Gök gürültüsü ve şimşeğin çakmasını paranoyakça izlerken telefonuma mesaj geldiğini duydum.Ve gecenin tadını yaşamak için bir elimde olan şarap havası katsın diye özellikle fişne suyunu seçtiğim, meyve suyunun bulunduğu şarap bardağını masanın üstüne bıraktım.Gök gürültüsü ve yağmur eşliğinde elime aldığım 3310 işlevinde olan telefonuma daha doğrusu külüstürüme baktığımda mesaj atan numaranın rehberime kayıtlı olmadığını farkettim. içimden acaba gizli hayranım mı? yoksa sapığım mı? hatta okuldaki yakışıklı jojuk baranberk olabilir mi? diye geçirdim.Kocaman bir hayal dünyasında yaşadığımı bende biliyordum.Daha fazla hayallere dalmadan mesajı açtım.Mesajı açtığımda babamın beni zorla götürdüğü arkadaşının 9 yaşında S4 ü olan kızından geldiğini görünce bir hızla ttelefonu yere fırlattım ki telefonum yine bozulmadı.Sinir krizlerine girerken ev telefonu çaldı.Sinirli bir şekilde telefonu açtım ve bağırarak :
-Aloooo!
dedim.Karşı taraftan ses gelmeyince atarlanmaya götüm yemedi tabiiki de.Bi an süt dökmüş kediye dönerek:
-Alo kimi aramıştınız?
sorusunu sordum.Telefonun arkasında gizemli bir insanı beklerken benim başbelam,sınıfta kurduumuz dört kişilik grubumdan olan,yeri gelince delü yeri gelince insan tipine bürünebilen canım,kanım Deniz'di.Beni bu ''gizemli insan'' şüphemden uyandıran:
-Karşiim! Korktun mu?
lafıyla
-Sen nası bi ırıspısın ya?
tepkimi de aldı tabii kide . Deniz dediklerimi münasip yerlerine takmayarak
-Keke yarın ingilizce sınavında too/enough çıkacak mı?
sorusuyla benim:
-Hastırrrr! Ne sınavı lan!
tepkimi vermem bir oldu.Deniz hain arkadaş gülüşünü atarak:
-Ahh! Canım sen bilmiyor muydun?
demesiyle telafonumu kapatmam ona şok etkisi yapmış olabilir.Fakat ben o an Deniz'i götüme takmayarak gece ders çalışmak benim klasıma uymadığından dolayı alarmımı 06.00 a kurdum.Böylece ''yarın erken kalkıp okula gidene kadar çalışırım'' olan kendimi avutma yollarımdan 10.maddesini devreye sokmuş bulundum.O gece annemleri beklemeden ve yarını düşünerek uykuya daldım.
İLK YAZDIM UMARIM BEĞENİRSİNİZZ :)
