Bölüm-2

48 11 25
                                    


"Bugün yine çok güzelsin, Erdem'in canı sıkkındı galiba, başka biri olmasın? Öyleyse de umursama. Her neyse, seni seviyorum."
******

Zaten benim işim gücüm yoktu, hayatımda hiç saçmalık yoktu, bu saçmalıkla uğraşacaktım. Sinirli bir "of" çekip düşünmeye başladım. Kim olabilirdi bu saçma sapan insan?

"Hey, içinden konuş be güzelim! Herkes duyacak bak." Gözlerimi hızla büyütüp neler olduğunu anlamaya çalıştım. 

Ben, tüm bunları dışımdan söylemiştim.

O, yakınlarda bir yerdeydi. Beni duyacak bir yerde.

Dudağımı ısırdım ve etrafıma bakınmaya başladım. Şüphelenebileceğim kimse yoktu. Herkes kendi halinde takılıyordu.

"Öyle güzel bakma etrafa, insanları kendine aşık edeceksin sonra..." 

Höst! Ne diyor bu be. Hızla aklıma gelen fikri uyguladım. Numarasını kaydedip whatsapp'tan fotoğrafına bakacaktım. Akıllı kız beni. 

Numarasını ne diye mi kaydettim? Anonim. Aklıma ilk gelen anonim ismiydi ve evet bence saçma değildi.

Fotoğrafa açık baktığımda, 12. sınıfların mezuniyette toplu olarak çekindiği bir fotoğraf vardı. Burada yaklaşık 200 kişi vardı be! 

"Yaklaşık 200 değil güzelim, 210." gelen mesajla ağzımı kapattım. Sessiz konuş kızım, sessiz.

Ayağa kalkıp arabaya bindim, bu sırada telefonumun panorama kamerasını açıp etrafımı videoya almayı unutmadım. En ufak bir hareketlenmeden şüphelenebilirdim.

Arabaya bindiğimde videoyu açıp izledim. Hey! Orada maskeli biri kameraya el sallıyordu. Bu bir şaka mıydı?

"Şaka değil be, gerçek." 

Numarayı engellemeliydim, ama içimden bir ses durmamı söylüyordu. Engellemek istemiyordum, onu tanımak istiyordum. Sebepsizce.

Arabayı eve sürdüm, etrafta beni rahatsız eden bir hareketlilik yoktu. 

Aklıma gelen düşünceleri yollamak istedim. 

O bir sapık olabilirdi, benimle ilgili berbat planları olabilirdi.

Ön yargılı olmamalıydım. Ön yargılı olmamalıydım.

Ama bu durumda ön yargılı olmam gayet normal değil miydi? Karşıma çıkıp konuşmak varken neden bu tür saçma oyunlarla uğraşıyordu ki sanki?

Kafamı iki yana salladıktan hemen sonra, arabamı evin önüne park ettim. Bahçeye gidip, salıncağa oturdum ve hafif bir şekilde sallanmaya başladım. 

Bu salıncak, benim tüm stresimi atmama yardımcı oluyordu. Güzeldi bu salıncak, mutlu ediyordu insanı.

İnsanın sallandıkça sallanası geliyordu, bir insana bağlanır gibi bağlanıyordu insan bu salıncağa. Telefonuma gelen mesajla telefonumu elime aldım ve mesaja baktım.

"Güzel salıncak, cidden." 

Buradaydı, buradaydı. Sakin ol.

Salıncağı durdurup hızlı adımlarla eve girdim ve "anonim" çocuğa mesaj attım.

"Hemen peşimi bırakmazsan seni polise veririm. Sapık mısın sen be?!" 

Merak ediyordum. Kimdi, neyin nesiydi, tanıyor muydum? Tüm bunların cevabını tek bir şekilde bulabilirdim. Onun peşimde dolanmasına izin vererek.

Güzel bir bölüm olduğunu düşünüyorum umarım beğenirsiniz iyi okumalar..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 14, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ANONİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin