Soğuk yağmurlar elindeki kanlı bıçaktan akıp giderken ıslanan saçlarını geriye doğru attı. Buz gibi soğuk bakışlarını arkasındaki cesede dikti ve yağmurların arasında kayboldu.
Sıcak bir duş ile o lanet cesede ait olan tüm izleri ve kanları yok etti. Beline sardığı havlu ile mutfağa girdi. Uykusuz gözlerini açmak amaçlı bir kahve içmek istedi. "Hay s*kiyim" diye mırıldandı kahve kalmamıştı.
Siyah dar pantolonunun üzerine beyaz bir gömlek giyip üst iki düğmesini açık bıraktı. Hafif nemli saçlarını sağa sola düzelttikten sonra telefonunu cebine atıp , şemsiyesini alıp evden çıktı.
Şemsiyesinin kenarından süzülen yağmur damlaları Taehyung için anlamsızdı. Havanın güneşli olması yağmurlu veya karlı olması onu ilgilendirmiyordu. O soğuk yağmurlarda ıslanmayan bir taş kalpti.
Köşedeki kafenin tabelasına ilişti gözü "Jeon's Cafe" yazıyordu. Satın alıp evde uğraşmak yerine bugünlük dışarıda bir fincan kahve içse bir farklılık olmazdı. Tek elini siyah pantolonunun cebine sokup kafeye yaklaştı , uzun parmaklari ile kapının kolunu kavradı sessizce içeri girdi.
Jeon'un gözleri hemen kapıya doğru döndü. Karşısında soğuk bakışlarla dolu bir adam duruyordu. Birbirlerine anlamsizca baktılar. Jeon "bir fincan kahve?" Diye sordu. Soğuk bakışlı adam birkaç saniye durakladi ve "seninle birlikte mi?" Diye sordu. Jeon güldü. Taehyung anlam veremedi sadece gülüşüne takılı kaldı.
2 fincan kahveyi özenle doldurdu ve cam kenarındaki masaya geçti, oturdu. Zaten geç olduğu için kimsede yoktu bu ufak kafede. Etrafı taradıktan sonra karşısına oturdu Taehyung. Fincanı eline alıp bir yudum aldı. Gözlerine bakan Jeon'a bakmak isteyince göz göze geldiler. Soğuk bakışlı adam gözlerini çekmek istemedi Jeon ise kahveyi beğenip beğenmediğini anlamak için gözlerini çekmedi.
"Sürekli bana mı bakacaksın" dedi katil , ilk defa sesi titremişti. Gözleri birden irilesti ve önlüğünü çıkarıp "sanırım üşüttün , sesin titriyor" dedi Jeon Jungkook. Aslında öyle değil demek istedi katil ama karakteri buna uygun değildi belkide birdaha karşısına çıkmayacak bir adama kendisini yanlış tanıtmak istemezdi.
- Cevap vermeyip gozlerime sadece boş boş bakacak mısın?
- ilk görüşte aşka inanır mısın Jeon?
Taehyung bunu neden sorduğunu bilmiyordu hatta o an kendisine sert bir tokat atıp kendine gelmek istedi fakat Jungkook'un sözü ani olmuştu.
- inanır mısın bilmem ama onu gördükten sonra , Evet.
Taehyung bekledi , ne bekliyorduki kendisinden hoslanmasini falan mı? Aslında evet tam olarak bunu bekliyordu.
Jeon kahvesini eline aldı ve arkaya yaslanarak yudumladı. Aptalca sırıttı katil. Tekrar göz göze geldiler ikiside gülümsedi. Uzun uzun gözlerine baktı karşısında keyifle kahvesine yudumlarken , birdaha göremeyecekti onu ne de olsa biraz baska sorun çıkmazdı.
Taehyung , Jungkook'a baktı Jungkook , Taehyung'a. Zaman çabuk geçmişti tam tamına 2 saat. Ilk defa bir kahveyi bitirmek ikisi içinde bu kadar uzun sürmüştü. Cama vuran yağmur damlaları eşliğinde birbirlerinin gözüne bakarak içtikleri ilk soğuk kahveleriydi.
Kalkma zamanı geldi , "ücret almıyorum bu seferlik bendendi" dedi Jeon. Neden dercesine gülümsedi katil , Jeon "haftada 1/2 gün acarim bu kafeyi kapatmadan öncede dinlenmek için bir kahve icerim bugün bana sen eşlik ettin. Bana eşlik ettiğin için senden para alamam degil mi? " diye açıkladı.
İkiside yüzlerinde aptal birer gülümseme ile kendi yollarına gitti , Birdaha karşılaşırmıyız diye düşünürek...
Desekleriniz ile birlikte devam edip büyümeyi umutluyorum~ kendinize iyi bakın. Diğer bölümde gorusmek üzere...💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jeon's Cafe
Fanfiction-TaeKook- Acımasız Bir Katil , Masum Bir Kafe Sahibi. Taehyung; İlk Görüşte Aşka İnanır mısın Jeon? Jungkook; İnanır mısın Bilmem Ama Onu Gördüğümden Beri Evet...