Kolay Olmayacak

90 5 0
                                    

Ooof hadi ama nerde kaldı bu çocuk?  diye düşünüp tekrar saatime baktım.Tamı tamına 23 dakika geç kalmıştı. içimden saniye tutmaya başlamıştım artık.  Bir çocuk iki çocuk üç çocuk....altmış çocuk.  offf 27 dakika 3 saniye. 4, 5, 6, 7, 8..

Saniyelere o kadar dalmışım ki onun geldiğini farketmemiştim bile.

" ne yapıyorsun burda" diyen sesiyle kendime geldim. Kafamı saatimden -daha doğrusu onun olan ama benim zorla bileğinden aldığım- saatten kaldırınca o maviye çalan gri gözleriyle karşılaştım.  Beni ger defasında yeniden kendine aşık eden o gözlerle... Aptal gibi bakakalmıştım. Egilip gözleriyle gözlerimi aynı hizaya getirince kendime geldim. Sorusunu yineledi. "ne yaptığını sorabilir miyim?"

"seni bekliyodum" dedim çabucak.  "saatimle seviyormuşsun gibime geldi de" Aptal. saatiyle seviyormuşum. Aah tamam beni deli etmeyi çok iyi başarıyordu. Her ne kadar haberi olmasa da ona deli gibi de aşıktım açıkçası. 

"ne alaka sadece ne zaman geleceğini merak edip saate baktım.  Malum 27 dakika 15 saniye geç kaldın." Dedim söylediğimden utanarak. Gülümsedi.  Oof hadi ama beni öldürmeye falan mı çalışıyordu bu? O hafif yanık tenindeki siyah saçları ve grimsi gözleriyle insanı baştan çıkartabilirdi.

"Halletmem gereken işler vardı" dedi soğuk bir sesle.

"Tahmin etmiştim" derken sesimdeki kırgınlığı saklamaya çalışmıştım ama galiba pek de başarılı olmamıştım.  Çünkü ben cümlemi bitirir bitirmez bana döndü.

"Unutma. mızmızlık yapmaya gelmedin buraya"

" Affedersin" dedim sessizce ve peşinden yürümeye devam ettim.

Nereye gittiğimizi o kadar merak ediyordum ki... Ama sorun şu ki ters cevap vermesinden korktuğum için bunu gidene kadar asla öğrenemeyecektim. Geride kaldığımı farkedince adımlarını hızlandırıp ona yetiştim.  Tam o kusursuz tenini incelemeye koyulmuştum ki lanet olsun ayağım bir taşa takılıp tökezledim. Tam yeri öpmeye hazırlanırken bileğimden tutup "bana bakmak yerine önüne bakmayı dene" dedi. Hadi beee! O kadar mı belli ediyordum ki? içimden birkaç lanet daha okuyup "sana baktığımı da nerden çıkartıyorsun ki?" dedim. "Hala bana bakıyorsun" dediğinde utanmıştım çünkü o bana bakmamıştı bile. Kızardığımı hissedebiliyordum. Hemen kafamı eğdim ve yürümeye devam ettim. Ne gün ama!!

Kolay OlmayacakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin