Bölüm 1 |Fotoğraf

1.5K 24 11
                                    

Merhaba tatlı okuyucular! Wattpad'deki ilk hikayem, uzun zamandan beri aklımda kurgusu vardı. Paylaşmak bugüne kısmetmiş. Umarım beğenirsiniz. Bu hikayeyi yazmamda yardımcı olan ve kurguda fikirlerine ihtiyaç duymuş olduğum arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Onların yardımları ve fikirleri olmasaydı yazmam zorlaşabilirdi. Hepsini çok seviyorum, iyi ki varlar.

Multimedia:Melanie

Sizlerden istediğim, okuduğunuzda iyi veya kötü yapılan her yorum -saygı çerçevesi içerisinde olduğu sürece- hepsi benim için dikkate alınması gereken bir taraf. Lütfen düşüncelerinizi yazarak dile getirirseniz sevirim. Ayrıca vote'lerinizi benden esirgemezseniz iyi olur. :)) ^^

Melanie Rooney

14 Aralık 2013

...İnsanlar hatalar yapar. Geri dönüşü olanlar ve olmayanlar...Ben hiç bir zaman hata yapmaktan korkmadım. Aksine yapmış olduğum o geri dönüşü olmayan hatalarımın hepsini bilerek ve isteyerek yaptım. Nedendir bilinmez, şuan geriye dönüp baktığımda en ufak bir pişmanlık duymuyorum yaptıklarımdan, yapacaklarımdan..

Derler ki mutluluk sağlık gibidir; kaybedene kadar, değerini anlayamazsın. Belki de her şey benim vurdumduymazlığımdan kaynaklanıyordu.

O'nunla birlikteyken bu mutluluğu anlayamadım. Elimde tutamadım mesela.

En basitinden, yazın o deniz kokusunu ciğerlerime hapsederken, avuçlarımın içine aldığım kum tanelerinin elimden bir kum saatinden dökülürcesine kayıp gittiği gibi gitti ellerimden O'nunla birlikteliğim...

---------------

Annemin sesiyle kardeşimin yazmış olduğu tüm bu duygu yüklü yazıdan -günlükten- başımı kaldırdım. Nasıl bir ablaydım ben? Gerçekten mi? Kardeşim acı çekerken, ben olanlardan bihaber yaşıyormuşum.

"Ne zamandan beri reşit olmuş bir kızın dadılığını yapar oldun?"

Lanet olasıca iç sesimi kafamın içinden söküp atmak istercesine sertçe şakaklarımı ovdum.

"Bayan Rooney, ne zamandan beri annenizi umursamaz oldunuz? Dakikalardır size sesleniyorum. Nerelerdesiniz?"

Annem elindeki orkidelerle odaya girerken, ben de elimdeki günlüğü yastığımın altına sokuşturmaya çalışıyordum. Hiç bir şey kaçmadığı gibi bu da ondan kaçmamıştı.

"O yastığın altına sakladığın şey nedir?"

Gözleri keskin ve avını yakalamak isteyen bir avcı edasıyla bir yastıkta bir benim yüzümde mekik dokuyordu.

"Hiç, hiçbir şey."sesimin kendinden emin ve kesin çıkması bir yana annemin sakladığım bir şeyin olduğunu bilmesine rağmen bunu nasıl bu kadar rahat söylemiş olduğuma hayran kaldım.

Annem her zaman ki gibi beni süzdükten sonra -boş- tehditvari bakışlarıyla bu konunun sonra konuşulacağını belli ederken, bende diğer tüm konularda olduğu gibi bu konunun da raftaki en ücra köşelerden birine atıldığını biliyordum.

"Her neyse. Bugün Bianca öleli tam 1 yıl oldu. Bizi bekliyordur." Gözlerinde ki hüzün elle tutulur cinstendi.

"Bu çiçekler tam da onun sevdiğinden. Orkideler..." Sulanmış gözlerinden akacak o bir damla göz yaşının pembeleşmiş yanaklarından süzülmemesi için kendiyle mücadele ettiğini biliyordum.

"Tabi bilirsin senden iyi kim bilebilir ki? Hıçkıra hıçkıra ağlamak yerine, bir köşeye sinip, herkesten saklı sessizce ağlamak senin yapmış olduğun en iyi şeylerden biri değil mi?"

KoşulsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin