnızım bu savaşta…
Ben kimlik belgesini hayat savaşında kaybetmiştim.
yalnızlığın kuytu savaşlarında...
hissiz ve ruhsuzca beni iki ayda bir ziyarete gelen teyzem geçen ay kızlarına aldığı halde onların kullanmadığı süslü bir not defteri getirdi.
hemşirem bana yanımda kalan diğer hastalar hakkında bir günlük tutabileceğim fikrini verdi.
ilk başta bana çok saçma gelen bu fikri hastaneye gelen kimsesiz köylü kadının -su yok mu
sorusu oldu...
artık her sayfa ayrı bir insandı benim için