Final

1.3K 160 11
                                    

Ülkemizin sınırını oluşturan kayalıkların geçit verdiği yerde dolanıyorum, bir nevi sınır kapısı.. Buradan ötede balina sürüleri geziyor, oldukça tehlikeli. Birileri yaklaşıyor. Üç kişi.. Deniz erkekleri bunlar ama çok farklı görünüyorlar. Sanki daha iri, güçlü kuvvetli ve.. Ne bileyim.. Değişikler işte.. Ama bu.. Bu inanılmaz..

Ortadaki, en iri olan Deniz.. Yani bu nasıl olur bilmiyorum ama yüzü aynı. Kuyruğu lacivert, saçları uzun ve ışıltılı bir turkuaz rengi.. Çekine çekine yaklaşıyorum. O da bana dikkatle bakıyor. Elini uzatıyor.. 

- Marpessa? Bu sen misin?

- Evet, benim, ama sen? Bu nasıl oldu?

- Benim adım Demios.. Atlantisliyim aslında. Aylardır seni arıyorum. Nihayet buldum. Sen ne kadar güzelsin.. Meg halinden ve Tuana halinden çok daha güzelsin.

Boynuna sarılıyorum, hala okyanus kokuyor. Deniz erkeği hali karadakinden çok daha yakışıklı, öyle ki gözlerimi ondan alamıyorum.

- Damien da sendin değil mi? Ama nasıl olabiliyor? Yani hepsi o kadar tuhaf ki..

- Atlantis'te büyü ilmi çok gelişmiştir. Biz istediğimiz zaman insan olarak doğabiliyoruz. Çocukluk sürecine dayanmak biraz zor ama kendi bedenimiz oluyor ve istediğimiz kadar kalıyoruz. Ben Damien adıyla yaşarken artık sıkılmıştım. Sen hayatıma girdiğinde inanamadım. Meg'i tanıyordum, kendi halinde bir kızdı, benim tarzım değildi ama birden değişti ve ona aşık oldum. Aslında sana aşık olmuştum. Sonra birden eski haline döndü. Beni istemiyordu, ben de onu o haliyle istemiyordum zaten. Bu duruma katlanamadım ve okyanusa geri döndüm. Ama sonra sıkıldım ve tekrar doğdum, bu sefer Deniz koydular adımı. Liseye başladığımda Tuana'yı gördüm.. Bana seni hatırlatıyordu, bir şekilde sana benziyordu ama o kadar kötü bir kızdı ki.. Ona olan ilgimi kullandı.

- Ama Tuana'nın Meg'e benziyor olması çok tuhaf değil mi? Yani Tuana deniz kızı olmak için dilek tutmuş ve ben bu sayede onun bedenine girdim, bu nasıl bir tesadüf? Gerçi o dileği nasıl tuttuğunu da anlamadım zaten, romantik bir kız değilmiş ki..

- O belki de benimle ilgilidir. Ben kalbimin aradığını bulmak için, tıpkı Meg'in değiştiği gibi Tuana'nın da değişmesi için çok dua ettim. Belki de benim yakarışlarımı duyan bir deniz tanrısı o dileği tutması için aklına girmiştir. O gün, gelip bana çok farklı davrandığında önce inanmadım ama sonra bu mucize için tanrılara şükran duygularımı nasıl ifade edeceğimi bilemedim.

- Ben de şu an bu mucize için nasıl şükredeceğimi bilemiyorum. Yani senin bir deniz erkeği olman ve gelip beni bulman.. Hem sen akıllısın da, ilk kez akıllı bir deniz erkeği görüyorum.

Demios içtenlikle gülümsedi..

- Sen yaşadığın yeri tarif etmeseydin bulamazdık.. Bu soğuk denizlerde yaşayan denizinsanları olduğunu hiç düşünemezdik. Biz sıcak denizde yaşıyoruz. Hem etrafta balinalar çok, tehlike içindesiniz..

- Biz asırlardır burada yaşıyoruz, meşhur masaldaki deniz kızı da benim atalarından biriydi..

- Aslında insanken Deniz kızı masalını ve heykelini duymuştum ama o heykelin, masalı yazan kişi o memlekette yaşadığı için orada olduğunu sanıyordum.

- Hayır o masal değil, gerçek.. Bizim anılarımızda hala canlı.. İstersen heykelin yanına gidebiliriz.

- Olmaz, zaman kaybetmeyelim. Bence bir an önce Atlantis'e dönmeliyiz. Yolumuz çok uzun..

- Nasıl? Gidecek misin? Hemen mi?

- Babam Atlantis diyarının kralıdır. Kardeşlerimle üçümüz birden gitmek için izin alınca çok sinirlendi. Çabuk döneceğimize söz verdim, sözümü tutmak zorundayım. Zaten yola çıkalı aylar oldu. Dönmemiz gerek. Sen de hazırlığını yap, sevdiklerinle vedalaş.

- Ben de mi geleceğim? Ben gelemem ki.. Kraliçemizi yalnız bırakamam.. Burada birkaç tane akrabası var sadece. Annem kaybolduğundan beri çok üzgün.

- Annen mi kayboldu? Bak şu işe.. Adı ne?

- Arinna..

- Ah, tahmin etmiştim. Annen Atlantis'te.. Onu köpekbalığı sürüsünden kurtardığımızdan beri bizimle yaşıyor. Ülkemizi merak ediyormuş ama ararken evinden çok uzaklaşmış ve kaybolmuş. Bizimle yaşarken geri dönmeyi çok istedi. Kızımı özledim, kardeşimi özledim diye çok ağladı. Sizi aradık ama bulamadık. Dedim ya bu kadar kuzeye gitmeyi düşünmedik. Deneseydik daha önce karşılaşmış olacaktık. Kader bizi bugün birleştirdi.

- Bütün bunlar mucize.. Gerçekten mucize..

- Sen benim mucizemsin Marpessa.. İki deniz insanı olduğumuz halde birbirimizi karada bulduk ve aşkımız uzun ayrılıklarla sınandı. Lütfen beni reddetme, babamın ülkesini terk edemem, hem oradaki herkes akıl sahibidir, deniz altında gelişmiş bir topluluğuz ve kara toplumları gibi teknoloji geliştirmesek de kendi ilmimiz ve sanatlarımız mevcut. Ülkemizi çok seveceksin.

Çok üzülüyorum, kraliçemizi bırakmak istemiyorum ama bu saatten sonra Demios'tan asla vazgeçmem. Ben ona tam üç kere aşık oldum, o da bana..

- Aşkımdan vazgeçmeyeceğim. Seninle gelmek istiyorum Demios.

Güçlü kollarıyla beni sarıp dudaklarıma uzanıyor. Buz gibi suda alev alıyorum, bu deniz kızı bedenimin ilk öpücüğü ve daha yakıcı bir şey yaşamadım hayatımda. Dudaklarımdan ayrılıp geri çekildiğinde su yeşili gözlerine bakıyorum. Bana gülümsüyor.

- Geleceğini biliyordum. Çok mutlu olacağız birlikte, denizin tüm hazinelerini önüne sereceğim. Biz sonu mutlu biten bir deniz kızı masalının kahramanları olacağız...

ATLANTİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin