Aylin

Papatyalar

''Naber genç ?'' dediğini duyar gibiyim . Bildiğin gibiyim . Aylin'in bıraktığı gibi . Naparsın işte . Neyse kalktım gittim bu gün korulukta biraz yürüyüş yapayim dedim . Eşofmanları çektim üzerime . Çıktım evden bir kaç metre  sonra herkesin geçtiği yollardan bende geçtim amacım göle ulaşmaktı biraz olsun kafayı dinlemekti şin stresinden kurtulmak ama bunu pekde beceremedim . Tam böyle ormana dalmışım abi yeşille bütünleşmişim derin nefes alıyorum kafama oksijen giriyo rahatlamışım filan derken ayağım taşa takıldı . Tabi ki de düşmedim ama biraz sendeledim işte . İki adım attıktan sonra taşa bakmak için bir döndüm , küçücük bişey , tam yanında ise küçük beyaz bir papatya . Dondum kaldım . Daha yakından bakmak için eğildim iyice papatyanın yanına , görsen küçücük daha yeni açmış , kırılgan bir şekilde duruyor taşın yanında . Bir an öylece kaldım . Ellerim uzandı koparmaya ama kıyamadım . Biliyordum ki papatyalar yerlerinden koparılınca güzel kokardı ama onun güzel kokmasını ve birine vermeyi istediğimi sanmıyordum . Aslına bakarsan onu oradan koparıp verecek kimsem dahi yoktu . Değeri olmalıydı bir papatyanın ölümü kadar da olsa değeri olmalıydı . Kimse yoktu işte. Neyse o papatyatı orada bıraktım yürüdüm gölün kenarına geldim . İlk başlarda hemen gitmek istedim ama anılar beni bırakmadı dostum . Yine Aylinli bi gündü benim için ...

      Yine bir yaz akşamıydı tarihi hatırlamıyorum . Rakamlarla aram iyi değildir . Herneyse ... Daha güneş tam batmamıştı . Aylinle buluşacaktık . Her zaman yaptığımı yaptım erkenden geldim kayalıklara , karşıma aldım denizi bulduğum bütün papatyaları güzelce ördüm taç yaptım tam Aylin'e yakışır şekilde . Zarar görmeyecekşekilde yanıma koydum manzarayı seyre daldım . Vişneli parfümünün kokusu içime dolunca gözlerimi açtım . Tüm güzelliği ile karşımdaydı Aylin . Beyaz hoş bir elbise giymiş kızıl saçlarını güzelce sağ tarafında örmüştü . Çok güzeldi , yeşil iri gözleri herzamanki canlılığıyla parlıyordu , Aylin papatyaları çok severdi . Ellerini elimin içine aldım . '' Gel seninle gezintiye çıkalım .'' dedim . Ne zaman bişeyin hayalini kuracak olsak böyle yapardık '' Olurr '' dedi neşeli tatlı sesiyle . '' Gözlerini kapat Aylin . Hisset batan güneşin sıcaklığını esen meltemin savuduğu hoş kokuları , otların kokusunu hisset . '' dedim . Elleri ellerimde gevşemişti . '' Aylin şimdi ne yapacağını biliyorsun hayal et ve gözlerime aç aözlerini .'' dedim . Anlatmaya devam ettim görebilmesi için , bu en iyi halimizdi kimsenin bilmediği bir evrende biz istediğimiz herşeyi yapabilirdik . Bu da  bizim ütopyamızdı . '' Bırak ellerimi Aylin , bak heryer beyazlı sarılı papatyalarla dolu , yavaş koş düşeceksin . '' dedim . Hayalimizde bu böyleydi o ne yaptığını bilmeden etrafta dolanır bense hep ona göz kulak olurdum . '' O çok istediğin papatyalar şimdi karşında bir koca tarla dolusu papatya Aylin . Şimdi yere yatıyosun hiçbirşeye aldırmadan zaman , mekan ve insanlar bizim için önemli değil . Bende yanına geliyorum elimde papatyalardan bir taç var , kızıl saçlarına yakışan yavaşca yerleştiriyorum sen papatya fallarında sevgiyi araken . '' diyorum . Gülüyor , onun gülüşü cenneteki tüm melekleri kıskandırıyor . '' Gitme zamanı Aylin , burda daha fazla kalamayız , kalkıyorsun yerden yine ellerin ellerimde gözlerin gözlerimde . Aç gözlerini gözlerime Aylin . '' diyorum . Aralık kısık gözlerle bana bakıyor ellerini bırakıp yaptığım tacı kafasına geçiriyorum yavaşca , ilk ne olduğunu anlamıyor sonra elleriyle tacı bir güzel yokluyor . '' Ozann '' diye attığı çığlık tüm kayalığı delip geçerken kollarını boynuma doluyor . Aylin bu gün beni seviyor . Aylin bu gün mutlu ve eğer Aylin mutluysa bende mutluyum ....

Güzel bir anının izleri aklımı ruhumu delip geçerken oturdğum yerden kalkıyorum . Etraf kalabalıklaşmaya başlamış . Aylin'i ve güzel hatıralarımızı da alıp eve döndüm ... Aylin yanlız kalmamalı , Aylin hep benimle olmalı ...