Lotus III

866 106 69
                                    

"Lotus, abine yiyecekmiş gibi bakmayı kes." dedi babam sinirle.

Bu sefer aynı bakışları ona yönelttim. "Baba neden bana inanmıyorsun?" Birazdan çocuk gibi tepinecektim. "Gördüm diyorum, gülüyordu."

"Hayır ben sadece Evenos'un sana doğru telaşla gelmesine gülüyordum." Neredeyse masumluğuna ben bile inanacaktım. Ellerini önünde birleştirip babama baktı. "Gerçekten."

Her an saldıracak gibi bir tavırla ona doğru birkaç adım attım. "Öyle mi? O söylediğin tarzda bir gülüş değildi ama."

Aynı şekilde meydan okurcasına gözlerimin içine baktı. "İster inan, ister inanma."

Hışımla babama doğru döndüm. "Silas'ın bir suçu yok." Onu işaret ederek "Leanus sadece bizi birbirimize düşürmeye çalışıyor." dedim.

"Sen ne demek istiyorsun? Benim sizinle hiçbir problemim yok, asıl sorunu olan sizsiniz." Şaşkın bir ifade takınarak önce Silas'a sonra bana döndü. Tepkilerimizi ölçmeye çalışıyor gibi bir hali vardı.

Birazdan sinirime engel olamayıp üstüne atlayacağım diye korkuyordum.

Sakin ol. Sakin ol. Sakin olmak zorundasın. Anneni düşün, babanı arada bırakma.

Sanki tüm bu aklımdan geçenleri hiç düşünmemişim gibi Leanus'a bağırdım. "Problem çözmekte üstüme yoktur Leanus. İstersen bu problemi de çözebiliriz."

"Saygısızlaşıyorsun Lotus."

"Saygısızlığı başlatan sensin."

"Yeter artık ikili oynamandan çok sıkıldım." Sinirden dudaklarını kemiriyordu.

İkili oynamak mı? İkili mi? İşte sorun tam olarak buradaydı. "Aptal aptal konuşmayı kes, burada taraf olacak iki kişi yok. Silas benim kardeşim ve sen de bizim abimizsin." Abimizsin derken ayrıca vurgu yapmıştım.

"Peki Silas'ın bundan haberi var mı? Hâlâ bebek gibi davranıyor." Yumruklarımı sıkmaya başlamıştım bile. "Çocukluğundan beri bana karşı kıskançlık yaptığını çok iyi biliyorum. Bedeni büyüdükçe aklı küçülen bir 'çocuk' o."

Nihayet korktuğum başıma gelmiş, kendime hakim olamamıştım. Bütün gücümle iki elimi göğsüne doğru itekleyip onu arkasındaki duvara çarptırdım.
Ben tam onu boğazlayacakken Theron aramıza girerek beni geri çekti.

Babam sinirle bağırdı." LOTUS. Çizgiyi aşıyorsun. Leanus'a saygı duymak zorundasın. O sizin büyüğünüz."

Theron'a dirsek atarak ondan kurtulduktan sonra kendimden emin bir tavırla babama döndüm. "Peki onun bize saygısı var mı? Silas hakkında neler dediğini duymamış gibi davranma baba." Bana gerçekten çok sinirlenmişti.

"Lotus." Ağzından çıkacak cümleyi beklerken sakinleşmek için derin bir nefes aldı. "Çık dışarı. Hatanın farkına varana kadar da karşıma çıkma."

Fevri davranmıştım ama babamın bu cümlesi de gerçekten kalbimi kırmıştı. Her an ağlayabilirdim, en azından buradan çıkana kadar ağlamamak için dua ediyordum. O aptalı sevindirmeyecektim.
Babamın yüzüne bakarak imalı bir reverans gösterdikten sonra var gücümle kapıyı çarparak dışarı çıktım. Bu hareketime de ayrıca sinirleneceğini biliyordum.

Kapının sesine karşılık odasından çıkan annem endişeyle bana baktı. "Neler oluyor Lotus?"

Bir şey olduğu yok, sadece babam saçmalıyor ve Leanus'dan nefret ediyorum diye bağıracakken son anda kendimi tuttum. "Kime güveneceğinizi bilmiyorsunuz." Şaşkınlıkla bana bakarken konuşmasını beklemeden merdivenlerden indim.

MortalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin