Chapter 1 "I'm Alex..."

72 7 4
                                    

Londra sokaklarında yürümek insanı rahatlatıyordu fakat saat gecenin yarısına yaklaşıyorsa ve de hava dondurucu soğukluktaysa rahatlatmanıza imkan yoktu.

Ellerimi beyaz paltomun cebinden çıkartıp zile bastım ve bekledim. Kapıyı açan kimsenin olmaması beni düşündürdü.Bu saatte ve bu soğukta büyükannemle kardeşimin dışarı çıkma olasılığı imkansızdı.Normalde bile dışarı çıktıkları yoktu.Elimi çantama soktum.İçinde işe yarar bir şey aramaya başladım.Tabiki de anahtarımı odamda masanın üstünde unutmuştum.Cebimden telefonumu çıkartıp kapıya yaslandım. Kapı ardına kadar açıldı. Düşmemek için dikkatlice arkamı döndüm.İçeri adım atıp kapıyı ardımdan kapadım.

"Büyükanne ? Burada mısınız? Hey evde kimse var mı?" diye bağırdım. Açıkcası biraz ürkmüştüm. Tüm ışıklar kapanmıştı ve evi sadece camlardan gelen ay ışığı aydınlatıyordu. O an kapının gıcırtısını duydum,bodrum kattan bir takım sesler geliyordu. Masanın üzerinden küçük vazoyu kapıp yukarı kaldırdım. Ardından sesin geldiği tarafa yürüdüm. Bodrum katının kapısı açık duruyordu yavaşça ilerledim. Ardından tiz bir çığlık duydum.

Arkamı kontrol ettikten sonra kapıya doğru adım attım. Bodrum katına inen merdivenlerin önünde bir çocuk duruyordu. Kahverengi saçları gözlerinin önüne düşmüştü. Bana dikkatlice bakıyordu. Benimle göz temasını kesti ve arkamda biryere odaklandı. Ardından ağzından birkaç kelime döküldü.

''Niall sıra sende!'' demesiyle boynumu kavrayan eli hissettim. Kurtulmak için hemen çırpınmaya başladım. Burnuma uzattığı bir mendil parçasıyla onu iteklemem son buldu..

"Uyanman için sabırsızlanıyorum ufaklık." diye bir fısıltıyla kendime geldim. Gözlerimi açtığımda etrafta kimse yoktu ta ki kafamı çevirene kadar. Yaslandığım duvarın yakınına yaslanmış çocuk gözlerini karşıdaki pencereye dikmişti.Gözlerimi perdelerin arasından geçen güneş ışığına mağruz kaldığım için kırpıştırdım. Evde olduğum kesindi ama burası benim evim değildi. Bunu anlamak zor değildi. Parkeler,tozluydu ve eskimişti,hatta yer yer çatlaklar vardı. Duvarlarsa beyazdı ve siyah yanık izleri vardı,bu izlerin benzerlerini parkelerde de görebilirdiniz. Ayağa kalkmak için kıpırdadığımda ellerimin bağlandığını hissettim. İpler bileklerimi sıkıyordu. Bakışlarımı odada gezdirirken çocuğu bana bakarken buldum. Yüzü yaralarla doluydu. "Burası benim evim değil,değil mi?" dediğimde hiç beklemeden cevabımı almıştım. Yakışıklı ve kesinlikle sinir bozucu olan çocuk kafasını sallayarak onayladı. "Peki ya benim burada ne işim var? Bu bir şaka programı mı? Peki ya benim rolüm ne zaman ? Hey,ben ne zaman bağıracağım?" dedim,ona bakarak. "Senaryo elime ulaşmadı ama istersen o var." dedikten sonra yakınında duran koli bandını gösterdi. Çok sakin davranıyordum,hemde hiç olmadığım kadar. Şuan bilmediğim bir yerdeydim ve bu sinir bozucu çocukla laf dalaşına giriyordum. Kilit sesiyle bakışlarımı sol tarafıma çevirdim. Gıcırdıyan kapının ardından gencecik kızıl bir kız girdi içeri. Kızın bir elinde bir fast food bayisinden alınan tahminimce menülerle dolu bir poşet vardı. Diğer elinde ise telefon vardı.Yanımdaki çocuk kalktı ve kızın elinden poşeti aldı. Kız çoktan sandalyeye oturmuştu. Ordan sarışına seslendi. "Niall hazırlanın birazdan yola koyulacağız." Dedi.Kız beni yeni fark etmiş olacaktı ki kafasını bana çevirip gülümsedi ardından gözleri yanımda oturan çocuğa kaydı. "Sana onları ye diyen birisi oldu mu Evan ?" diyerek yerinden kalkıp çocuğun elinden poşeti aldı.İçinden patates çıkartıp sarışın çocuk Niall'a uzattı.Ardından yanıma geldi. "Bugünlük bunlarla idare et.Umarım burgerini etli seviyorsundur." Yanıma yaklaşıp menüyü yanıma koydu.Ardından kollarımdaki ipleri açtı.Kızın gözleri masmaviydi.Kızıl saçlarını perçem kestirip yandan örmüştü.Yüzünde bir parça bile makyaj yoktu.Üzerinde ise sıradan günlük kıyafetler vardı.Gözlerimi kızın üzerinden çekmemle kız bana bir bakış attı.

"Beni o kadar izlendin ki bi an bana şöyle diyeceğini sandım : 'Sana uygun bir arkadaşım var.'" Diyerek kahkaha attı. Elimin ise açıldığını sonradan fark ettim. Rahatlamıştım. Yaklaşarak elime burgeri alıp yedim. Karşıma baktığımda ise Niall denilen çocuğun olmadığını fark ettim. Yanımda oturan Evan adlı çocuk ise kızıl kızın uyarısıyla yanımdan kalkıp dışarı gitti. Onu samimi bulduğum için konuşmak istedim.

"Benimle ne derdiniz var?" Diyerek kıza baktım. Kızsa ukala bir şekilde "Ben Alex." Diyerek göz kırptı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 13, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Rescue Me |Niall Horan FanFic|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin