Ronay yola çıkar ve Lüm'e varır, Selman bin Abdülaziz kabul etti. Ronay geri döndüğünde kabul ettiğini Erkan'a söyledi. Bu planı da işe yaramıştı. Aramlar İmparatorluğu ile Katamanya İmparatorluğu ilişkilerini geriledi daha sonra ise Avranya Gezegeninde şu anda ön planda Nüktedan İmparatorluğu, Porçay İmparatorluğu, Feminenya İmparatorluğu, Katamanya İmparatorluğu vardı.
Erkan Lordus'a gidip Mert ile konuştu ve şöyle dedi;
Erkan: "Küçük imparatorlukları savaşımızdan çektik şimdi Burdur'u fethedebiliriz. Ama önce bir saldırı haritası yapmamız lazım ''
Mert: Tamam, ben Abdülsselam'a söylerim.
Saldırı haritası çıkartıldı. Askerler eğitildi, yemekler stoklandı, Atlar hazırlandı, kılıçlar bilendi ve yola çıktılar. Erkan ve Mert askerleri ile Burdur'a vardı.Çenti Bik So tek başına kapıda bekliyordu Erkan şaşkındı Çenti Bik So elini yukarı kaldırıp indirdiği anda şehrin surlarında tüm İmparatorlukların bayraklarını görünce tedirgin oldu ama o kadar yolu boşu boşuna gelmek istemiyordu çünkü saldırırsa çok kan akacaktı. Mert ile konuşup okçuları dağa gönderdi ve hava atışı için emretti. Çenti Bİk So şehrin içine girmişti piyadeleri şehrin içine gönderdi ama kimse yoktu, Çenti Bik So han kapısına bir not bırakmış ve kaçmış not da şunlar yazıyordu.
''Burdur'daki tüm askerlerimi Kaffa'ya göndermiştim ve sizi kandırmak için bayrakları surlara yerleştirdim bu seferlik sen kazandın geri döndüğümde Burdur benim olacak''
Erkan bu olaydan şunu çıkarmıştı ve tarihe bu sözüyle de geçmişti.
''Bir şehrin dışından görüldüğü değil, içindeki önemlidir.''
