Umudunu Yitirme

6 1 0
                                    

Koca orduyu karşısında gören Maleriz teslim olmuş ve kaybettiğini kabullenmiştir. Uzun yıllar boyunca sefalet ve sürgün hayatı yaşayan Maleriz artık kaderi ile savaşmaktan yorulmuş umudunu yitirmiştir. Yoldaşları ile zindana atılır. Elleri ve kolları bağlanır. Boğa gibi kalıplı birisi elinde baltasını bileyerek yaklaşır. ''Kimim ben biliyormusun?'' diye sorar. Duvara ellerinden ve ayaklarından bağlı olan Maleriz eğmekte olduğu başını kaldırarak tiksinir bir suratla adama bakar. '' Yarın kellene alacak olan cellat benim '' der cellat  sırıtarak oradan uzaklaşır. Maleriz gözyaşları dökmeye başlar yorgunluktan umutsuzluktan ve üzüntüden uyuya kalır. Sonraki sabah yüzüne atılan bir kova suyla uyanır. Sürüklenerek halkın karşısına çıkartılır. Güneş yüzüne vuruyor gözlerini zorlukla açabiliyordur. Karşısında çok büyük kalabalık vardır. Yuhlama sesleri ve ona fırlattıkları şeyler kral gelince kesilir. '' Benim değerli halkım, Yoldaşlarım sizlere yüce kralımızı öldüren bu hayini yakalayacağıma dair söz vermiştim sözümde de durdum. Aranızdan bazıları benim kralı öldürdüğümü ve tahta çıktığımı ileri sürdü peki ellerinde kanıt olarak ne vardı hiç birşey ama benim bir kanıtım var .'' diyerek malerizin önüne kanlı bir kılıç atar. ''Bu kılıç Malerize ait onu kralın kalbinden bizzat ben çıkardım. '' Duyduklarını ve gördüklerini anlayamaz Maleriz çunki bir komplo olmasın diye zehirlenmiştir. Kralın adamları her ihtimale karşı Malerizi zehirlemiş idam edilmese bile bu zehir onu bir süre sonra öldürecektir. Zehrin ilk belirtileri olan bu yan etki onun duymasını ve görmesini engelliyor aynı zamanda soğuk soğuk terliyor ve titriyordur. '' Bu hain ve yoldaşları bugünden sonra artık ülkemizi rahatsız edemiyecek. Ülkemiz refah ve huzurla dolsun '' Malerize bakarak sessiz birşekilde '' Krallığım daim olsun '' diyerek basamakları çıkar Malerizin yanından ayrılır tahtına oturur ve cellata eliye emir verir. Cellatın baltayı kaldırdığında çıkarttığı sesi duyacak kadar sessizdir koca kalabalık. Gözleri bağlı değildir halk ibret alsın diye bağlamamışlardır. Yanına yaklaşır baltasını kaldırır koca göbekli cellat yüzündeki maske sadece kurbanını görmesine yetiyordur. Tekrar indiricekken baltasını gözleri kararır ellerini hissedemez. Yo sayın okuyucum bu bir rüya değil bu cellatın kafasının kopmasına işarettir. Kafası kopan cellat yere yığılır. Halkın arasından kapşonlu kara giyimli birisi çıkmış gümüş gibi parıldayan kılıcıyla cellatı yere sermiştir. En az cellat kadar uzun boylu ve kalıp lı olan bu adam sırtı halka dönük bir şekilde krala bakıyor. Kral ise tahtına gömülmüş altına pislemişcesine adama şaşkınlıkla bakıp korkuya kapılıyordu. Halk okadar şaşkındır ki Halkın içinde kafasını kapşon ile kapatan binlerce adamı görmez bile. Adam arkasını halka döner. Ağzındaki kara maskeyi çıkartır. Temmaril dir bu. Herkes tanır onu. Abisinin ellerini çözer. Kucağına alır. Tiyatro izlermiş gibi izler herkes. Susuzluktan ağzı kurumuş Mazerile yanında taşıdığı sulukdan su verir. Mazeril derin bi nefes alıp gözlerini iyice açar. Temmarili görünce şaşırır kafasını kaldırıp cellat'a bakar. Can çekişen cellat'ı görünce dizlerinin üstüne oturur. Başı dönüyor ama zehrin yan etkisi geçiyordur. Halka bakar halk şaşkındır. Krala bakar. '' Gebertin hepsini ! '' diye bağıran kral saraya doğru koşar. Üzerlerine saray askerleri saldırır. Temmaril abisinin yanında kalırken arkasından bir ordu adam saray askerlerinin üzerine çullanır. Koca bir kaya gibi ezip geçerler. Temmaril dahiyane planı ile orduyu içeri sokmuş. Kraliyet ordusu ile anlaşmış ve Mazerili kurtarmıştır. Kraliyet ordusu saraydan bağımsızdır. Krala ihanet eden Lord Komutan kraliyet ordusuna borusu ile saldırı emrini verse de orduda ki askerler surdan sadece olan biteni izlemektedir. Daha sonra kralın önüne attığı eski kılıcını alır Mazeril peşlerinden hızlı adımlarla yürür. Temmaril ise saray askerlerinin ve muhafızlarının arasında savaşmaya lord komutana ulaşıp emir verememesi için onu öldürmeye gidiyordur. Kral sarayın arkasından şehrin dışına doğru bir gurup askerle ve Elemarı kolundan sürükleyerek çıkmaya çalışır. Mazeril yerde yatan askerlerden birisiyle üstünü değiştirir miğferini giyer. Koşar adım krala doğru yaklaşırken sarayın arka kapısına açılan oda da 50 adet asker lord komutan ve yardımcıları vardır Mazeril kapıdan içeri askerlerin arasında gizli bir şekilde girer. En arkadan en son askerdir kapı kapanır Lord kumandan onu tanımaz omzundan iterek '' hadi yürüyün '' diye bağırır. Mazeril tek hamlada carprazında bulunan lord kumandanın kellesini alır. Yardımcıları ve askerler şoka girer ne ona saldırmaya cüret ederler nede kim olduğunu anlarlar. Mazeril miğferini çıkarıp ''Sizin bir suçunuz yok silahlarınızı bırakın teslim olum gerçek hain Botenom kralı zehir ile öldürdü aynı zehiri bana da verdi kralın vücudun da yara izi yoktu size yalan söyledi. '' Askerlerin çoğu kılıcını indirir. Lord kumandanın yardımcılarında birisi ona yaklaşarak '' Sana inanıyorum herzaman inandım izin ver senin için savaşayım '' arkasından diğerleri ''Bende'' Diye bağırır. '' Siz bu işe karışmayın sadece teslim olun size zarar gelmiyecek . '' Hemen ardından Temmaril ve ordusu kapıyı zorlamaya başlar. '' Kapıyı açın '' der Mazeril. Askerler silahlarını bırakıp kapıyı açar. Temmaril ve ordusu odaya girer Mazerile bakar lord kumandanın kesik kafasını yerde görünce gülümseyerek ''Bugün bizim bayramımız '' Mazeril ise ''Daha değil '' diyerek krallığın çıkışına giden geçide doğru at sürer tekrar kafasına miğferini geçirir. Ondan kaçan botenhomdan yüksekte geçidi koruması için yapılmış sur da atından iner koşarak surdan aşağıya askerlerin üzerine atlar. 7 adet askeri pasta keser gibi doğrar. Elemar daha fazla yürüyemez yere düşer. Kral onu kaldırmaya çalışıyor aynı zamanda garip bir ses çıkartan borsunu öttürüyordur. Askerler le işi biten Mazeril üstü başı kan olmuş bir şekilde kralın yakısan yapışır. Bir ağaç dalını tek vuruşta ikiye ayıracak kadar keskin olan kılıcıyla Botenhomun ayaklarına vurur. Kralın bacaklarını dizlerinden keser kral diz çökmüş bir vaziyette çığlık atıp Mazerile bakııyordur. Mazeril kılıcını dik bir şekilde Botenhomun göğüs kafesine sokmak için havaya kaldırır. Botenhomun haykırışları kesilir ve kendi lisanında yalvarmaya başlar. Mazerilin sol kulağına at nalı sesi gelir. Kafasını çevirince elinde mızrağıyla gelen beyaz Miğferli bir kraliyet şovalyesini görür. Şovalye mızrağını kaldırır. Mazerilin iki seçeneği vardır. Ya kralı bırakır şovalye ile dövüşür. Yada kralın işini bitirip kendi ölümüne göz yumar. Maleriz kıralın yakasını bırakır kıral kesilmiş dizlerinin üzerinde kendisi duruyordur. İki eliyle kılıcı tutar ve Kralın göğüs kafesindeki bütün kemikleri kırarcasına kılıcını geçirir . Kral garib sesler çıkarıyor gözlerini sürekli oynatıyor ve kan kusuyordur. Şovalye Malerize yaklaşmasına 3 metre kala 2 Metrelik beyaz mızrağını Malerizin kanıyla kırmızıya boyar. Şovalye sonrasında atının arkasına Elemarı alıp oradan uzaklaşır. Maleriz göğüs boşluğuna giren mızrağı kırarak ikiye ve sonra üç'e ayırır. Can çekişen kralın üstünden kılıcını çeker ve kafasına vurarak işini bitirr. Ölen kralın yanına oturur kanayan göhsünden akan kanları izlemeye başlarken Temmaril koşarak yanına gelir. Bu esnada Temmarile bakıp '' Korkusuz ol '' diye seslenir ve son nefesini verir. 

Uğursuz Krallık / Unlucky KingdomWhere stories live. Discover now