Nihayet evimizi taşımıştık, aslında hiç istemiyordum, yeni bi ülke, yeni insanlar, yeni bi dil, aslida korece zaten biliyordum o yüzden yeni sayılmazdı, ama buraya alışmak zor olacaktı.
Üç hafta sonra okul başlıyordu, bizi neler bekliyordu merak etmiyordum açıkçası, yeterince sıkıcı bi hayatım, her gün kavga eden anne ve babam vardı, kısacası boktan bi hayatım var.
Ve bir kaç ay önce Sıla annesini Kore'ye gitmesi için ikna etmişti, annesi başta izin vermemişti ama sonra beni bi yem gibi kullanarak ortaya atmıştı, Selma teyze bana güveniyordu ve beni çok seviyordu, ben annemden görmediğim değeri o kadından gördüm.
Tabi ki benim annem izin vermedi ama sonunda Selma teyze annemi ikna etti, zor da olsa babam da ikna olmuştu.
Aslında bizim buraya gelme nedenimiz okul'du ailelerimize göre ama Sılanın derdi tabi ki dersler falan değildi ben onu 4 yaşımdan beri tanıyorum, şimdiye kadar hep beraber güldük, beraber ağladık, beraber üzüldük, hatta birlikte okuldan kaçtık, ama sonu hüsran ile bitmişti çünkü babamdan dayak yemiştim.
Burdaki evimiz yeterince issiz bi yerdeydi, fazla büyük değildi, 1 salon, 3 yatak odası, banyo ve mutfak vardi. Odalari küçüktü ama zaten bize o da yeterdi.
Yorgunluktan kendimi yere attım ve tabi ki kiçim ağrıdı bi ara kırıldı sandım ama öyle olsa ağrıdan duramazdım gerçi şu anda durduğum pek söylenemezdi ama
"Öldün mü lan?" Diye sordu Sıla, ona bakıp
"Maalesef hala hayattayım, üzgünüm senin için" dedim gözlerimi devirerek
"Tüh ya yine mi kurtulamadım senden?" Dedi
Kafamı 'hayır' anlaminda sallayıp "merak etme yakında kendimi bir yerlerden aticam zaten, kurtulursun benden merak etme" dedim gülerken
Biz hep böyleydik küçüklüğümüzden beri, böyle anlaşıyorduk işte. Normal olmamızı beklemeyin zaten bizden.
Mesaj sesi gelince Sıla "aha kesin sevgilimden mesaj geldi, duramiyo tabi bensiz kıyamam. Allah kimseyi bensiz bırakmasın"dedi, ona ters ters bakıp "Allah korusun" dedim gülerek.
"Dua et yanımda atacak bir şeyler yok Derin" dedi bana bakarak ben ise daha çok gülmeye başladım. Ardından telefonunu açıp baktığında yüzü düştü
"Ne oldu sevgilinden değiliymiş mesaj?" Diye sordum alay ederek
"Yok, annemden gelmiş" diyerek yüzünü astı.
"Off, kalk hadi daha kolileri açmamız gerek, çok işimiz var hadii" dedim elimle kalk işareti yaparak.
Oflaya oflaya kalktı ve yürümeye başladı.
Yaklaşık 3 saat sonra yarısına gelmiştik işlerin. Yorgunluktan ölecektik resmen, daha doğrusu ölecektim çünkü Sıla hiç bi iş yapmamıştı ve bu yüzden bitirememiştik hepsini.
Kolilerden içinden aldığım bi yastığı yerde oturan ve elinde telefon olan Sılaya attım, yastik fazla hızlı gitmemişti, çünkü yorgunluktan kolumu kaldıracak gücüm yoktu. Zaten hava çok sıcaktı, bir de iş yapmak çok zor ve yorucuydu.
"SILA! EŞŞEK MI VAR KARŞINDA YA? NE BU HAL? ÜÇ SAATTIR TEMIZLIK YAPIYORUM BEN TEK BAŞIMA ÜÇ SAATTIR! VE DAHA HİÇ BIR BOK BITMEDI. SEN ISE BURDA OTURMUŞ TELEFONLAN MI OYNUYOSUN? ÖLMEK MI ISTIYOSUN S--"
"AAAA! Yeter be bağırıp durma kulağımın dibinde yeter be! Of, kalktık işte. Ne?!"
"Bak bak bak, hem suçlu hem güçlü" dedim
"Yarın devam ederiz benim uykum geldi" yorgun olmasam itiraz ederdim ama ona bile halim kalmamıştı.
"Yatakları sen yap bari" diyince kendini yere atıp ölü taklidi yaptı, elime bi makas alip onun yattığı yere gittim ve
"Tüh yazık olacak güzelim saçlarına" dedim ve tam saçını tutacakken çığlık atıp yerinden kalktı ve "dokunma saçlarıma seni yakarim" dedi
"Hadi yatakları yap yorgunluktan ölücem lan ben kalk!" Dedim
"Tek bi şartla" dedi, kafamı 'ne?' Anlaminda salladım ve bana "evde kahvaltı için yiyecek bi şey yok, yarın sabah kalkıp sen alacaksın" dedi, bende "taam taam, hee giderim" diyerek geçiştirdim "yaa ama söz ve" dedi
"Ya tamam dedim gidecem" dedim, ama eğer gitmezsem başıma ne gelecek onu da biliyordum. Yorgun olmasam tabi ki böyle bir şeyi kabul etmezdim ama daha yatağimiz olmadığı için aldığımız döşekleri sermeliydik.
Bu benim yazdığım ilk hikaye umarım beğenirsiniz 💕 hızlı ilerlemek istemiyorum çünkü hızlı ilerlersem tadı olmuyo.
Bu baş karakterimiz ama siz istediğiniz gibi hayal edebilirsiniz.
Merak edenler için
Bu da Sıla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-I NEED U- [JUNGKOOK]
Fanfiction"Deli ediyosun beni!" Dedim sinirle bana baktı ve "Deli oluyosun yani bana?" Diye sordu...