Saat gece 2 yada 3 civarıydı. Marley yatağından kalkıp koridora doğru yürümeye başladı. Eşi Mania kısık ve uykulu bir sesle "bana da bir bardak su getirebilir misin ?" Dedi. Marley evet dercesine başını salladıktan sonra küçük adımlarla merdivenlere doğru yürümeye başladı. Koridorun ışığını açıp merdivenlerden inmeye başladı. Aşağı kattan gelen kısık beyaz ışığı fark etmişti. Bir anda canlandı ve tekrardan odasına doğru yürümeye başladı. Hızlı adımlarla odasına girip yatağının altındaki emektar tabancasını aldı. Mania "Suyumu getirdin mi ?" Diye mırıldandı. Marley hiç aldırmadan hızlı adımlarla merdivenlere doğru yürümeye devam etti. Çok sessiz bir şekilde merdivenlerden indi. Salon kapısının önüne geldiğinde ışık biraz daha artmıştı. Marley tabancasının tetiğini çekti. Hızlı bir refleks ile eğilip odadaki maskeli adamı kolundan vurdu. Yavaşça yanına yaklaştı ve maskesini çıkarttı. Ve şaşkınlık içinde "Smith ! Peki neden ?" Dedi.
