Namjoon aslında çok iyi yemek yapabilmekteydi fakat bu yeteneğini kaybedişinin çok acıklı bir hikayesi vardır. Ama sonrası gerçekten iyi. NamJin'in temelleri yatıyor burada.
''Saniyelerin geçmek bilmediği karlı bir kış gecesiydi. Buna rağmen göt dondurucu bir soğuk bulunmamaktaydı. Yeni sevgilisi Oktay Usta ile sebze suyu ile harmanlanmış sıcak çikolata içiyorlardı. 'Namjoon, çok mutluyum fakat üzüldüğüm bir şey var.' Namjoon şaşırır. Gerçekten sevgilisini üzen şey nedir? 'Bana seni üzen şeyi söyle de gideyim de yok edeyim.' diye bağırır. Bu yüksek sesli bağırış sonucu evlatlık çocukları Fil Necati'nin azılı düşmanı Havuç Efendi ağlamaya başlar.''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Fil Necati
(Bu gerizekalılar bir bölümde havuçtan kaçıyorlardı. Oğlum havucu ye geç, kasma bu kadar. O havucu bulamadım, menajeri bu konuda çok katı, bu yüzden fotoğraf elde edemedim ama temsili olarak bir fotoğrafını paylaşmak isterim.)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Fil Necati'nin Azılı Düşmanı Havuç Efendi (Sadece Bir Benzeri Türü)
(Haberlerde gördüm Allah kahretmesin aq)
'' Oktay Usta çocuk ağlamaya başlayınca sinirle ayağa kalkar. 'HAY LAHMACUNUNU SİKECESELER NAMJOON! AL AMK AL QIRDIN!!!' Namjoon'un kalbi çok kırılır. Onun için hayattaki en önemli şeylerden birisi Oktay, birisi ise lahmacunudur. Ve çok sevdiği bir şey, çok sevdiği bir şeye hakarette bulunmuştu az önce. 'Oktay, üzgünüm ama sanırım bu ilişki daha fazla devam edemez. Lahmacunuma edilen hakareti ASLA AMA ASLA unutamam. Üzgünüm ama bu kadar. Lahmacun sana şu zamana kadar asla hakaret etmedi. Ki seni ondan daha fazla yiyordum geceleri. Buna rağmen bencilsin, lahmacun seni daha fazla yememe rağmen bencil değil fakat sen öylesin!' Bu sefer Oktay'ın üzülme sırasıydı. Gözünden birkaç damla kıyma döküldü. 'Yeminini bozar ve gidersen eğer Namjoon, hayatta çok sevdiğin üçüncü şey olan yemek yapma yeteneğin de sonsuza kadar yok olacak!' Namjoon küçük bir tebessümle gözünden akan revaniyi siler. 'Benim hayatta ilk sevdiğim kişi artık kalbimde öldü Oktay. Sen öldün. Üçüncüsü ölse ne olur ki?' Namjoon kucağına lahmacununu alarak o karda kışta çıkıp gitmişti. Canı acıyordu. Sonra -234553 derecede kısa kollu ve tangayla çıktığını yeni fark etti. Başı döndü ve midesi bulandı. Sonra çok yüklü bir acı hissetti. Ve tüm ormanı bir gaz sesi inletti. 'İnsanda kapuska da mı gaz yapar arkadaş. Allah Allaaaaah!' Ve yere yığıldı. Aradan biraz zaman geçti. Bir ışık süzmesi gözlerine geldi. Karşısında meleğe benzer bir yaratık gördü. 'A-Azrail?' 'HE AZRAİL AMK SURATIMA OSURDUĞUN YETMEZMİŞ GİBİ BİR DE ÜSTÜME BAYILDIN. KALK ARTIK AMK.' Namjoon kalktığı zaman altında yatan çocuğu gördü. Çok yakışıklıydı. Gerçekten götü bile ısırıp koparılası görünüyordu. 'Ha bu arada, lahmacun arkadaşın üstüne tükürüp gitti. Onu yıllardır yemeyip sadece yalaman ve ilişkiye girmeye çalışıp saatlerce kıyma banyosu yapmandan bıkmış.' Namjoon o sokuğu unutmuştu bile. Onun için artık bu çocuk vardı. 'Adın ne senin meleğim?' 'Adım Jin. Senin dee...' 'Namjoon. Tanıştığıma memnun oldum. Buralarda bir yerlerde evin var sanırım.' 'Evet. Benimle gelmek ister misin. Ama 5 tane de çocuğum var. Bu yaşımda dul kaldım maalesef. Sorun olur mu?' 'Seks sırasında çok inlemediğin sürece sıkıntı yok.' 'Efendim ne dedin?' 'Yok canım sıkıntı yok dedim.' Ve beraber konuşarak yola koyuldular...''
Belki Namjoon yemek yapma yeteneğini kaybetti fakat hayatının aşkıyla ve canından çok sevdiği -üvey de olsa- çocuklarıyla Bangtan Sonyeondan adlı mükemmel bir aile, ve onlarla çok iyi ilişkilere sahip ARMY adlı komşularla sağlıklı ilişkiler ve mutlu bir YAŞAM elde etti. Önemli olan da bu, değil mi?
