5 ELEMENT | 10. Bölüm "Seni kurtarmaya geliyorum."

5.1K 443 63
                                    

MULTİMEDYA, CLAİRE & RİLEY
İYİ OKUMALAR

Herkes odasına çıkmıştı. Mutfakta tek Justin ile ben kalmıştım.

"Justin bana hazırlanmış olan bir oda var mı?" Justin bir sürahiye su doldurup bardak almıştı.

"Bugün uyandığın oda." Sinir bozucu bir şekilde sırıttı ve bana arkasını döndüğünde ona dil çıkardım. Kafamı iki yana sallayıp ayağa kalktım. Mutfaktan çıkıp merdivenlere doğru çıkmaya başladım. Arkamdan Justin geldi ve rahatça yürüyebilmem için, belimden bana destek verdi. Odaya geldiğimizde kapıyı açtı ve benimle içeri girdi.

"Ben banyodayım. Sen yatabilirsin." Kafamı salladığımda banyoya girmişti. O banyodayken bende odayı incelemeye koyulmuştum.

İlgimi duvarda asılı olan çerçeveler çekmişti. Oraya doğru yürüdüm ve resimlere bakmaya başladım. Genellikle Justin'nin çekildiği resimler vardı. Yani daha önce düşündüğüm gibi burası onun odasıydı.

Hep onların resimleri vardı. Aynı kişilerin. Ama fotoğraflarda tanımadığım bir kız vardı. Sarı saçlı, ela yeşil karışımı gözleri olan bir kız. Boyu biraz onlardan küçüktü. İçimden, İsabella diye geçirdim.

O sırada tuvaletin kapısı açıldı. Hızlıca arkamı döndüm. Arkamı dönmemle ayağım boşluğa geldi. Ve popo üstü yere düştüm. Resmen odaya tek basamaklı merdiven koymuşlar!

Justin gülmeleri arasından, beni tutarak çekti.

"İ-iyi misin?" Kafamı sertçe sallayıp yatağa ilerledim. Yanaklarımın kırmızılaştığını hissediyordum. Yatağa sırtımı dönerek oturdum. Yatağın hafif sarsılmasıyla, yatağa girdiğini anladım.

"Hadi.. Öyle oturma. Yat artık." Ayağa kalktım. Beni izliyordu. Neden beni izliyordu? İzlemesin! Üstümü çıkaracaktım. Yavaşça hırkayı çıkardım ve hemen yatağa girdim. Bu halime güldü. Yanı başındaki ışığı kapattı. Benimkini de kapatmak için kolunu uzatmıştı ki, elimle kolunu havada durdurdum.

"Şey o açık kalsa?" Bir iki saniye bana baktı. Kafasını tamam anlamında sallayıp kendini tekrar yanıma attı. Bir süre ikimizde tavana baktık. Sonra Justin'nin sırıttığını gördüm.

Gözlerimi kısarak ona baktım. "Ne oldu?"

Kafasını bana çevirdi. "Biber gazı.." Sırıtmasına karşılık, göğsüne vurdum. Şunu unutmayacak mıydı? O sırada onun taklidini yapmaya çalıştım.

"Gece geç saat olduğu için korkabilirsin diye düşündüm. O yüzden yani.. O gün kim kimi korkuttu hatırlatmayalım istersen Biber?" Ve kafamı aynı o gece yaptığı gibi öne eğdim. Bu sefer onun sırıtması kayboldu.

"O gece çok korkmuştun. Hadi itiraf et!" Kaşlarımı çatıp ona dönmüştüm.

"Ben korkmadım bir kere!" İtiraz ettiğimde bir süre sessizlik olmuştu. Sonra ikimizde gülmeye başlamıştık.

"Bu yüzden evde boş boş biber gazıyla dolaşıyordun değil mi?" dedi imalı imalı. Ah hadi ama! O geceki diyalogları kuruyorduk.

"Hatırlatmasana!" O sırada yüzüne fırlatmak için yastık aradım.

"Yastık yok mu?" diye sorduğumda katıla katıla gülmeye başladık. Ki o sırada kafasından yastığını çektim ve yüzüne attım. Yastığı havada yakaladı ve bana geri gönderdi.

"Bekliyorum.." Gülerek yastığı geri ona vermiştim. Yastığı kafasının altına koyup, tavana dönmüştü. Hala devam mı ediyorduk yani? Yüzüne bakıp, o geceki düşüncelerimi tekrarladım.

5 ElementHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin