Adeta ; vücuduna buz kestiren , donuk Kuru soğuğa , iliklerine kadar işleyen asi rüzgara aldırış etmeksizin düşüneduruyor hala , Umutlu bekleyişler içerisinde ... Gözleriyse bir an olsun ayrılmiyor meçhul sahipsiz yollardan ... ne bir giden ne de geriye bir dönen, artakalanlarla düşünü kurabildikleriyle yaşıyordu . Kendisinden de saklamaya çalıştığı apaçık bir gerçek vardı ortada ; " Yüzüne yansiyan tuhaflikları başkalarına sezdirme korkusu " Çaresiz duruşu , yorgun bakışları ve bir o kadar da pişmanlıklarla boğuşuyor olması iyice kendinden tiksindiriyordu onu... Bugünü öteki günlerden farklı kılansa geç de olsa benliğinin farkına varabilmesiydi . Bunu öğrenip bilmesinin ardından bir an olağan tüm acılarını unutup karşısında ardı ardını kovalayan dalgalara , sonu olmayan tüzin okyanusa hafif bir tebessüm ile haykırmak istemesi taki unuttuklarinı hatirlayana dekti , bu da dogrulup kalktığı yere geri oturuvermesiyle son buldu . Şu son Yaşadıkları içerisinde onu az da olsa sevindirebilecek ılımlı tek şey de bu olsagerek ... artık kendisiyle ilgili daha çok şey biliyor , ve yasananlar onun için ( yeni bir Uyanış ın temsiliydi ) Geriyeyse , " neden daha önceleri kendi dünyamdaki gizlere açılmadım ? - Beni bu güzelliklerime ulaşmaktan alikoyan , bunları bana farkettirmeyecek kadar önemli neler ile ilgilendim " diye usulca fısıldaması kalıyordu. Hiç olmadığı kadar sakin , görülmediği kadar düşünceli tabir yerindeyse dünya tersine dönmüştü . bu halini begendirebilecek tek kimsesi dahi kalmamisti . Etrafta hicbirseyin olmayışı onu korkutmaya yetiyor, atıyordu da . Başına gelen tüm bunlar sırra kadem basmış arkadaslarina anlatilsa kimsecikler inanmaz , hatta kendileri için ugrasilmaya değer bir dalga malzemesi olurdu . Şimdiyedeni kendisine , kendisinin hiç uğramamiş tarafıni kesfedisine aşık oluşunu yanaginda beliren naif gamzesinden anlayabilriz bir yandansa iç dünyasına açılan gizemli aralanan kapıların ardinda ne oluşu , kendiyle ilgili daha ne gibi mucevherlere rastlayacagi düşüncesiyle ... Bunlarla meşgul oluşuysa onu daha bi kısıyor anlaşılan ... hersey yolunda ve yerli yerinde gibi duruyorsa da bu karanlık sesizliği bozacak gürültüyü bekliyor olmasi , sessizliginden korktuğunu gösteriyordu apaçık ...Bu da onda tadilmamis bir begeni arz ediyor , bunları sezebilmek zor olmazsa gerek , Umarsızca bakışları , yaşadıklarını saklayabilmesine engel oluyor , oluyor da bi faydasi dokunuyor muydu ? Acaba ona ... karmakarışık ve yoğun yaşadığı birsürü duygular ; acı bir Derinlik içersinde yalnızlığıni paylaşmak istediği birini ariyoridi . Hani belki de yükümü hafifletebilirim dusuncesiyle yola çıkmış ardına bakmiyor utanç verici pismanliğiyla yogrulup kahroluyordu , Bu karamsarliga onu sürükleyenin ne olduğunu merak etmemek elden değildi . Bir kere olsun gözlerini ayırmadığı okyanus ne koparmış olabilirdi ondan , yoksa tüm kini ona mıydı ? Şaşılacak bir diğer durumsa , görmezden gelinemeyecek derecede yüzünde beliren sert bakışları ve bu olanlara sebebiyet verenleri ariyan ofkeden devasalasan gözleri ... Az sonra, yüzüne yansiyanlardan eser kalmiyor daha bir yumuşuyor , sebebi mi evet çok çok basit; geldiği bu noktaya sebep olanın kendisi olduğunun farkına varmasıydi . Hiçbir şey eskisi gibi değildi. artık... olamaz dı da , olabilir miydi Yoksa ... bunu bize ancak ve ancak zaman gosterecekti . Yanıbaşından ayrılmayıveren minik serçeler de artık uğramaz olmuşlardı onu muazzam ötüşlerinden bunun yanı sıra çılgınca çırptikları kanat seslerinden de mahrum birakiyor olmaları da olağan acısını kat kat artırıyor ve yarasıni iyi mi iyi kurcalatiyor hissi vermesine yetiyordu , Onlarda gitmişti sabahı olmayan bu diyarlardan... Tıpkı , sevgisini Esirgediği , diğerleri gibi ... Masmavi gökyüzü; kendini kara bulutlara ,her gün bir öncekinden daha ışıltılı olup en tepede Pervasizca süzülen berraksı güneşse yerini az sonra Yeri göğü muazzam aydinlatagelecek şimseklere birakmaya hazırlanıyor ... Onu bu hallere itebilecek , ona bu eziyeteri çektirebilecek olsa olsa bir kadın olmalıydı , Tabi yaaa bir kadın dı bu " Bu bakışların başka anlatısı olamazdı gölgesiz karanlıklar içersinde ...Ne pahasına olursa olsun onu birdaha görebilmeyi ,ona dokunabilmeyi , hasret kaldığı o büyülü Nükte kokusundan son defa tadabilmeyi ...Bunların yanında ,
Bekleyişiyse ; Kaybettiği aşkının geri dönmesine olan inancı , bu da onun için kaydadeger vaziyette olup , bunun üzerine hayata tutunmaya çalışıyor olması da ne durumda olduğunu gösteriyordu .Dayanacak kimsesinin olmaması onda bir burukluga sebep olsa da yaşamak için bir sebebinin olması bilhassa olsun yüreğine su serpiyordu . Sonrasında aklindan geçen çok sevdiği şu şiiri mirildanmaya başladı
;Ağlasam sesimi duyarmisininiz misralarimda ,
Dokunabilirmisiniz ?gözyaşlarıma ellerinizle
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce ... Şu üç beş mısralık dizeler dahi tüm hayatını bir an olsun gözlerinin önüne getiriyordu Keza öyleydi de ... gülmek ya da ağlamak istese de artik , paylasabilecegi hicbirseyi kalmamis , bundan ötürü de onun için herkes birbirinden farksizdi. Yalnızlığa mahkum edildigini hatrina getirmeyi bir tarafa bırakalım bunu kendine yediremiyor hatta ve hatta bunu belli ettirmiyordu ... kendisi de inanamiyoveriyor , dönüp'te arkasına bakiverdiginde Zaman ondan herşeyini almış gibiydi . boğazı dugumleniyor , aniden bozulan hava onun da içine yansıyor , artık dusunebilecegi pek de bişey kalmıyor , sacmalamamak icin elinden geleni yapıyor