Dünya'da En Büyük Adalet Sokaklarda..

2.BOLUM

Sessizlik ve biraz huzur diyordu Zülfikar ofisinin camından dışarı bakarken çünkü dün gece dünyadan bir sapığın da cehenneme göndermişti sade tasarımlı ofisinde otururken dün gece yaptıklarını düşündü o adamı nasıl zevkle öldürdüğünü bir can almıştı katildi ama olsun diyordu en azından masum bir can almamış ve dünyadan sapık ruhlu bir insanı temizlenmişti.

Zülfikar henüz 30 yaşında idi genç ve uzun boylu atletik yapılı kirli sakallı yakışıklı bir tipti 3 yıl önce annesini ve kız kardeşini kaybetti o an hayatı altüst olmuş psikolojik sorunlar yaşamıştı asosyal olmuş hayvanlar ve çiçeklerle dostluk kurmuştu kitapları çok severdi 6 ay önce babasını siroz hastalığından kaybetti ve iyice içine kapanık biri oldu .
Dünün yorgunluğu hala üstünde idi uykusuz ve o adamı direğe asarken kasları aşırı ağırlamış ve kolunu direğe çarpmıştı ve hala kolu sızlıyor du kolunu tutarken bir anda kapı çaldı " gir " diye bildi sadece ve hemen kapıya baktı.

Kapıdan içeri sekreteri Merve girdi ona feminist derdi hep çünkü aşırı derecede feminizm taraftarı idi ve her insana bundan Neşe ile bahsederdi .

Zülfikar" Gel feminist yine hangi kötü haberi vermeye geldin "

Merve gülerek " Kötü haber değil efendim sizde feminist olmuşsunuz onu duydum ondan geldim "

Zülfikar " Aman aman ben erkek düşmanı değilim hiçte olmaya niyetim yok " diyerek kahkaha attı.

Merve " Ya ben kaç kere feminst lik erkek düşmanlığı değil kadın erkek eşitliği diye anlatmam gerek siz erkeklere feminizm dendiği zaman hemen erkek düşmanlığı diyorsunuz. " öfkeyle bağırdı birden istemsiz olarak .

Zülfikar ellerini havaya kaldırarak güldü " Tamam teslim oluyorum kızma hemen neden geldin onu söyle bari "

Merve hala öfke ile ellerini göğsünde birleştirerek " Dün akşamki toplantıya gelmediniz hani şu yapacağımız baraj işletmesini vermek için yaptığımız toplantıya "

Zülfikar bir anda kafasına kızgın su dökmüş gibi yerinden fırladı ayağı kalkıp elini yüzüne sürerek " hadi ya ben onu tamamen unuttum şimdi tekrar ihale açmak lazım uzun sürecek yetişmez açılışa " bir an kendine öfkelendi tamamen dün yaptığına odaklanmış unutmuştu.

Merve " Dün defalarca aradım telefonun kapalı idi kaç kere mesaj attım her yerden dönmedin "

Zülfikar " Aptal gibi unuttum ya Şimdi baraj açılışına yetişmez yeni ilahe olmadı ucuz bir ihale açmak zorundayız ve buda ayları alır " kendine sinirinden kıpkırmızı olmuştu ama her nedense Merve hiç sınırlı değil oldukça sakindi sanki bir şeyler saklıyordu ve Zülfikar in bu halinden zevk alıyordu...

Merve hafif bir tebessümle " Tamam sadece seni dün gelmedin diye pişman etmek istedim kendine kızma gerek yok ben hallettim "

Zülfikar şaşırmış bir halde ona bakıyordu kafası karışmış nasıl yaptığını merak ederek sadece " nasıl"diye bilmişti.

Merve " Dün sana ulaşamayınca toplantıya ben girdim senin hasta olduğunu ve bu yüzden sözleşmeye ben onay vereceğim dedim "

Zülfikar iyice şaşırmış bir halde kafasını kaldırdı ona bakarak " nasıl yani sen nasıl onay verdin anlamadım"

Merve gülerek" unutun mu bu şirkette imza yetkisi olan üç kişi var sen, yönetim kurulu başkanı ve benim bu yetkiyi sen vermiştin"

Zülfikar bir anda gözleri sevinçle ona baktı ve yüksek sesle bağırdı" iyi ki varsın feminist sen olmasan ben ne yapardım ya dile benden ne dilersen "
Ve ona hızlı adımlarla koşarak bir anda sarıldı Merve şaşkınlık içinde ona bakıyordu.

Merve "ne istersen yapicaksin oylemi söz ver o zaman "

Zülfikar " söz ne istersen"

Merve ellerini göğsünde birleştirerek ona baktı " Nuhcan beyi aradım iki haftadır terapiden kaçtığını söyledi lütfen benim hatırım için git yine içine kapanma "

Zülfikar bir an yorgun gözlerle ona baktı onu neden bu kadar çok sevdiğini anladı çünkü ona bir kardeş gibi değer veriyordu Zülfikar da ona Zülfikar ona bakarak " tamam ne zaman istersen giderim " dedi

Merve ona bakarak eline tabletini aldı biraz uğraştıktan sonra " randevu bu gün saat ikide dün akşamdan aldım zaten araba ile git çevre yolunu dolan bu gün trafik çok ana yolda ve lütfen lacivert takımını giy dolapta hazır kol düğmeleri çekmecede ve sade kahve de gelir şimdi yorgunsun iyi gelir  " dedi tebessüm ederek odadan ayrıldı Zülfikar ise sadece arkasından bakmakla yetindi şaşkın ve anlamsız şekilde yüzüne bir mutluluk geldi bir kardeşini kaybetti ama bir kardeş iyi bir dost kazanmıştı.
  Hayat garip her zaman kötü insanlar krallar gibi yaşarken iyi insanlar köle gibi yaşar adalet bile kötülerden yanadır hep yüklü miktarda paran  ve yüksek mevkiler de tanıdığın varsa her zaman için adaleti ve düzeni sen belirler istediğin gibi yöneten sen olursun. Zülfikar farklı bir insandı bu konuda o zenginlikten çok sevgi ve saygıya önem verirdi. O diğer insanlardan farklı düşünürdü mesela gece gök yüzüne bakınca insanlar yıldızları severler o ise gecenin muhteşem karanlığını tatile gittiğin de bile o eğlenmek yerine tarihi yerleri gezer sahil yerine doğanın egzotik havasına kaptırdı kendini. Lacivert takımını giymiş çıkmak için hazırlanırken kapı tekrar çaldı içeri elinde kahveler le  Merve girdi yüzünde hala ilk günkü gibi tebessum vardı. Kahveleri ahşap masaya koyarken " bu gün birlikte içelim istedim " dedi Zülfikar ona tebessüm ederek baktı ve tam karşısında bulunan diğer deri koltuğa oturdu kahvesinden bir yudum alıp "iyiki varsin feminist yoksa benim halim duman dedi bence dünyayı kadınlar yönetmeliler  belki  o zaman adaletli olur " Merve arkasına yaslandı ve bir an kapalı olan televizyona baktı.

Merve " patron odanda televizyon var hiç açıp bakmadın bu zamana kadar kitap okuyorsun ama hiç gazete okurken görmedim seni neden "

Zülfikar" Nedeni belli artık her gün ölüm ve vahşet haberi görmekten bıktım diziler mesela genelde konu belli ya tecavüz ya kadına şiddet ya töre cinayetleri ya aldatan eşler ya silahlı çete ve daha sayamadığım bir çok şeyler le dolu artık diziler bile insanı suça teşfik ediyor ve bunu durdurmak için kimse çaba göstermiyor"

Merve herif bir kahkaha atarak "Çok iyimser davranıyorsun patron mesela şimdi açalım ilk kanal da ne var bu sayede senin yanlış düşündüğünü görmüş oluruz" Zülfikar eliyle işareti ve onaylar gibi kafasını sallayıp deri koltuğa yaslandı. Merve televizyon kumandası elinde geri yaslanarak televizyonu açtı rast gele bir kanal seçti yetimanelerde gerçekleşen çocuk istismarı ve şiddeti konu alan bir dizi vardı hemen kanalı değiştir di bu kez bir siyasi tartışma programı denk geldi orta Doğu'da yaşanan savaşı ve Afrika'daki açlık üzerine tartışan iri göbekli kel insanlar konuşma yapıyordu tekrar tuşa basarak kanal atladı bu kez haberlerde sabah yaşanan bir cinayeti gösteriyordu. Merve televizyonu kapatarak Zülfikar a baktı masum ve hüzünlü bir bakışla " haklısın " diye bildi sadece .