2. Bölüm # ölmek #

93 14 11
                                    

Hastaneye doğru yönelerek acil den içeriye girdim hiç sevmediğim hastane kokusu burduma dolduğunda yüzümü buruşturdum arkamdan gözlerimi kapatan soğuk elleri hissetiğimde.

- bil bakalım ben kimim
- amcamın oğlu buğlem diyerek elerini ittim İkimizde kahkayı basarken soyunma odasına doğru ilerledik eğilip kulağıma
- ada hiç mi şansım yok beni sevmiyosun

- seviyorum buğlem ama o saçma baloya gelmeyeceğim.
- nolur nolur lütfen diyerek ellerini birleştirip boyun büktü dayanamayıp
- peki geleceğim ama sadece senin için ilk ve son olacak ballı börek.

diyerek yanağına öpücük kondurdum dolabımı açıp kıyafetlerimi giydim 112 yazan sarı montuda elime aldım ve 112 çalışanlarının bulunduğu odaya ilerledim içeri girdiğimde çok güzel oda parfümü kokusu ciğerlerimin bayram etmesine neden oldu lacivert koltuklara yönelip kendimi koltuğa bıraktım gözlerimi kapatım kafamı arkaya doğru bıraktım.

bi an o camdaki adam geliverdi aklıma gözlerimi açıp etrafa baktım oda boştu kimse yoktu neden salak gibi o adamı düşünmüştüm ki şimdi. ayağa kalkıp kahve makinesına ilerdekim kağıt bardaklardan birini alıp içine kahve doldurdum kahve kokusu hoşuma gittiğinden ona sevgiyle baka kaldım. gözlerimi kapatıp bir yudum aldım ve anlamsız bir şekilde " ımmm çok güzel " diye mırıldandım odanın kapısı açıldı içeri hışımla buğlem girdi
-hadi ada gidiyoruz kalp krizi vakası varmış
Elindeki kahveyi bırakıp buğlemle odadan koşarak çıktık. ambulans bizi bekliyordu ön kapıyı açıp ikimiz birden bindik ambulansı süren tarık abi sireni açarak arabalardan yol istedi düz asvaltta ilerlerken hepimiz sakindik.

hastanın olduğu mahalleye girdiğimizde şaşırdım çok lüks daireler vardı müstakil dubleks evler çok harikaydı tarık abi
- şu ev kızlar diye gösterdiği.
ev beyaz panjurlu dubleks evdi bahçeye koşarak girdik kapıyı çaldı buğlem benimde kolum kopmuştu ilk yardım çantasını taşıyorum diye hizmetçi olduğunu düşündüğüm kadın panikle bize bakıp " salonda " diyerek içeriyi göstedi içeriye girip yerde yatan kırklı yaşlardaki kadına yöneldik nabzını kontrol ettim varla yok gibiydi hizmetçi kadına dönüp
- ilaç kullanıyor mu
- evet kullanıyor ama bu gün içmedi
- Neden içmedi ani bir haber falan mı aldı
- oğlunun gelmeyeceğini öğrenince oldu ne olduysa
- anladım ilaçlarını getirir misiniz .

Kadın hızla merdivenleri çıkıp gözden kayboldu buğleme döndüm kadınla uğraşıyordu
- tarık abiyi çağır buğlem
- tamam hemen çağrıyorum. diyerek yerden kalktı beyaz dış kapıdan çıktı kafamı kadına döndüğümde birşeyler mırıldayıyordu bilincinin açık olması onun için çok iyiydi kadına nazik ve sevecen bir şekilde
- teyzecim sakın uyumayın benimle sohbet edin. kısık bir şekilde
- o- oğlumu arayınn
Dedi kadının haline üzülmüştüm ama elimden sadece bilincini açık tutmak belki iyi etmek gelebilirdi oğlunu arayıpda buraya gel diyemezdim ki
- Buyrun bu ilaçlar diyerek elindeki ilaçları uzattı bana ilacın üzerini okudum ATEX tabletti hiper tansiyonu olanlar kullanıyordu .

- Hiper tansiyonumu var
- evet var
Tamam anlamında başımı salladım ki içeri bizimkiler girdi kadını yavaşca sedyeye yatırarak sürmeye başladık ambulansa bildirirken sedyenin ayakları kıvrıldı ve kadın ruhsuz bir şekilde sedyede yatmaya devam etti. Kadının yanına geçip monütore bağladık nabzı artık yokla var arası atıyordu bir yandan gereken iğneleri vuruyordu bende tansiyonunu ölçüyordum kanıdın durumu kötüydü tarık abi elinden geldince hızlı sürüyodu ama trafik buna izin vermiyordu tabi. içinden bi kaç kez küfür mırıldandı ama ben duymamazlıktan geldim en sonunda hastaneye gelmiştik kapılar açıldı doktorlara dönerek bilgileri veren buğleme teşekkür borcum vardı çünkü hiç halim kalmamıştı kadını ambulanstan içirerek acilden içeri soktuk.

bizim işimiz bittiğinde tuvalete doğru ilerledim elimi yüzümü yıkayıp tuvaletten çıktım bizim odaya gittiğimde buğlem yatmıştı çoktan
- Buğlem
- hı ne oldu
- ne giyeceğiz baloda peki. balo diyince
Ayakladı yüzünde güller açmaya başlamıştı biraz düşündü
- yarın gideriz alışcerişe olur mu
- tamam olur diyerek öpücük attım buğlemle okuldan tanışıyorduk çok yakın arkadaşızdır onu kırmak hiç istemediğimden herseyini kabul ediyorum maalesef annesi babası Trabzon da ama o burda yaşamayı seçti oda bende tek kalıyoruz . lacivert koltuğa uzanmıştımki bizim alarm çaldı evet bir gün iş iki gün tatil oluyordu ama bir gün içinde bizi bitiriyolardı buğlem yüzünü düşürerek
- Bari birazcık uyusaydık ya birazcık dedi.

bende bu kücük kız çocuğuna güldüm anneler hani çekiştirir küçük kız çocukları gitmek istemez ya iste aynısını yaşadık kolundan tutup çekiştirmeye başladım oda ayaklarını sürüyerek gelmeye ambulansın önüne geldiğimizde tarık abiyi bekledik oda hızlı biçimde şöfor koltuğuna oturup ambulansı çalıştırdı yol boyunca sesizdik tarık abi durduğunda çapraz daki ev dedi hemen inip ilk yardım çantasıyla koşmaya başladım kapıda bir adam bekliyordu mafya tipliydi usul bir şekilde
- içeride çabuk bakın şu karıya
- sakin olun beyefendi diyerek içeri girdim kadın yerde doğum sancıları çekiyordu suyu gelmiş rahim açılmış çocuğun başı gözüküyordu bi an panikledim ardından kendime " sakin ol ada hiç birşey yok " diyerek buğleme seslendim .

- doğum başlamış bizim yapmamız gerek
- ne diyosun ada sen biz yapamayız
- anneyle bebeği kayıpmı edelim
- yapamam ada ben bu sorumluluğu alamam
-herşeyi ben üstleniyorum yeterki yardım et bebeği kurtaralım
- tamam ada yapalım o halde
Eldivenleri taktık kadının eşi olduğunu düşündüğüm adamı çağırmasını söyledim buğlemin çağırdığı adam bir endişeyle gelerek yüzüme bakmaya başladı galiba açıklama bekliyordu .
- sakin olun öncelikle biz doğumu yapacağız yavaşca hanfendiyi yatağa yatırmanız gerekli. dedim adama yardım edip kadını yatırdık kadının bağırma sesleri ürkmeme neden olsada takmamaya çalıştım. " buğlem sıcak su havlu gerekiyo " dedim.

İstediklerimi bulmak için yanımdan uzaklaştı. Kadına dönüp " evet derin derin nefes alıyoruz al ver evet böyle" diyerek kadına yardımcı olmaya çalıştım buğlem geldiği de doğuma başlamıştım ki dışardan bir bağırma sesi " ablam nasıl bebek nasıl " dedi kim olduğunu bilmiyordum ama sesi çok endişeli çıkmıştı . " hadi ıkın."
Ağhhhh " diyerek ıkındı ve çocuk doğdu göbek bağını kesip havluya koyup buğleme verdim anlımdaki terler aşağı doğru akıyordu kadın biraz fazla kan kaybetmişti
- tarık abi acele et gel
- noldu ada
- kadın kan kaybediyo hastaneye gitmeliyiz .

Çocuğu elime alıp dışarı çıktım bebeği elimde gören mafya tipli adam" Gel bakalım velet " diyerek aldı onu benim tam arkamdan bi erkek sesi daha geldi " ablam nasıl " arkamı dönmüştüm ki bu sabah gördüğüm adam lacivert takım elbisesi ve iki koruması ben çok şaşırmışken o hiç şaşırmamış gibi Soruma cevap bekledi
- ablanız kan kaybediyo şimdi hastaneye göturuyoruz
Bana doğru yaklaşarak uzun parmaklarını
Benim boğazımı sıkıp duvara yapıştırdı beni
- onu yaşat ki yaşa dua et ona hiç bişey olmasın olursa hayatta olmadığını bil . dedi ve elini çekti
Tarık abi " ada hadi gidiyoruz "
" tamam abi geldim " diyerek adamdan bebeyi aldım ambulansı bindim ve bebeği muayene ettim bebek sağlıklıydı annesi için aynı şeyi söyleyemezdim.

trafik sıkışmıştı ölüm korkusu sarmamıştı ama tek düşündüğüm bebekti annesiz büyüyemezdi dimi ölsem arkamdan kimse ağlamazdı zaten hictim hiç olarakta ölurdüm ama o bebek annesiz kalamazdı ambulans durduğunda arkadaki siyah arabadan inen sabahki adam bana kötü bakışlar yolladı hızla hastaneye girerek kadın doğumcuya haber verdim . hızlı şekilde kadını ameleyata soktu banada kapıda beklemek kaldı ...

MASALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin