KUZEY GÖREÇ-gözlüklerinin camını sildiğimin çocuğu-:İKA manyaklarının ileri gelenlerindendir.Salak saçma şeyler yapmaya bayılır.Arkadaşlarına gerçek anlamda bağlı.Her duygusunu içinde yaşayan ama belli etmeyen tiplerden.Ben kendisini uzun boylu bal rengi kıvırcık saçlara beyaz tene ela gözlere ve her daim yüzünden eksiltmediği gülümsemesini sakkallarıyla süsleyen biri olarak düşündüm.
Çağla Eser:Kendileri Kumrunun fedaisidir.Öğrenci ama aynı zamanda meslek olarak gıybet yapıyor.İşine aşık.Her türlü bakış mükemmel ikilinin arasında mevcüt.Ama Çağla bazen aptallaşabiliyor.Ben kendisini siyah uzun saçlı orta boylu beyaz tenli olarak düşündüm.
İzmir Göreç:Kumru'nun aynı yaştaki erkek kardeşidir.Her türlü tavlama sanatını piçlikle yapar.Aşık olacağına inanmıyor çünkü milyonlarca insan içinden karşılıklı aşk yaşayacağı birinin karşısına çıkma ihtimali ona göre rastlantı değil imkansız.Atlas ve Kuzeyle kopmayı sever.Benliği içimde bi yerde siyah uzun saçlı uzun boylu esmer biri olarak yaşıyor.
Ege Göreç:İzmir ve Kumrunun abisi.Aralarında çekişmeler olsa da birbirlerine bağlılar.Ege yavrum Üniversiteye gidiyor.Bu kardeşler birbirini sevse de Kumruyla Ege arasında başka bir bağ var.Iq seviyesi DNA gereği İzmirle doğru orantılı.Uzun boylu bal rengi saçlı septumlu yeşil gözlü biri.
Atlas Özen:Teknolojik cihazlarla arası oldukça iyi bir erkeğe göre oldukça profosyonel stalk yapıyor.Her hafta başka bi kızla takılıyor.Siyah saçlarının önü gri be mavi gözlü.
Yankı Özyer:En aklı başında en terbiyeli en kendi halinde olan bu yakışıklı Tanrı'nın onu İzmir Atlas ve Kuzeyin götünü toplamak için görevlendirdiğini düşünüyor.Kim ne halt yaparsa yapsın en son ona kalıyor.Yapılı bir fiziğe sahip diğerlerine göre daha uzun boylu ve basketbolcu.Çetenin kopya durağı.
Kumru Göreç:Orta boylu bal rengi saçlı yeşil gözlü kiprikliçe.Onu size anlatmak istemiyorum.Hadi hikayeye geçelim o size yaşatsın.
********Alarmımın odayı doldurduğu Tarkan'ın "Bal küpü" şarkısıyla güne puanımı belirten bir küfürle gözlerimi araladım.Bir dakika,bu alarm benim değildi olamazdı zaten.Acı gerçeği savunan aptal kardeşimin kapatmayı unuttuğu alarma eşlik eden kendi telefonumdu.
İtina ile beyin loblarımın ırzına giren karışık melodiler eşliğinde davar gibi yayılan abimi uyandırmak için ayaklarımı yere bıraktım.
"Siktir" ayağıma batan nesnenin dengemi kaybettirip beni düşürmesiyle inledim.Babamın kol düğmesi kutusunun ne işi vardı burada.
"Ananın bacının regli gününde katlanan sandalyeye dönüşümümü zevkle izleyeyim,bu ne lan."
Yere düşerken üzerine oturduğum da İzmir'in parfüm kapağıydı.
"Lan salak ne bu yaratıcılık karganın dünkü yemeğinin hazımsızlığını çektiği saatlerde.Ayrıca annem menapozdan yeni çıktı ve senin katlanan sandalyeye dönüşümünü zevkle izleyen biz oluyoruz."
Sabah sabah bu ne enerji pis çüklü,gözlerimi devirdim.
"Oğlum bak çeneni kapa yemin ederim özel günümde gece yarısı tulumba tatlısı istiyorum diye seni dışarı çıkartır erikle eve döndürürüm.
"Siz iki bipolar en hakiki mürşitim olan uykumun orta yerine sıçıp üstüne laleler çizmeyi bırakırsa rihannayarimle annemlere torun yapacağız." Ege abimin sözü biter bitmez odaya dalan annem olmuştu.
"Allah'ım şu odanın haline bak,halanlar gelecekti akşam ay yine laf yapacak sıfatsız gudubet"
Annem yavaş dediysem de dinlemedi.Defalarca kez tekrar oynata basıyormuşcasına aynı şeyleri söylüyordu.Mükemmel sabah başlangıcımızın 2. Partı kapı çalınca başladı.
Gece nöbetinden henüz dönmüş babam ve arkasında çocukluk arkadaşım Çağla.
"Saygılar Mehmet amcam.Sabah şerifleriniz hayrolsun inşallah"
Babama yaptığı yağa gözlerimi devirip kocaman öpücüğümü aile reyizime bahşettikten sonra annemle onları yalnız bıraktım.Kesin Çağla'nın bi planı vardı ve ben asla izin vermeyeceğim için bizimkilerden izin alacaktı.Merdivenleri çıkarken bana ithafen seslenişler sunuyordu.
"Hişt pişt Kumru yavrum hayatımın kadını"
"Bak her ne halt karıştırıyorsan beni dahil et-"
"Yemin ederim Denizlerle bi yere gitcez fazla cümbüşlü olmayacak.Asosyal mi olcan sen benim başıma.İçine kapanıcan da zincirler mi vurucan kendine,kitaplara gömülcen de hayatının ormantik herifini mi arıcan,yok öyle şeyler kardeşim evde keşfedilmemiş sanatçıların şarkılarını beklerken ben dışarda gezemem.
Bilmemkaç virgüllü cümlesini tek nefeste söylediğinde bezmiş hissedip kabbullenmeyi tercih ettim.
"Tamam lan tamam,çok oyalanmam fazla kaynaşmam."
"Hiç öyle şeaparmıyım"dedi ve güldü.Yapardı çünkü.Gülüşüne karşılık verip yukarı çıktım.Hadi beni alarmlar sökmüştü yatağımdan bu kıza ne oluyor teallam.Seri bir hazırlanış ardından üniversite ergeni abimi sulu sulu öpmüştüm.Şimdi Çağla ben ve İzmir otobüste okula ilerliyorduk.
"Abi çetenin geri kalanı nerde?"
"Yine davar gibi uyuyup geç kalmışlardır."Çağla İzmir'i cevapladığından beri etrafı süzüyordum.Yemin ederim şu otobüs night clup falan olsa hey yavrum hey.Herkes birbirine yiyecek gibi bakıyordu.Ergen hormonu kabaran farklı okullardan kalma zibilyon tane ergen burada toplaşmış.Çağlanın seslenişiyle onlarınkinin aksine edepli olan bakışlarımı üzerlerinden çektim.
"Kumruyavrum şu ilahmısın silahmısın türü insanlık dışı varlık sana bakıyor.
"Ne bakışı atıyor kaç dakikadır bakıyor."Kulaklığını takmış camdan dışarı bakan İzmir'in soyutlanışını kullanıyorduk yoksa çocuğu parçalayabilirdi.Bu kötü ihtimali göz ardı ettim zira çocuğun ölüm törenini ben hazırlamak istiyordum.
"Kanka adlandırdığımız bakışlar üzerinden gidersek seni evimin hanımı yapıcam bakışı,hani böyle süzercesine.10 dakikadır otobüsteysek 11 dakikadır sana bakıyor."Çağlanın söyledikleriyle sinirim tepeme fışlamıştı.Sen kim köpek dallama yavrususun da beni incelercesine süzüyordun.Çağla ile konuşmamızın başından beri sürdürdüğüm çocuğa bakmama istikrarımı bozup kafamı ona çevirdim.Ondan konuştuğumuzu anlamıştı.
"Sen görürsün olum baby face suratına pis prima bezi bağlayacağım"diye fısıldadımOtobüsten inmiş okula ilerliyorduk.
"Ya kızlar sizin okul eteğinizin devamının kumaşı nerde faslına hiç girmeyeceğim.Bu şeyler bildiğiniz benim boxerlarımdan.Aynı kareli ve kısa.Sadece eteği yeminle bak."
Gömleğinin köşesini kaldırmasıyla timsinirek ondan uzaklaştık.Çağla durumu garipsemiyordu çünkü onun yüzsüz hallerine alışıktı.
Okulun önüne geldiğimizde müdür beycim bizi kapıda karşıladı.Alt sınıflardan Caner İzmir'le birşeyler konuşuyordu.
"Gençler yine azar işiticez ya"dedi Caner
"Severiz biz öyle şeyleri"diye karşılık verdi Çağla.Biz konuşurken İzmir müdürün radarına kurban olmuştu.
"Bu ne oğlum rapunzel gibi upuzun saçlar.Bide tepeye dikmişsin onları balık istifi gibi.Sakallar diken diken,çorap deliğinden sızan başparmak misali duruyor yüzünde.Dudaklarda gevrek gevrek sırıtış,kısır kaldığı duyulan komşu kızının utangaçlığına benzetmeye çalışıyormuşsun gibi.Arkadakiler desen turşu gibi suratlarla geziyor.Neresi burası oğlum annenizin günü mü okul mu.-ikisi de işkence diye geçirdim içimden-hem İzmir Çetesinin geri kalanı nerde daha fazlaydınız siz.Hocanın bunu demesiyle hızını alamayan Görkemin bana çarpmasıyla yeri boylamayı kurtulmam Yankı'nın beni belimden Çağlayı kolundan tutup kenara çekmesiyle olmuştu.Olay nasıl mı oldu?
Sondan başa doğru Atlas,Kuzey,Görkem ve İzmirin domina taşı gibi yere yığılışı müdürün ayakkabısının ucuna uçan bi gözlük ve göremiyorum diye bağıran bir Kuzey."İzmir Çetesi burada hocam"
Not:Bölüm telefondan yazıldığı için yazım yanlışı olabilir,düzeltilecektir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZMİR ÇETESİ
Teen FictionŞimdi sakin olun ve yedi göbek İzmirli,çılgın bir avuç ergenin sadece otobüs ve mantıyla hayatına ekşın kattığını anlatan farklı bir boyuta adım atın.Evet evet,sakin olun dedim çünkü okurken güldüğünüz yerler sizi nefessiz bırakabilir. Çok sıkıldıyd...