25.02.2018
Sükutu sinelerimin en derinliklerine sığınıyorum. Koskoca bir bilinmezliğin ortasında yuvarlanıp gitmekteyim.
Nedir bu zillet !
Nerede izzet !
Çaresizlik, on harf. "Hanzala münafık mı oldu ?" sorusunu yanıltıyorum benliğime. Bu suale karşılık ,tüm benliğim sükuta büründü. Ve gözden akan yaş pınarları. Peki silip süpürdü mü herşeyi ?Hayır hayır.
Kayboluyorum koskoca bir bilinmezliğin ortasında..Ne yöne gideceğini kestiremeyen mecnun misali.
Yok mu çığlıkları mı işiten ?
Ve bir ayet "Ey Rabbimiz! Bizlere hidâyet buyurduktan sonra kalplerimizi (haktan) saptırma ve kendi cânib-i izzetinden bizlere bir rahmet bağışla. Şüphe yok ki vehhâb olan ancak Sen'sin." (Ali imran 8)
Korkuyor, tir tir titriyorum. Karanlığın ortasında gözyaşları ile yalpalayıp duruyorum. Umudumu sormaya kalkmayın. Umudum sonsuzdur el-Mucib, Es-Samed, el-Afuvv olana karşı. Lakin kendinden umudun var mı yok mu dense, kelam edemem.
Bu dünya bitap düşürdü beni.
Dünyaya mı sövmek lazım?
Kime sövülmeli ?
Kime haykırmalı ?..
Daldan dala konan bir kuş olsaydım. Sabahın nuru ile sadece Rabbimi zikretseydim. Ve gözlerimi sımsıkı kapatıp derin bi nefes alıyorum. Gözlerimi açtığımda herşeyin aynı şekil işleye durması tekrar bitap düşürüyor beni. Yok mu izzete yakışır bir sonum ? Daha ne kadar sürer bu bekleyiş ? Çok mu şey istiyorum ? Sadece izzet dolu bir hayatın ardından izzetli bir ölüm..
Meysere
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Mukavime Ruhu
Teen FictionYaptıklarım veyahut yapamadıklarım , Yapmış olup da yapmadıklarım. Hangisi daha günah ? Harap olan duygularım. Ve bir bir kaçan uykularım. Gözden akan , birkaç damla yaş. Sabahın kalbine Tekbirleri döküp gitme umudu. Gereken biraz zaman. Bir bekle...