Sessiz sokak insanı korkutuyordu. Normalde buraya alışmasam içim ürperirdi. Alıştığım sokakların duvarındaki yazıları tekrar tekrar okuyordum. Sıkışmıştım aynı yazıları okumaktan. Kapşonun cebine ellerimi koymuştum. Cebimdeki telefonun titreşim sesini beynimin algılaması ile çıkardım. Canberk arıyordu. Hemen açıp telefonu kulağıma götürdüm.
"Ne var?" diye söze giren ilk bendim. Eminim gözlerini devirmiş, söyleyeceği şeyi düşünüyordu. Zaten hep böyle biriydi. "Canberk, Allah aşkına. İnsan alo der bir en azından. Sen kesin doğarken ebe seni düşürdü."
"He düşürdü. O yüzden senden daha zekiyim." diyerek güldüm. Bu çocuk yeminle kafayı yemiş. "Sen, benden daha mı zekisin? Hadi git oradan." diye çıkmıştı.