Remember Me

156 8 4
                                    

Meraba arkadaşlar:) Canım sıkıldı ve yeni bir hikaye yazmak istedim. Romantik olucak sanırsam :D

13.07.1996

"Elena hadi kızım gitmemiz lazım." Elena babasının ısrarlarına reğmen odasından çıkmak istemiyordu başını yastığa gömmüş hiçkırıklar ile ağlamaya devam ediyordu. Babası ısrarla kapıyı çalıyordu ama açmıyordu.

"Elena hayatım lütfen oradada arkadaşların olur.. Yeni insanlar ile tanışırsın hem." Babasının bu sözleri onu daha fazla üzüyordu. Zaten kaç günden beri onu düşünüyordu arkadaşlarını.. Onlardan ayrılmak istemiyordu o zaten arkadaşlarını çok seviyordu. Neden başkaları ile tanışsınki..

"Hayır baba ben gelmeyicem. Arkadaşlarımdan ayrılmak istemiyorum." Ağlamaktan konuşamıyordu bile o arkadaşlarını çok seviyordu fazlasıyla hemde.. tek arkadaşlarını değil. Akrabalarını,öğretmenlerini ve birde o var.. Harry.. Harry ile onlar bebeklikten beri birbirlerini tanıyorlar ve çok seviyorlar ama arkadaş olarak değil onlar aşıklar.. O çocukluk aşkından ayrılmak istemiyor.. Zaten gözyaşlarının çoğu onun için..

"Bak Elena sana söz veriyorum her sene yine buraya gelicez." Babasının bu sözünden sonra Elenanın azda olsa içi raharlamıştı. Yastıktan kafasını kaldırdı ve göz yaşlarını sildi.

"Söz mü?" Çaresizce mırıldandı Elena..

"Söz." Babası bunu söyleyince yavaşça yattığı yerden kalktı ve kapıya ilerledi. Minik ellerini kaıpın koluna götürdü ve yavaşça açtı. Babasına minik gözleriyle baktı. Yüzü kızarmıştı. Babası elini uzatınca elini tuttu ve Elenayı dışarıya çıkardı. Evin tamamını boşaltmışlarıdı ama Elena kapıyı açmadığı için sadece onun odası kalmıştı.Babası yine yukarıya çıkmıştı. Annesi ve Elena kalmıştı bahçede. Tam karşı kaldırımda onu görmüştü Elena, elinde basketbol topu vardı kaldırıma oturmuş ve onu sektiriyordu. Elena yavaşça onun yanına gitti ve yanına oturdu. Ağladığını fark etti.

"Harry."  Küçük gözleri ile ona baktı. Oğlan ise yüzüne bakmak istemiyordu. Çünkü onu çok seviyordu. Evet küçüklerdi ama birbirlerine bağlanmıştı onlar doğduklarından itibaren hiç ayrılmamışlardı. Şimdi ayrılmak çok zor olucaktı.

"Harry ağlama." Harry zümrüt yeşili gözleri ile kızın kahverengi parlak gözlerine baktı. Ayrılmak istemiyordu. Eğer küçük olmasalardı kaçarlardı bile...

"Elena gitme." Bunu diyince Harry kendini tutamamış hıçkırıklara boğulmuştu. İkiside ağlıyordu bu sefer.

"Elena hadi kızım gitme vakti." Annesi Elenayı çağırıyordu. o ise hiç gitmek istemiyordu. Son kez boş boş birbirlerine baktılar. Oğlan sanki 'gitme' diyordu. Ama gitmek zorundaydı kız. Artık hiç görüşemiyiceklerdi belkide ama babası söz vermişti kıza buraya getiricekti her sene.

"Harry lütfen ağlama gelicem yine." Harry kıza anlamsızca bakıyordu acaba gerçekten gelicekmiydi yoksa sadece ağlamasın diye mi söylemişti..

"Söz mü?" Kız ilk kafasını öne eğdi. Kafasını kaldırıp yine Harrynin zümrüt yeşili gözlerine baktı.

"Söz." Oturduğu yerden kalkmadan önce Harrynin yanağına sulu bir öpücük kondurdu. Harry bunu beklemezcesine kıza baktı ve kız oradan uzkalaşarak evlerinin önünde bulunan arabaya bindi. Araba çalışmaya başlayınca Harry oturduğu yerden kalktı ve camdan ona bakan Elenaya el salladı kızda aynı şeyi yapıp ona el sallamıştı. İkisininde canı yanıyordu ne kadar küçük olurlarsa olsunlar. onlar birbirlerini sevmişlerdi...

Remember MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin