Merhaba benim adım Yavuz,pek normal insanlardan değilim,çılgınlık yapmayı seven bir ergenim.
Çok dostlarım,yakınlarım,sevdiklerim var. Hepsi benim için paha biçilemez insanlar,benim için çok değerliler...
Çılgınlık yapmayı seviyorum demiştim. Okuldan sonra çantamı fırlatıp dışarı çıkardım,en yakın arkadaşlarımın yanına giderdim.Kafa dağıtırdım,eğlenirdim. Eve girmeden önce en az iki defa mahalledeki evlerin zillerine basıp kaçardım.Kaçtıktan sonra eve gelip arkadaşlarımla bilgisayardan deli gibi oyun oynardım,çok eğlenirdim.
Fakat lise sınavım yaklaşmıştı ve ben hiçbir konuya başlamamıştım. Annem çalışmadığımı anlamıştı ama belli etmiyordu. Soğukkanlı bir şekilde yanıma gelip bir soru sordu:
Dershaneye gitmek ister misin? diye sordu. Yüzümde bir tebessüm oluşmuştu,içimde havai fişekler atılıyordu sanki, mutlu olmuştum. Ve anneme dönüp kısık bir sesle:
Annem sen nasıl istersen,nasıl uygun görürsen,ama gitmek isterdim dedim.
O gece uyumadım ve annemle babamın konuşmasını dinledim...
Annem babamla konuştu,ve dershaneye gideceğimin kesinleştiğini duydum. Çok mutlu olmuştum dershaneye gideceğim günü sabırsızlıkla bekliyordum. Bir sonraki gün evden dışarı çıkmadım,annemin dershaneye gideceğimi söylemesini bekliyordum. Annemden o cümleyi duymak istiyordum...
Yaklaşık iki saat sonra annem ve babam yanıma geldi,beni dershaneye kaydettiklerini söylediler. Hem dershaneye kaydolduğum için mutluydum, hem de yeni arkadaş bulamamaktan korkuyordum.
İçim içimi yiyordu, ya arkadaş bulamazsam ya kimse benle arkadaş olmazsa diye dövünüyordum. Yakın arkadaşım olan Musa bu durumu fark edip kaygımı,telaşımı gidermeye çalışıyordu. Musa'nın benim için bu kadar çabalamasını görmek beni mutlu ediyordu. Ve birazcıkta olsa rahatlamıştım.
Okuldan eve gelip yarınki dershane için kitaplarımı,defterlerimi,kalemlerimi hazırlıyordum.Ne giyeceğimi,hangi parfümü sıkacağımı kararlaştırıyordum.
O gün çok erken yattım ve heyecandan sabaha kadar uyuyamadım. Sabah annem uyandığında ben hiç uyumamış bir vaziyette yatağımda oturuyordum. Babam uyandıktan sonra herkes hazırlanmaya başlamıştı,ve ve ben çoktan hazırdım.
Apartmandan aşağı inip arabaya bindik ve dershanenin yolunu tuttuk. Dershaneye ilk adımımı attığım anda dershane müdürü Haluk Hoca beni karşıladı. Uzun ve güzel bir konuşmanın ardından Haluk Hoca kolumdan tutup sınıfımı gösterdi. Hocama teşekkür edip sınıfıma girdim.
Ben sınıfa girdiğimde çoktan ders başlamıştı bile. Boş bir yer bulup oturdum,hemen defterimi ve kalem kutumu çıkaracaktım ki defter burada ama kalem kutu yok, ne yapacağımı şaşırmıştım elim ayağım birbirine girmişti. Daha ilk dersten eşyalarımı unutmaya başlamıştım. Yanımda oturan kısa saçlı,kısa boylu şirin bir kız bana bir kalem ve bir silgi vermişti.
Yanımdaki oturan kıza mahçup olmuştum. Kısık bir sesle teşekkür etmiştim. Kısa boylu şirin kız benim ne kadar mahçup olduğumu anlamıştı. Ve bana :
- Merhaba benim adım Esma senin adın ne ? diye sormuştu. Bende kızarmış yüzümle:
- Merhaba benim adım Yavuz tanıştığıma memnun oldum. dedim
Esma: Sana bir soru daha sorabilir miyim demişti , ve bende küçük bir tebessümle tabi neden olmasın diye cevap vermiştim.
Esma: Sen hangi okulda okuyorsun ? diye soru sormuştu. Bende
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZGÜR
Teen FictionYavuz'un arkadaş edinmesi,çok eğlenmesi ve mutlu olması. Sonradan psikolojik durumlar yaşaması ve toparlanması...