Adrien; Bugün perşembe.Gitme zadmanı geldi. Ben daha havalimanına gelmeden Marinette gelmiş. -Çok bekledin mi Leydim? -Hayır. Herşeyini aldın mı? -Şey belki. -Şey belki mi? Hayır hayır hayır emin olmamız lazım. Küçük bavulunu, kıyafetlerini, telefonunu aldın mı? Unuttuğun bir şey var mı? -Evet, evet ve evet böcüşüm. Ah Hayır bir şeyi unuttum! -Şaka mı yapıyorsun neyi unuttun söyle! -Sence? -(Seni aptal!)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Seni öpmeden gidebileceğimi hiç düşündün mü? -Hayır pisicik Hayır... Uçağa bindim. Yolculuk başlıyor keşke onu da götürebilsem. Eve dönüş; Adrien: Eve geldiğimde saat gece neredeyse 10'du. Ama Marinette benim geleceğim saatti de biliyormuş. Hemen beni aradı. Bense sonra yüz yüze konuşmak istediğimi söyledim. Çünkü çok yorgunum. 1 saat geçtikten sonra hemen dönüşüp Marinette'e gittim. Beni beklerken uyuya kalmış. Çok şirin uyuyor o yüzden uyandırmak istemedim. Ama ben ona bakarken uyandı. -Adrien? -Efendim Marinette? -Nasılsın? -Sen varken çok daha güzel oluyor böcüşüm. -Gel hadi gel pisicik. -Ben m-
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Ay arasıra çok saçma sorular sorabiliyorsun. Senden başka hangi kedi benim pisiciğim olabilir ki? -Evet kim olabilir ki? İkimizde uyuyup kalmışız. Biz kalktığımızda güneş doğuyordu. -Pisicik? -Leydim artık benim gitmem gerekiyor. -Peki Adrien.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Seni seviyorum. -Ben daha çok seviyorum! -Sen öyle san pisicik...
